"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/1575 E., 2021/196 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/300 E., 2018/397 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Iğdır ili, ..... ilçesi, ..... köyü, 107 ada 146, 109 ada 420,472 ve 493 parsel sayılı taşınmazların irsen intikal ve taksim yoluyla 40-50 yıldır davacının zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini, olmadığı takdirde taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için gereken koşullarının oluştuğu, kanal alanında kalan taşınmaz için sicil oluşturulamayacağı ve taşınmazların fiili durumu itibariyle su kanalı niteliğinde olduğu gerekçesiyle Iğdır İli, Merkez İlçesi, Karakuyu Köyü, 107 ada 146 nolu parselin ifrazı sonucu oluşan 107 ada 370 nolu parselde 629,38 m2’ yüzölçümündeki, 107 ada 135 nolu parselin uzantısı olan ve DSİ tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan taşınmazın; dosya kapsamında bulunan fen bilirkişisi... ve ...’ın 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide parselin cephesi ve hissesi oranındaki (A) harfi ile gösterilen 629,38 m2’ lik kısımdaki taşınmazın, 109 ada 472 nolu parselde 432,98 m2’ yüzölçümündeki, 109 ada 591 ve 465 nolu parselin uzantısı olan ve DSİ tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan taşınmazın; dosya kapsamında bulunan fen bilirkişisi ....ve.....’ın 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide parselin cephesi ve hissesi oranındaki (C) harfi ile gösterilen 432,98 m2’lik kısımdaki taşınmazın, 109 ada 420 nolu parselde 323,07 m2’ yüzölçümündeki, 109 ada 465 nolu parselin uzantısı olan ve DSİ tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan taşınmazın; dosya kapsamında bulunan fen bilirkişisi... ve ...’ın 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide parselin cephesi ve hissesi oranındaki (E) harfi ile gösterilen 323,07 m2’lik kısımdaki taşınmazın, 109 ada 493 nolu parselde 187,58 m2’ yüzölçümündeki, 109 ada 441 nolu parselin uzantısı olan ve DSİ tarafından kamulaştırılmasız el atılan ve kanal olarak kullanılan taşınmazın; dosya kapsamında bulunan fen bilirkişisi... ve ...’ın 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan krokide parselin cephesi ve hissesi oranındaki (G) harfi ile gösterilen 187,58 m2’lik kısımdaki taşınmazın kamulaştırmasız el atma tarihi itibariyle mülkiyet hakkının davacı ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının iddiasına ilişkin somut bir kanıt bulunmadığını, iddianın ispatlanamadığını, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetliğe konu olamayacağını, değer tespitinin hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine 4721 sayılı TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve devam eden maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle edinim koşullarının oluştuğu ancak fiili durum itibariyle su kanalı niteliğinde olduğu belirlenerek İlk Derece Mahkemesince mülkiyetin tespiti kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 . ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kadastro çalışmaları sonucu, Iğdır ili, .... ilçesi, .... köyü, 109 ada 493 parsel sayılı taşınmaz kanal vasfı ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 107 ada 146 parsel sayılı taşınmaz aynı şekilde Hazine adına tespit edildikten sonra Kadastro Mahkemesi kararı ile ifraz edilerek dava konusu kanal vasıflı 107 ada 370 parsel ile ...adına kayıtlanan 107 ada 369 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuş, 109 ada 420 ve 472 parsel sayılı taşınmazlar kadastro Mahkemesi kararı ile Hazine adına kanal vasfı ile tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazinenin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.