Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4394 E. 2024/5870 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki uzun süreli ve nizasız zilyetliğinin, taşınmazın niteliğinin ve kadastro tespitindeki hatanın kanıtlanması ve davacının zilyetlikle edinim koşullarını sağladığının tespit edilmesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/419 E., 2022/1112 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/245 E., 2020/144 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Zonguldak İli, .... ilçesi, .... Köyü, 132 ada 75 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı olduğunu, taşınmazda en az 30 yıldır davacının malik sıfatıyla nizasız fasılasız zilyet olduğunu, taşınmaza öncesinde mısır-buğday ekilirken sonrasında davacı tarafından fındık dikilerek fındıklık haline getirildiğini, taşınmazın özel mülkiyete konu olduğunu, kadastro tespitinin hatalı olduğunu belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli ve 2017/263 Esas, 2019/26 Kararsayılı kararı ile dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 04.07.2019 tarih ve 2019/560 Esas, 2019/537 Karar sayılı kararıyla davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığının kesin olarak belirlenmediği belirtilerek eksik araştırma nedeni ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, dosya Mahkemesine gönderilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; jeodezi ve fotogrametri mühendisi...'ın raporu uyarınca dava konusu taşınmazın 1966, 1984, 1999 yıllarına ait hava fotoğrafları ile 2011 yılına ait ortofoto haritası üzerindeki durumu incelendiğinde tarım alanı niteliğinde olduğunun görüldüğü, ziraat mühendislerinin raporları uyarınca dava konusu taşınmazın bir kısmının halen 10-12 yıldır fındık yetiştiriciliği, kalan kısmının yazlık-kışlık sebze yetiştiriciliği amacı ile kullanıldığı, taşınmaz üzerinde daha önceki yıllarda buğday-mısır gibi tahıl-hububat bitkileri yetiştirildiğine dair uydu görüntülerinin desteklediği veriler bulunduğu, taşınmazın harman yeri, mera, otlakiye vasıflarında olmadığı, hali hazır durumda dere yatağı, orman gibi Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı, bu nedenlerden dolayı zilyetlik iktisabının mümkün olduğu, dava konusu taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olmadığı, çok öncesinde dava dışı ... tarafından tarım amaçlı olarak kullanılarak ...'dan davacının babasına intikal ettiği, davacının babası tarafından yaklaşık 20 yıl bu şekilde kullanıldıktan sonra dava konusunun babası tarafından davacıya hibe edildiği, davacının da bu şekilde babasından kalan dava konusu taşınmazı buğday ve mısır gibi hububatlar ekip biçerek kullandıktan sonra son yaklaşık 10 yıldan beri fındık dikerek kullanmaya devam ettiği ve halen davacının zilyetliğinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile fındıklık vasfı ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla ve re'sen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu; Zonguldak ili, .... ilçesi , .... Köyünde bulunan 132 ada 75 parsel sayılı 1.843,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, üzerinde zilyetlik iddia eden bulunmadığından hali arazi vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.