"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/924 E., 2022/1267 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gürgentepe Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/19 E., 2022/57 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde; Ordu ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 391 ada 19 parselin malikleri olduklarını, taşınmazlarının kadastro tespiti sırasında kendi adlarına tespit edilmesi gereken yaklaşık 200 metrekarelik kısmının 391 ada 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına tespit edildiğini, davalının taşınmaz bölümünün davacılara ait olduğuna ve bu yeri istemediğine dair ikrarı bulunduğunu, taşınmazın davacıların zilyetliğinde bulunduğunu belirterek çekişmeli taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile 391 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın eşinden kendisine intikal ettiğini, aynı yere ilişkin davacılarla Kadastro Mahkemesinde yargılama yapıldığını, kendisinin davacılar aleyhine ecrimisil davası açtığını ve davanın derdest olduğunu, dava konusu taşınmazı kendisinin kullandığını ve davacıların kötü niyetli olduğunu, sürekli sınır kazıklarının yerini değiştirerek sınırını daralttıklarını, sınır boyu hendek kazarak su akarlarını kendi yerine bağladıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 391 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 11.01.2022 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gri renkte boyalı olarak gösterilen 311,44 m²'lik kısmının 391 ada 19 parselde davacılar adına kayıtlı taşınmazın sınırları dahilinde olduğu, çekişmeli alanın kadastro tespitinden önce yirmi yılı aşkın süredir davacıların zilyetliğinde bulunduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanım koşullarının davacılar lehine oluştuğu, Gölköy Kadastro Mahkemesinin 2013/116 Esas ve 2015/69 Karar sayılı dosyasında davacıların taraf olmadığı gibi dava sebebinin da farklı olduğu, anılan ilamın davacılar aleyhine kesin hüküm teşkil etmeyeceği gerekçeleri ile 391 ada 17 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporuna ekli Ek-1 sayılı krokide (A) harfi ile gri renkle boyalı olarak gösterilen 311,44 m² yüz ölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile 391 ada 19 parselde kayıtlı taşınmaz ile birleştirilmesine ve davacı ... ve davacı ... adına 1/2 oranında eşit hisseli olarak tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, taşınmazla ilgili kesinleşen kadastro mahkemesi kararı bulunduğunu, bu dosyadaki bilirkişi raporunun ve ek bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerinin değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazın doğru sınırının kadastro tarafından belirlenen sınır olduğuna dair tanık beyanının dikkate alınmadığını, davacıların davalıyı ve kızını taksim dışı bıraktıklarını, sınırları kendilerince belirlediklerini,yapılan keşfin yetersiz, alınan beyanların çelişkili olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Gölköy Kadastro Mahkemesinin 2013/116 Esas ve 2015/69 Karar sayılı ilamındaki davacıların ve dava sebeplerinin farklı olması nedeni ile taraflar arasında kesin hüküm oluşturmayacağı, çekişmeli taşınmaz bölümünün 30-35 yılllık fındık bahçesi vasfında olduğu ve davacılar adına kayıtlı 391 ada 19 parselde bulunan fındık bahçesi ile tarımsal bütünlük sağladığının belirlendiği, davacılar yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla ve davada kesin hüküm bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 15. maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda, temyize konu Ordu ili, .... ilçesi, .... köyü 391 ada 17 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve Kadastro Mahkemesi kararı ile adı geçen adına tescil edilmiştir.
2. Davacılar, dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazda malik olduklarını belirtmiş, davalı adına tespit edilen taşınmazın bir bölümünün kendi taşınmazları içerisinde yer alması gerektiği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil talebi ile dava açmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, aynı gerekçe ile davalı vekilinin istinaf başvurusu reddilmiş ise de Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye elverişli değildir. Dava konusu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, taşınmazlar arasında bulunan arkın kaç yıllık olduğu ve 391 ada 17 ve 19 parseller dışında da devam edip etmediği üzerinde durulmamış, uyuşmazlığın çözümünde uydu fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış, bilirkişi raporuna ve tanık beyanlarına göre taşınmazların etrafında bulunan telin kim tarafından ne zaman çekildiği ve taşınmazların arasında bulunan arkın ne zaman kim tarafından açıldığı kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
3. Hâl böyle olunca; Mahkemece, öncelikle tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait temin edilebilen uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan tarafsız şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, jeolog bilirkişisi, ziraat mühendisi ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, taraflar arasındaki sınırın neresi olduğu, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı, taşınmazlar arasındaki arkın ne zaman kim tarafından açıldığı ve ne zamandan beri kullanıldığı, çekişmeli taşınmazlar dışında da devam edip etmediği, taşınmazların etrafında bulunan tellerin kim tarafından ne zaman çekildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır.
Ziraat mühendisine çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, kullanım durumunu ve zilyetlik şekli ve süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü bildirir, özellikle komşu parsellerle karşılaştırmalı ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmelidir.
Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırları, sınırlarda değişme olup olmadığı, taşınmazın önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı, arkın ne zamandan beri zeminde mevcut olduğu ve komşu parsellerde devam edip etmediği, taşınmazlar arasındaki çitlerin ne zamandan beri olduğu, yerlerinin değişip değişmediği, taşınmazın hangi sınırlarla kullanıldığı hususlarında rapor hazırlattırılmalıdır.
Jeolog bilirkişiden taşınmazlar arasında bulunan arkın kaç yıllık olduğu hususunda ayrıntılı rapor alınmalıdır.
Fen bilirkişisine ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmelidir.
Bundan sonra, toplanan ve toplanacak tüm delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Gürgentepe Asliye Hukuk Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.