"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/262 E., 2024/260 K..
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/339 E., 2021/203 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı ... vekili dava dilekçesinde; davalı ile davacının amca çocukları olduğunu, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu babasından davacıya kalan taşınmazın hatalı olarak ... ada ... parsel sayılı taşınmaz içerisinde davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın takribi 6.000,00 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı ... vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyünde yapılan 2/B orman kadastro çalışmaları sonucu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılarak 2/B vasfı ile davalı ...’ün kullanımında ve işgalinde olduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülerek Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazın davacının babası tarafından ormandan açılarak 45 yıl önce tarla haline getirildiğini, davacının taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarını diktiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın davacının işgalinde ve kullanımında olduğunun tespitini ve beyanlar hanesine şerh düşülmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın davalının babası tarafından ormandan açılarak tarla haline getirildiğini, miras yolu ile davalıya kaldığını, davalının da taşınmazı fındık bahçesi haline getirdiğini, davacının zilyet olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davalı ... vekili yargılama sırasında; çekişmeli 148 ada 261 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısının davalı olduğunu kabul etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu bölümün davacının miras bırakanı ....'den geldiği, murisin tek mirasçısının davacı ... olduğu, davacı tarafından uzun yıllardır kullanılmasa da terk iradesinin olmadığı, davalı tarafından kullanıldığı, bakımının yapılarak fındık dikildiği, tarafların amca çocukları olduğu, davalının beyanlarından taşınmazın davacıya ait olduğunu bildiği ancak davacı tarafından kullanılmadığı için taşınmazı sahiplendiği, davalının zilyetliğinin herhangi bir geçerli hukuki nedene dayanmadığı gibi iyi niyetli olarak da kabul edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, çekişmeli 148 ada 124 parsel sayılı taşınmazın 28.10.2019 tarihli fen bilirkişi rapor ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5.965,70 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; birleştirilen davada davalı ... tarafından 24.10.2019 tarihli keşifteki beyanında bu parsel üzerinde hak iddia etmediğini, taşınmazın davalıya ait olduğunu kabul ettiğinin beyan edildiği gerekçesiyle birleştirilen davanın kabulüne, çekişmeli 148 ada 261 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin kaldırılarak yerine 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına Orman sınırları dışına çıkarılmıştır. ...'ün kullanımındadır." şerhinin yazılmasına karar vermek verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın şehir dışında olsa da köye gelip gittiği, diğer taşınmazlarını davalıya kiraya verdiği, öyleyse eldeki taşınmazın da kiraya verilmiş olduğu, taşınmazları iradi olarak terk etmediği, el çekmediği, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarında davacı ...’ün babası olan murisi ....’ın dava konusu taşınmazın zilyetliğini, kullanımını 1980 yılında terk ettiğini hatta bu tarihten sonra taşınmazın üzerinde çalılar oluştuğunu ve tarım arazisi niteliğini kaybettiğini açıkça beyan ettiklerini, dava konusu taşınmaz sonrasında davalı tarafından üzerindeki ağaçlar ve çalılar temizlenerek tarım arazisi haline getirildiğini belirterek kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine; birleştirilen dava, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın kullanıcısının tespiti istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu ... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan temyize konu ... ada ... parsel sayılı 12.926,10 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfı ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.908,96 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davalı ...'den alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.