Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4665 E. 2024/5852 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın, Hazine'nin mülkiyetinde olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının Hazine'nin tapu kaydından daha eski tarihli ve hukuken geçerli olması, ayrıca komşu parsellerin de senetsiz işlem görmesi gibi olgular değerlendirilerek Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2009/572 E., 2010/21 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 23.05.2005 tarihli 2004/1600 Esas 2005/1595 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; .... ilçesi, .... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 176 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, Hazinenin dava konusu taşınmazı kapsayan Temmuz 1339 tarih 6 nolu tapu kaydının mevcut olduğunu, tapu kaydının kadastro tespiti sırasında uygulanmadığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufundaki olan yerlerden olduğunu belirtip taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.02.1999 tarihli ve 1995/625 Esas, 1999/15 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 19.09.2002 tarihli ve 2002/2445 Esas, 2002/4491 Karar sayılı kararı ile “.. davalı tarafın dayandığı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa haritasının da getirtilmesi, ondan sonra mahallinde her iki tapu kaydının yöntemince uygulanıp kapsamlarının belirlenmesi, anılan kayıtların sınırlarının değişir nitelikte olup olmadığının üzerinde durulması, komşu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları getirtilip yerinde uygulanması, tapu kayıtlarının üst üste çakışıp çakışmadığının saptanması, eğer çakışırsa eski tarihli olan ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilmesi, tapu kayıtlarının başka parsellere revizyon görüp görmediği hususu ile bu parseller hakkında dava açılıp açılmadığının belirlenmesi gerektiği " gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.2004 tarihli ve 2003/114 Esas, 2004/1128 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 23.05.2005 tarihli ve 2004/1600 Esas, 2005/1595 Karar sayılı kararı ile “.. bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca yöntemine uygun şekilde belirlenmesi gerektiği " gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza komşu tüm diğer parsellerin senetsizden işlem gördüğü, davalı tarafın tapu kaydının davacı Hazinenin tapu kaydından daha eski tarihli olduğu ve hukuki kıymetini yitirmediği, sınırlarının sabit hudutlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, özel mülkiyete elverişli olmadığını belirterek ve resen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 20. maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. ve 713. maddeleri.

3. Değerlendirme

Kahramanmaraş ili ... ilçesi, .... köyünde 1988 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu 176 ada 26 parsel sayılı 25.800 m2 yüz ölçümlü taşınmaz ... kızı ...’ın ceddinden intikalen ve taksimen gelme olup 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde iken 1979 yılında ... ve ...’a sattığı ve zilyetliğini devir ettiği belirtilerek yarı hisseli olacak şekilde ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.