"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3030 E., 2024/1818 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl Dava Ret- Birleştirilen Dava Açılmamış Sayılması/ Kabul-Asıl Dava Kabul- Birleştirilen Dava Açılmamış Sayılması-Temyiz Talebi Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/272 E., 2022/438 K.
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın asıl dava yönünden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.09.2024 tarihli ek kararı ile, kesin nitelikte verilen kararın HMK'nın 362-(1)-a maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayan kararlardan olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar asıl davada davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyiz istemi, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin temyiz talebinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 10.09.2024 tarihli ek kararına ilişkindir.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Hemen belirtilmelidir ki; birleştirilen davalar birlikte görülmekle birlikte ayrı dava olma özelliğini koruduklarından, temyize konu asıl dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı terekeye iade istekli açılmış olup 12.04.2022 tarihli duruşmada davacı vekili talebini daraltarak miras payı oranında iptal-tescil istediğinde bulunduğuna göre dava değerinin davayı açan mirasçının payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konu 859 ada 121 parsel sayılı taşınmazda bulunan 8 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 780.000,00 TL üzerinden davacının miras payına (1/4) karşılık gelen 195.000,00 TL’nin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi 2024 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Temyiz talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen 10.09.2024 tarihli ek kararın ONANMASINA,
Temyiz harçları temyiz edenlerden peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.