"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1535 E., 2023/92 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili, Merkez ilçesi, İncebağ köyündeki kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan, fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde gösterilen tapusuz taşınmazların davacı tarafından imar-ihya edilip tarla ve bağ olarak kullanıldığını, 20 yıldan fazla nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla davacının zilyetliğinde bulunduğunu, davacının aynı çalışma alanında senetsizden edindiği taşınmaz bulunmadığını, dava konusu taşınmazların da 100 dönümden az miktarda olduğunu ileri sürerek taşınmazların davacı adına tescilini talep etmiş; davacının 03.02.2021 tarihinde evli ve çocuklu ölen kardeşi Zeliha Çelik dışındaki kardeşleri 01.06.2021 tarihinde sundukları dilekçede dava konusu taşınmazların muris babalarının ölümünden sonra mirasçılar arasındaki paylaşımla davacıya isabet ettiğini, taşınmazların imar-ihyasında davacının emeği ve masrafının bulunduğunu bildirmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tapusuz taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacının zilyet olmadığını, taşınmazların toplulaştırma projesi kapsamında Hazine adına tescil edilmek üzere olduğunu, eksik harcın ikmâli gerektiğini belirterek davanın reddini istemiş; 20.05.2014 tarihli dilekçesiyle fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde belirtilen (A), (B), (C) ve (D) harfli tapusuz taşınmazların ham toprak vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.05.2014 tarihli kararı ile; tapulu oldukları gerekçesiyle fen bilirkişilerinin 20.02.2014 havale tarihli raporu ve ekli krokisinde (A1), (C1), (E), (G1) ve (F) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden davanın reddine; fen ve ziraat bilirkişileri raporlarında üzerlerinde imar-ihya bulunmadığı, TMK'nın 713. maddesindeki şartlar oluşmadığı gerekçesiyle (A), (B), (C) ve (D) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden davanın reddi ile talep doğrultusunda ham toprak vasfıyla davalı ... adına tescillerine; davacı tarafından imar-ihya edilerek malik sıfatıyla gerek bizzat, gerek ailesi tarafından nizasız, fasılasız uzun yıllar kullanıldığı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle (G) harfli taşınmaz yönünden davanın kabulü ile tarla vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA KARARI VE SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
Mahkemenin 21.05.2014 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.06.2019 tarihli ve 2018/3292 Esas, 2019/4576 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece yapılan araştırmanın hüküm vermeye yeterli olmadığı, mahalli bilirkişi ve tanıklarca taşınmazların davacıya babasından kaldığı, 1980'li yıllardan itibaren davacı ... babası tarafından taşların ve çalıların temizlendiğinin beyan edildiği, bir kısım tanık beyanında ise taşınmazların davacı ... ailesinin elinde bulunduğunun belirtildiği, bu husus Mahkemece de kabul edildiği hâlde davacının zilyetliğinin hangi sebebe dayalı olduğu, zilyetliğin babasıyla birlikte mi kendi adına mı olduğu, kendi adınaysa davacıya nasıl geçtiği, zilyetliğini ne sebeple sürdürdüğünün açıklanmadığı, davacının aktif dava ehliyetinin üzerinde durulmadığı ve davacıya bu hususların açıklattırılmadığı, komşu parsel tutanakları getirtilerek dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduklarının belirlenmediği, davacı ... babası adına aynı çalışma alanı içinde belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadığı gerekçesiyle Mahkemenin 21.05.2014 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz bölümlerine komşu parsellerin kadastro tutanak ve dayanaklarının, davacı ... murisi Osman Çelik'in dava konusu yerde belgesizden edindiği taşınmaz miktarına ilişkin evrakın ve 1985-1992-1999 tarihli hava fotoğraflarının dosya arasına alındığı, hava fotoğraflarında kullanım görüldüğü ve davacının 20 yılı aşkın süredir nizasız, fasılsız ve malik sıfatıyla zilyedi olduğu gerekçesiyle (F) harfli tapusuz taşınmaz yönünden davanın kabulü ile davacı adına tesciline; 2015 yılında toplulaştırma çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen 606 parsel içinde kalan dava konusu (G) harfli taşınmaz yönünden davanın kabulü ile 606 parselin Hazine adına tapu kaydının iptali ile (G) harfli kısmın davacı adına, bakiye kısmın Hazine adına tesciline; tapulu oldukları gerekçesiyle (A1), (C1), (E1), (E2), (E3) ve (G1) harfli taşınmazlar yönünden davanın reddine; üzerlerinde imar-ihya bulunmadığı, TMK'nın 713. maddesindeki şartlar oluşmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden oldukları gerekçesiyle (A), (B), (C) ve (D) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden davanın reddi ile talep doğrultusunda davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kullanılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilen (A), (B), (C) ve (D) harfli kısımlar üzerinde bağ olduğunu, çevre tarım arazileriyle aynı özellikte olduklarını, hava fotoğraflarının yanlış değerlendirildiğini belirterek (A), (B), (C) ve (D) harfli taşınmaz bölümleri yönünden Mahkemenin kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; (F) harfli taşınmaz bölümün köy içi olarak köyün ortak kullanımında olması sebebiyle tescile tabi olmadığını, kabulüne karar verilen (F) ve (G) harfli kısımların ziraat bilirkişisi kök raporunda kadim tarım arazisi olarak, ek raporundaysa en az 25-30 yıldır tasarruf edilmiş tarım arazisi olarak bildirilmesinin çelişkili olduğunu, keşif tarihi itibariyle 25-30 yıllık kullanımın iktisaba yeterli olmadığını, (G) harfli kısmın 606 parsel sayısıyla tapulu olup (G) harfli kısım hakkında usulüne uygun açılmış dava olmadığını belirterek Mahkeme kararının (F) ve (G) harfli taşınmaz bölümleri yönünden bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile kadastro sırasında tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
1. Dosya kapsamından; davacının fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (A), (A1), (B), (C), (C1) (D), (E1), (E2), (E3), (F), (G) ve (G1) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri hakkında kadastro sırasında tescil harici bırakıldıklarından bahisle imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı hukuki nedenlerine dayalı tescil isteminde bulunduğu, yörede 1979 yılında kesinleşen tesis kadastrosu sırasında (A), (A1), (B), (C), (C1), (D), (E2), (F) ve (G) harfli taşınmaz bölümlerinin tescil harici bırakıldığı, (E1) harfli kısmın senetsizden davacının babası Osman Çelik adına 20.02.1979 tarihinde tespit ve tescil edilen 100 parsel sayılı tapulu taşınmaz içinde kaldığı, (A1) (C1) ve (E2) harfli bölümlerin Adıyaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/628 Esas sayılı dosyasında verilen ve 06.12.2005 tarihinde kesinleşen hükmen tescil kararıyla davacının annesi Ayşe Çelik adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle hükmen tescil edilen 592 parselde kaldığı, davalı Hazinenin TMK'nın 713/6. maddesine istinaden Hazine adına tescilini istediği (A), (B), (C) ve (D) harfli bölümlerin dava sırasında 14.07.2015 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edilen ham toprak vasıflı 594 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı, (G) harfli bölümün de dava sırasında 14.07.2015 tarihinde Hazine adına ihdasen tescil edilen 606 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı, son durumda yalnızca (F) harfli taşınmazın tescil harici durumda olduğu anlaşılmaktadır.
Bozma kararında belirtildiği üzere; dava konusu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğini babasıyla birlikte mi yoksa kendi adına mı sürdürdüğü, kendi adına sürdürmekte ise zilyetliğin kendisine nasıl geçtiği hususunun Mahkemece davacı tarafa açıklattırıldığı, davacı vekilinin 17.09.2020 tarihli celsede beyanda bulunmak üzere süre istediği, akabinde davacının 03.02.2021'de evli ve çocuklu ölen kardeşi Zeliha Çelik haricindeki kardeşleri tarafından sunulan 01.06.2021 tarihli dilekçede muris babalarının 31.12.2002 tarihinde ölümünden sonra mirasçılar arası paylaşım sonucu davacıya intikâl ettiği, imar-ihyada davacının emek ve masrafının bulunduğunun bildirildiği, iddia edilen paylaşıma ölen kardeşin veya mirasçılarının muvafakatinin bulunmadığı görülmekle; dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanık beyanları ile davacının bir kısım kardeşinin sunduğu dilekçeden anlaşıldığı üzere, davacının 31.12.2002 ilâ dava tarihi olan 27.06.2012 tarihleri arasında kendi adına malik sıfatıyla sürdürdüğü iddia edilen yaklaşık 10 yıllık zilyetliğin de TMK'nın 713/1. maddesindeki 20 yıllık süre şartını sağlamadığı kuşkusuzdur.
Öte yandan; davacı tarafından babası Osman Çelik ile birlikte dava konusu taşınmazda eklemeli zilyetliğe dayanıldığı takdirde ise Adıyaman Tapu Müdürlüğünün 18.09.2020 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki kadastro tutanaklarına istinaden davacının babası Osman Çelik adına aynı çalışma alanı olan İncebağ köyünde kuru arazide senetsizden 380.250 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tespit edildiği, tespitlerin dava açılmaksızın 20.02.1979 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca; her iki ihtimalde de (F) ile (G) harfli taşınmaz bölümleri yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken kabul edilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; davacı tarafından temyize konu edilen (A), (B), (C) ve (D) harfli taşınmaz bölümleri hakkında, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişi raporlarında 1985, 1992 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarında kullanım görülmemesi ve taşınmazlar üzerindeki bağ omcalarının dava tarihi itibariyle 10-12 yaşlarında olduğunun bildirilmesi karşısında yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de bu bölümlerin dava sırasında 14.07.2015 tarihinde 592 parsel sayısıyla Hazine adına ihdasen tescil edilmiş olması nedeniyle TMK'nın 713/6. maddesi uyarınca bu defa da hükmen Hazine adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin (A), (B), (C) ve (D) harfli taşınmaz kısımlarına yönelik temyiz itirazlarının reddine,
Davalı ... vekilinin dava konusu (F) ve (G) harfli taşınmaz kısımlarına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının (F) ve (G) harfli taşınmazlara ilişkin kısmının 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,Temyiz eden davalı ... harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Dosyanın Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.