"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/788 E., 2022/1186 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muradiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/99 E., 2021/99 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat ... ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... ... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Mahkemenin birleştirilen 2008/268 Esas sayılı davasının davacıları ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda 105 ada 136, 137, 138 ve 139 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların yıllardır ayrı ayrı müvekkilleri tarafından tarım yapılmak suretiyle zilyet edildiğini, taşınmazlarda müvekkilleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Asıl davanın davacıları ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda 101 ada 7, 8, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 23; 102 ada 6; 105 ada 29, 60, 65, 79 ve 86 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların yıllardır ayrı ayrı müvekkilleri tarafından tarım yapılmak suretiyle zilyet edildiğini, taşınmazlarda müvekkilleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
3. Asıl ve birleştirilen davanın davacıları vekili 04.01.2010 havale tarihli dilekçeyle; dava konusu taşınmazlardan 101 ada 7, 8, 12, 15, 18; 105 ada 79, 136, 138 ve 139 parsel sayılı taşınmazların murisi tarafından sağlığında müvekkili ...’e devredilip zilyetliğin teslim edildiğini, diğer taşınmazların ise aynı dilekçede ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde diğer müvekkillerine kaldığını belirtmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davanın davalısı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, Mahkemece dava konusu taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ
Mahkemenin 12.02.2009 tarihli ve 2008/268 Esas, 2009/27 Karar sayılı kararıyla; eldeki davanın konusu olan taşınmazlar ile Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen taşınmazların aynı olduğu gerekçesiyle dosyanın Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin 2008/267 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında 01.04.2010 ve 13.06.2019 tarihli duruşmalarda davacı ...’in davasının eldeki davadan tefrikine karar verilmiş ve yargılamaya ...’in davası yönüyle Mahkemenin 2019/99 Esas sayılı dosyasında devam olunmuş, yargılama sırasında 15.10.2020 tarihli duruşmada 105 ada 139 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın eldeki davadan tefrikine karar verilmiş ve yapılan yargılama sonunda Mahkemenin 22.04.2021 tarihli ve 2019/99 Esas, 2021/99 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazların incelenen hava fotoğraflarına göre sürülü olmadığı, her ne kadar keşifte dinlenen bir kısım tanık beyanlarında taşınmazlarda tarım yapıldığı belirtilmiş ise de bilimsel veri niteliğinde olan hava fotoğraflarına itibar edilmesinin daha uygun olacağı, taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2022 tarihli ve 2021/788 Esas, 2022/1186 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların mera ve ham toprak vasfında olan, yerleşimin ve özel mülklerin bulunmadığı geniş bir alan içerisinde taşlık, kayalık, ham toprak ve doğal bitki örtüsüyle kaplı küçük taşınmazlar olduğu, toprağının işlenmediği, halihazırda bir kısmının baraj göletinin suları altında kaldığı, bilirkişi raporlarına göre de taşınmazların imar-ihya edilmediği, sınırlarının sabit ve belirgin olmadığı, taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilmediğini oysa müvekkili tarafından taşınmazlarda uzun yıllardır tarım yapıldığını, dosya kapsamına göre davanın kanıtlandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Kadastro sonucunda Van ili, Muradiye ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 101 ada 7 parsel sayılı 5.365,43 metrekare, 101 ada 8 parsel sayılı 5.931,91 metrekare ve 105 ada 79 parsel sayılı 112.940,40 yüz ölçümündeki taşınmazlar, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olmakla ayrı ayrı ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 101 ada 12 parsel sayılı 46.217,95 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ... Hangül ve müşterekleri adına tespit ve hükmen Hazine adına tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 101 ada 15 parsel sayılı 9.248,80 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ... adına tespit ve hükmen Hazine adına tescil edilmiştir.
Aynı köy çalışma alanında bulunan dava konusu 101 ada 18 parsel sayılı 38.245,91 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... adına tespit ve hükmen Hazine adına tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 105 ada 136 parsel sayılı 26.285,52 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, 105 ada 14 parsel sayılı taşınmaza uygulanan emlak kaydı miktar fazlası olmakla, Kadastro Komisyon kararı uyarınca taşınmazdan ifrazen çayır vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 105 ada 138 parsel sayılı 25.971,43 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, 105 ada 16 parsel sayılı taşınmazın güneyindeki taşlık kısım olmakla, Kadastro Komisyon kararı uyarınca taşınmazdan ifrazen taşlık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava konusu 105 ada 139 parsel sayılı 19.699,18 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, 105 ada 34 parsel sayılı taşınmazın güneyindeki taşlık kısım olmakla, Kadastro Komisyon kararı uyarınca taşınmazdan ifrazen taşlık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
4. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.