Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5104 E. 2024/6690 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacılar tarafından ileri sürülen muris muvazaası iddiasını yerinde bulması ve davalı mirasçının satışların geçerli olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tesciline karar verilmesi onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/290 E., 2022/181 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları...’ın paydaşı olduğu 107, 108, 109 ve 112 parsel sayılı taşınmazları mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle davalı kardeşine devrettiğini, aynı işlem ile diğer kız kardeşlerin de paylarını davalıya devrettiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; çekişme konusu taşınmazlarda... ile paydaş olduklarını, diğer kardeşleri ile birlikte toplanarak bedellerini de ödemek suretiyle payları satın aldığını, temliklerin muvazaalı olmadığını ve mirasbırakanın mal kaçırma amacı ile hareket etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.03.2015 tarihli ve 2013/175 E., 2015/109 K. sayılı kararıyla; temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 19.04.2018 tarih ve 2015/9687 E., 2018/9369 K. sayılı kararıyla; "...Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda hükme elverişli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle mirasbırakana ait aktif veya pasif tüm taşınmaz kayıtlarının ilgili tapu müdürlüklerinden temin edilmesi, taraf delillerinin eksiksiz toplanması, dinlenilmeyen tanıkları dinlenilmesi, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olup olmadığı, temliklerin bedel karşılığı yapılıp yapılmadığı gibi hususlarda yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırma yapılması, mirasbırakanın iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; miras bırakan tarafından el birliği ile malik olunan payların da temlik edildiği, ancak bu paylar ile ilgili elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmediği hususunun göz ardı edilerek, paylı mülkiyete çevrilmiş gibi değerlendirme yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi de isabetsizdir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15.09.2020 tarihli ve 2018/302 E., 2020/152 K. sayılı kararı ile; davacıların muvazaa iddiasını ispatladığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. Onama Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 29.03.2021 tarihli 2020/3609 Esas, 2021/1802 Karar sayılı kararıyla; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.

D. İkinci Bozma Kararı

1.Dairenin yukarıda belirtilen onama kararına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 13.09.2021 tarihli ve 2021/2498 E., 2021/3865 K. sayılı kararıyla; "... Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 55. maddesinde ''Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.'' hükmü düzenlenmiş olup dava sırasında taraflardan birinin ölümü halinde taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında hakim tarafından re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gereklidir. Somut olayda, davacılardan ...'ın 24.02.2018 tarihinde öldüğü, dosyaya ibraz edilen veraset ilamına göre diğer davacılar dışında ... ve ... isminde iki mirasçısı daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; mahkemece HMK'nın 55. maddesi gözetilmemiş ve bu mirasçılar davaya dahil edilmeden sonuca gidilmiştir. Hâl böyle olunca; yargılama sırasında ölen davacı ...'ın mirasçılarından ... ve ...'a tebligat çıkarılarak taraf teşkilinin sağlanması ve bundan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının ortadan kaldırılmasına ve Yerel Mahkemece verilen kararın belirtilen nedenlerden ötürü bozulmasına (sair hususlar incelenmeksizin) karar verilmiştir.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.05.2022 tarihli ve 2021/290 E., 2022/181 K. sayılı kararıyla; davacıların muvazaa iddialarını ispatladıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın öncelikle aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının terekeye karşı üçüncü kişi durumunda olduğunu, davacıların payları oranında tapu iptali ve tescil talep edemeyeceklerini, davacılardan...'nin yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları olan ... ve ...'in usulüne uygun şekilde davaya katılmaları sağlanmadan bu kişiler yönünden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kısıtlı olan ... için vasisi Turan tarafından husumete izin kararı alınmadığını, yine diğer mirasçı ...'ın ise usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katılmadığını ve kendisini vekille temsil ettirmediğini, bu kişi yönünden dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazlarda davacıların mirasbırakanına ait hisselerin bedeli ödenmek suretiyle davalı tarafından satın alındığını, yapılan işlem gerçek bir satış olup muvazaanın söz konusu olmadığını, mirasbırakanın paraya ihtiyacı olması nedeniyle satış yaptığının tanık beyanları ile ispatlandığını, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın delili olamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1952 doğumlu mirasbırakan...'ın 24.08.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı eşi..., davacı çocukları ..., ...,..., ..... ve ... ile dava dışı çocukları ... ve ...'ın kaldıkları, dava konusu 107-108-109 ve 112 parsel sayılı taşınmazların murise üst soyundan intikal ettiği, murisin ise elbirliği ve paylı mülkiyet halinde maliki bulunduğu çekişmeli taşınmazları 08.12.2009 tarihli satış işlemleri ile davalı kardeşi ...'ya temlik ettiği, davacılardan...'nin yargılama aşamasında 24.02.2018 tarihinde öldüğü, geriye çocuklarının mirasçı olarak kaldığı, dava dışı mirasçılardan ... ile ...'ın Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda taraf teşkilinin sağlanması için davaya dahil edildikleri, mirasçılardan ...'ın kısıtlı olduğunun ve kendisine kardeşi davacı ...'ın vasi olarak atandığının tespit edilmesi üzerine Dairemizce verilen geri çevirme kararı doğrultusunda husumete izin kararının dosyaya alındığı, öte yandan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı talebin üçüncü kişilere karşı dahi miras payı oranında ileri sürülebileceği, ayrıca her ne kadar mirasçılardan davacı ... bozma sonrası 24.05.2022 tarihinde yapılan duruşmaya katılmamış ise de, davalı vekilinin katıldığı bu duruşmada; "aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz, davanın reddine karar verilsin" şeklinde beyanda bulunduğu, davalı tarafın bu beyanı ile 6100 sayılı HMK'nın 150/1-2. maddeleri gereğince anılan davacı yönünden davayı takip etmediğini bildirmediği, dava konusu taşınmazların ada parsel numaralarının 3402 sayılı Yasa'nın 22/a.maddesi gereğince yenilenme işlemi ile 26.11.2021 tarihinde değiştiği, 112 parsel sayılı taşınmazın 166 ada 2 parsel, 109 parsel sayılı taşınmazın 163 ada 33 parsel, 107 parsel sayılı taşınmazın 163 ada 36 parsel, 108 parsel sayılı taşınmazın 163 ada 37 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve dava konusu 112 parsel sayılı taşınmazın 166 ada 2 parsel, 109 parsel sayılı taşınmazın 163 ada 33 parsel, 107 parsel sayılı taşınmazın 163 ada 36 parsel, 108 parsel sayılı taşınmazın 163 ada 37 parsel numarasını aldığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 2.057,97 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.