"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/909 E., 2024/1020 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/147 E., 2023/178 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Erzurum ili, Pasinler ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 115 ve 140 parsel sayılı taşınmazların tamamının davacıya ait olduğunu, ancak tapu kaydında taşınmazların 75/80 payının maliki olarak göründüğünü, kalan 5/80 payın ise ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, gerçek hayatta ... oğlu ... adlı bir kişinin bulunmadığını, davacının taşınmazı ... oğlu ... ve müştereklerinden devraldığını, bu hatanın tapu kaydının yanlış tutulmasından kaynaklı olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydı düzeltilerek 5/80 payın davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tapu kaydında düzeltim istemine ilişkin olarak görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu tür davalarda tapu müdürlüğünün yasal hasım olduğunu, dava dilekçesindeki anlatıma göre 1/16 pay hakkında mülkiyet hakkı iddiasının bulunduğunu, eldeki davada yasal hasım olmayan davalı hakkında davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mülkiyetin aktarımı talep edildiğinden husumetin ... oğlu ... 'e veya mirasçılarına yöneltilmesi gerektiğini, çekişmeli taşınmazların eski 33 ve 55 parsel sayılı taşınmazlar olup kadastro tespitine yapılan itiraz üzerine paydaşlarının belirlendiğini, intikallerden sonra yapılan satış ile davacının malik olduğunu, bu işlemlere göre davacının taşınmazların tamamında malik olmayıp 1/16 hissesinin ... oğlu ... adına kayıtlı bulunduğunu, diğer ... evlatlarından pay satın alınmış ise de ... oğlu ...'in payının davacı tarafından satın alınmadığını, bu kişinin mirasçılarının, mirasçı bulunmadığı takdirde Devlet'in hak sahibi olacağını, ispat yükünün davacı tarafta bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacı vekilince tapu kaydının düzeltilmesi davası olarak görülmesi talep edilmiş ise de hukuki nitelendirmenin hakime ait olacağı, çekişmeli taşınmazlarda malik olarak görünen ... 'in tapusunun iptal edilmesinin mülkiyet aktarımına yol açacağı, bu nedenle talebin tapu iptali ve tescil davasında ileri sürülmesi ve bu davanın da kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin Pasinler Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Tapu ve Kadastro Erzurum Bölge Müdürlüğüne husumet yönelterek dava açtığı, 101 ada 140 ve 115 parselin tapu kaydında malik görünen ... oğlu ... adlı kişinin gerçekte var olmadığını, tapu kaydının düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek taşınmazın tamamının davacı adına tescilini talep ettiği, verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece hasımlı veraset ilamı almak ve kayıt malikinin mirasçılarını davaya dahil etmek üzere kesin süre verilmesine rağmen sulh hukuk mahkemesinin kararı beklenmeden hüküm tesis edildiğini, alınan veraset ilamı ile ... 'in ... adında bir mirasçısı bulunmadığının anlaşıldığını, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, ... oğlu ... adına yapılan yolsuz tescilin düzeltilmesi talebiyle açılan davada gerçekte var olmayan böyle bir kişinin kendisi veya mirasçılarının taraf gösterilmesinin beklenemeyeceğini, nüfus kayıtları araştırıldığında ve tanık dinlendiğinde böyle bir kişinin var olmadığının görüleceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinde; çekişmeli taşınmazların öncesi olan 33 ve 55 parsel sayılı taşınmazların 1987 yılında yapılan kadastro tespitinde ... evlatları ... ve ... adına tespit edildiği, askı ilanı süresinde yapılan itiraz üzerine 27.02.1987 tarihli komisyon kararı ile taşınmazın 4'erden 8/16 payının ... evlatları ... ve ... adına, 2/16 payının ... eşi ... , 1'erden 6/16 payının ise ... evlatları ... , ..., ... , ..., ... ve ... adına tesciline karar verildiği, Hazine tarafından kadastro tespitine itiraz edilerek açılan davalarda taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilerek kadastro tespitinin sırasıyla 31.10.1991 ve 26.04.1995 tarihlerinde kesinleştiği, bilahare ... evlatları Zöhre ve ... ile ... mirasçılarından ..., ..., ..., ... ve ...'in taşınmazdaki toplam 13/16 payı 28.04.1999 tarihli işlemle davacıya sattığı, ... eşi Rahime'nin ölümüyle mirasçılarına intikal eden 2/16 payın da 13.12.2002 tarihinde davacıya satıldığı, ... mirasçılarından ... tarafından davacıya yapılan herhangi bir satışa ilişkin resim senet bulunmadığından taşınmazın güncel tapu kaydının 75/80 payla davacı, 5/80 payla ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, davacının talebinin ... oğlu ... adına kayıtlı payın tapusunun iptali ile adına tesciline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
.
06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.