"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1708 E., 2023/1117 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/96 E., 2020/113 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından adli yardım talepli ve asli müdahil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin ve davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 143 ada 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazların müvekkilinin dedesinden babasına, ondan da kendisine kaldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma-gönderme kararı sonrası davacının kardeşi ... vekili müdahale dilekçesinde; dava konusu 143 ada 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazların gerçekte müvekkiline ait olduğunu, taşınmazların müvekkilinin dedesinden babasına, ondan da kendisine kaldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine temsilcisi duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; eldeki davada vekil eden Belediyenin hasım olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, Mahkemece taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; eldeki davada vekil eden Belediyenin hasım olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazlar özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden bulunmakla zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2018 tarihli ve 2017/137 Esas, 2018/85 Karar sayılı kararıyla; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporunda dava konusu 143 ada 71 ve 72 parsel sayılı taşınmazların 1954 yılına ilişkin hava fotoğraflarına göre imar-ihya edildiği ve tarla olarak kullanıldığının belirtildiği, ziraat mühendisi bilirkişi raporu ile keşifte dinlenen davacı tanıkları ve yerel bilirkişilerin beyanlarının da bu hususu desteklediği, taşınmazların şahıs arazileri ile çevrili olduğu gerekçesiyle davacı adına belgesizden 94.293,85 metrekarelik taşınmaz bulunduğu da gözetilerek davanın kısmen kabulüne, dava konusu 143 ada 71 parsel sayılı taşınmazın 30.03.2018 havale tarihli jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporuna ekli krokide (71/A) ile gösterilen 5.706,15 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2019 tarihli ve 2018/1352 Esas, 2019/389 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tamamına ait kadastro tutanakları ile varsa dayanağı olan belge suretlerinin dosya içine alınmadığı, tespit bilirkişilerinin tamamının dinlenilmediği, yöntemince belgesiz araştırması yapılmadığı, hava fotoğrafı incelemesinin ve hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunun yetersiz olduğu gerekçesiyle davalı Hazine temsilcisinin istinaf talebinin kabulüne, dahili davalı ... Başkanlığının istinaf başvurusu hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan hususlarda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma-gönderme kararı üzerine, Mahkemenin 03.07.2020 tarihli ve 2019/96 Esas, 2020/113 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazlarda 1984 yılından önce tarımsal faaliyette bulunulduğu ancak 2002 yılında ve keşif tarihinde tarımsal faaliyette bulunulmadığı, bu durumda taşınmazlarda tespit tarihine kadar davacı ve asli müdahil lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı ve asli müdahilin davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile asli müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2023 tarihli ve 2020/1708 Esas, 2023/1117 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların yörede 2011 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmaları sonucunda ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, davacı ... tarafından taşınmazların kendisine ait olduğu iddiası ile dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda 143 ada 72 parsele açılan davanın reddine, 143 ada 71 parsele açılan davanın ise kısmen kabulüne ve taşınmazın (71/A) harfi ile gösterilen 5.706,15 metrekarelik bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verildiği, hükmün davalı tarafça istinaf edildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı dolayısıyla istinaf kanun yoluna başvurulmayan 143 ada 72 parsel ve 143 ada 71 parselin (71/A) harfi ile gösterilen bölümü dışında verilen ret kararının kesinleşmiş olduğu, hükmün Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılmasından sonra ...'in müdahale dilekçesi sunduğu, oysa ifade edildiği üzere ret kararlarının kesinleşmiş olduğu, hava fotoğraflarına göre taşınmazlarda 2002 yılında kullanım tespit edilmediği, zorunlu terke dair delil olmadığı, tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının soyut nitelikte olduğu, gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı ... vekili ile asli müdahil ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların dedesinden babasına, ondan da müvekkiline kaldığını, taşınmazların imar-ihya edildiğini ve çok uzun yıllardır müvekkili tarafından malik sıfatıyla zilyet edildiğini, müvekkilinin de asli müdahilin de davasının reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Kadastro sonucuda Mardin ili, Ömerli ilçesi, Çimenlik köyü çalışma alanında bulunan 143 ada 71 parsel sayılı 10.281,66 metrekare ve 143 ada 72 parsel sayılı 17.546,3 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
4. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, ...’in dava konusu 143 ada 72 parsel sayılı taşınmaz ile 143 ada 71 parsel sayılı taşınmazın 30.03.2018 havale tarihli jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporuna ekli krokide (71/A) ile gösterilen 5.706,15 metrekarelik bölümü dışında kalan bölümü yönüyle verilen karar kesinleştikten sonra davaya müdahil olduğuna ve 143 ada 71 parsel sayılı taşınmazın aynı rapora ekli krokide (71/A) ile gösterilen 5.706,15 metrekarelik bölümünde ise davacı ile asli müdahil lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ile asli müdahil vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ile asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olup harç yatırılmadığından, aşağıda yazılı 3.033,70 TL temyiz başvuru harcı ile 615,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına; aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden asli müdahilden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.