"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/423 E., 2020/236 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Kocaali ilçesi, Açmabaşı köyünde bulunan 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kalmasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tescil edildiğini, taşınmazın metruk arazi niteliğinde olduğunu belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.01.2014 tarihli 2011/23 Esas, 2014/20 Karar sayılı ilamı ile; çekişmeli taşınmazın davacı Hazinenin dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı ve zilyetlikle mülkiyetinin kazanılamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, üzerindeki fındık ağaçlarının ...’ya ait olduğunun beyanlar hanesine şerh yazılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.06.2018 tarihli ve 2017/5382 Esas, 2018/3934 Karar sayılı kararı ile; "Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın hüküm için yeterli bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın tespitinin 25.03.1997 tarih ve 20 sıra numaralı tapu kaydına dayalı olarak davalı adına yapıldığı halde bu tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilip tesis tarihi, oluşum nedeni ve çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı hususlarının belirlenmediği, aynı taşınmazı kapsayan birden fazla kayıt bulunması halinde önceki tarihli olup doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilmesi gerektiği halde bu husus tartışılıp değerlendirilmeden karar verildiği" belirtilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dayanak yaptığı 1938 tarihli tapu kaydı ile davalı tarafın tutunduğu 25.03.1997 tarihli tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı, önceki tarihli tapu kaydının geçerliğini devam ettireceği, geometrik şeklin farklı oluşunun sebebinin 1938 tarihli krokinin el ile çizilmesinden kaynaklı olduğu, sınırlarda belirtilen dere ve özün değişmeye müsait olmayan sınırlardan olduğu, 102 ada 50 parsel sayılı taşınmazın ise Mahkemenin 2017/29 Esas, 2017/705 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma işlemi sonucunda DSİ adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 102 ada 49 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline, 102 ada 50 parsel sayılı taşınmazın DSİ tarafından kamulaştırıldığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının taşınmaza uzun süredir zilyet olduğu, davalının murisinin taşınmazı tapu kaydı ile satın aldığını, Devletin tuttuğu tapu kaydına güvenerek işlem tesis edildiğini, davacı Hazinenin dayanak 1938 tarihli tapu kaydının sadece batı ve güney hududunun uyduğunun belirlendiğini, diğer iki sınırın uymadığını, hatta taşınmazın doğu ve kuzey sınırında dere bulunduğu ve bu derenin sabit bir dere olması nedeniyle davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının taşınmazı kapsamadığını, tapu kaydının krokisinin elle çizilmiş dikdörtgen olduğunu, bu krokinin çekişmeli taşınmaza uymadığını, dava konusu taşınmazın mütegayyip eşhastan metruken Hazineye kalıp kalmadığı hususunun yeterince araştırılmadığını belirterek ve re'sen tespit edilecek nedenlerden dolayı kısmen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2.Değerlendirme
Kadastro sonucunda Sakarya ili, Kocaali ilçesi, Açmabaşı köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 8 parsel sayılı 14.225,13 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş, daha sonra aynı şahıs adına hükmen tescil edilmiştir. 28.03.2016 tarihinde kamulaştırma nedeni ile ifraz edilerek 102 ada 49 ve 50 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuş, 102 ada 49 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 102 ada 50 parsel sayılı taşınmaz DSİ Genel Müdürlüğü adına tapuda kayıtlanmıştır.
Mahkemece, çekişmeli 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, davacı Hazinenin dayandığı Haziran 1938 tarih ve 46 sıra numaralı tarihli tapu kaydı ile davalı tarafın dayandığı 25.03.1997 tarih ve 20 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, önceki tarihli tapu kaydına değer verileceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, davalı tarafın tutunduğu ve kadastro tespiti esnasında çekişmeli taşınmaza uygulanan 25.03.1997 tarih ve 20 sıra numaralı tapu kaydının ilk geldisi Haziran 1938 tarih ve 43 sıra numaralı tapu kaydıdır. Bu tapu kaydı Hazine adına kayıtlı iken 1945 yılında açık artırma suretiyle ...’a satılması nedeni ile 11.06.1946 tarih 5 sıra nolu tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.
Hazine tapusuna karşı hak talebinde bulunan, tapu kaydına dayanıyorsa hiç şüphe yok ki doğru temele dayalı eski tarihli tapu kaydına kıymet verilecektir. Ancak şahsa ait tapu kaydı sonraki tarihli olmakla birlikte Hazinenin temliki ile oluşmuşsa bu durumda Hazinenin temliki ile oluşan kişi tapusuna kıymet vermek gerekmektedir.
Somut olaya gelince; her iki tapu kaydının da ilk başta Hazine adına kayıtlı ve 1938 tarihli olduğu, sınırları itibarı ile her bir tapu kaydının 3 hududunun taşınmaza uyduğu, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının batı hududu olarak okunan ... oğlu ... sınırının çekişmeli taşınmaza uymadığı, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının ise doğu hududu olarak okunan "... satılan fındıklık" sınırının çekişmeli taşınmaza uymadığı, miktar itibarı ile davalı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydıt miktarının ise uymadığı, Hazinenin dayanak tapu kaydı miktarının 17.500 m2 olması, doğu hududunun "... satılan fındıklık" olarak okuması, davalıların dayanak tapu kaydının ilk geldisinin Hazinenin taşınmazını açık artırma ile satın alan ... adına oluşması nedeni ile Hazinenin temliki ile oluşan tapu kaydına kıymet verilmesi ve açılan davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.