"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1881 E., 2023/2081 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/219 E., 2023/189 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin mirasbırakan ...'in mirasçıları olduğunu, ... ilçesi, ... parselde bulunan 10.500 m² tarla vasfındaki taşınmazın 1990 yılından itibaren müvekkilleri tarafından ...'e ait olduğu düşünülerek ekip biçildiğini ve kullanıldığını, dava konusu taşınmazın satışa çıkarılması ve taşınmaza tabela asılması ile bu taşınmazın gerçek sahibinin mirasbırakan olmadığının öğrenilmesi ile bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbıkrana ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde, söz konusu taşınmazın kadastro tespiti tarihinde legal olmayan yöntemlerle yapılmış tescil işlemine istinaden davalıların herhangi bir şekilde taşınmaza sahip çıkmadıklarını, davacılara da ihtarda bulunmadıklarını, 2004 yılında taşınmazın asıl sahibi mirasbırakan ...'in ölmesi ile mirasçılar arasında taksim ile söz konusu taşınmazın davacılara bırakıldığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazın 18.05.1983 tarihli tapulama işlemi ile mirasbırakan ... adına tescil edildiğini, davacılar veya mirasbırakanlarının tapulama işleminden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davası açmadıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 18.05.1983 tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı mirasbırakanları ile birlikte davacıların nizasız ve fasılasız 40-50 yıldır kullandıklarını, hak düşürücü süreye ilişkin 10 yıllık zamanaşımı öne sürülmüş ise de müvekkillerinin dava konusu taşınmazın kendileri adına değil de davalı taraf adına kayıtlı olduğunu, taşınmaza asılan satılık levhası üzerine tapuya gittiklerinde öğrendiklerini, müvekkillerinin kadastro tespiti kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık zaman aşımı süresi içinde durumdan haberdar olmadıklarını, bu nedenle 10 yıllık hak düşürücü sürenin müvekkilleri açısında söz konusu olmadığını, müvekkillerinin haberdar olmadığına dair tanık ve delillerin toplanmadan karar verilmesinin uygun olmadığını, haberdar olma ile başlayan süre göz önüne alındığında açılan davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılarca mirasbırakanın kadastro öncesi zilyetliğine dayanıldığı, davanın açıldığı 13.08.2021 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği 18.05.1983 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, dava dilekçesinde salt zilyetlik hukuksal nedenine dayanıldığına göre kadastro sonrası tapulu taşınmazlarda bu tür zilyetlik yoluyla mülk ediniminin mümkün olmadığı, Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu; ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 331 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 18.05.1983 olduğu, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.08.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...