Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5471 E. 2025/617 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davasında zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve müdahil davacıların, taşınmaz üzerinde 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliklerini ispatlayamadıkları, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporları ile 20 yıllık zilyetliğin tespit edilemediği değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/44 E., 2023/207 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacılar vekili ile müdahil davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar ... ve ... vekili dava dilekçesinde; ekli krokide hudutları gösterilen 5 parça taşınmazın müvekkillerinin murislerinden kendilerine intikal ettiğini, taşınmazları imar-ihya ettikten sonra nizasız ve fasılasız şekilde 50-60 yıldır malik sıfatıyla zilyetliklerinde bulundurduklarını ileri sürerek eşit paylarla adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. ... Milder ve müşterekleri vekili müdahale dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümlerinin 1/3’ünün müvekkillerinin murisleri tarafından satın alındığını, taşınmazlarda 20 yıldan fazla süredir zilyetliklerinin bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların 1/3 payının müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; Mahkemece dava konusu taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddi ile taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Dahili davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiş, dahili davalı vekili aşamalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Dahili davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.02.2016 tarihli ve 2012/437 Esas, 2016/57 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin imar-ihya edildikten sonra 20 yıldan fazla süreyle davacı ve müdahil davacı tarafça zilyet edildiği, bilirkişi tarafından incelenen 1988 tarihli hava fotoğraflarının da bu hususu desteklediği gerekçesiyle davacıların davasının kısmen kabulüne, asli müdahillerin davasının ise kabulüne, teknik bilirkişilerin 08.12.2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 1.805,16 metrekare, (B) harfiyle gösterilen 32.088,21 metrekare, (C) harfiyle gösterilen 24.575,95 metrekare ve (D) harfiyle gösterilen 92.150,13 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin 2/3 payının davacılar adına eşit paylarla tapuya tesciline, 1/3 payının ise müdahil davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.06.2018 tarihli ve 2017/450 Esas, 2018/4432 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece davacılar ve müdahil davacılar lehine taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmadığı gibi dava dilekçesinde açıkça Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu belirtilmiş olup tapu maliki Hazinenin davalı olarak gösterilmesi gerekli ve yeterli olduğu, dosya arasına 1519 parsele ait tapu kaydı ve bu tapu kaydının oluşmasına esas kayıt ve belgelerle haritası getirtilmesine rağmen davanın tescil davası olarak nitelendirilip usul ekonomisine aykırı olarak Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyesinin davaya dahil edilmesi yönünde karar verilmesi ve tescil davaları için öngörülen ilanların yaptırılmasının isabetsiz olduğu, hüküm yerinde tapu kaydının iptaline karar verilmeden tescil hükmü kurulmasında da isabet bulunmadığı, bundan ayrı olarak eldeki davada temyize konu yerler ile aynı gün temyiz incelemesi yapılan Mahkemenin 2007/426 Esas, 2016/223 Karar sayılı ilamına konu dava dosyasında tescil hükmü kurulan taşınmazların farklı zamanlarda keşiflerinin yapılması ve farklı fen bilirkişilerinin görev alması nedeniyle kısmen çakıştıkları ve bu haliyle çifte tapuya yol açıldığının anlaşıldığı, ayrıca; hava fotoğrafları getirtilerek dosya jeodezi bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış ise de bu raporda incelemeye konu edilen 1988 tarihli hava fotoğrafları ile taşınmazın haritası çakıştırılmak suretiyle gösterilmediği, aynı gün temyiz incelemesi yapılan diğer dosyada verilen rapor içeriği ile de çeliştiği ve bu haliyle denetime elverişli bulunmadığının görüldüğü, taşınmazın zilyetlikle iktisabı yönünden Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 2005 yılına kadar en az 20 yıl malik sıfatı ile zilyetliğin bulunması gerekli olup incelenen 1988 yılı hava fotoğrafları bu sürenin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı halde daha öncesine ait hava fotoğrafları olup olmadığı sorulup varsa önceki tarihli hava fotoğraflarının da incelenmesi gerektiğinin düşünülmediği belirtilerek açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 10.04.2023 tarihli ve 2019/44 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarına göre 1961 yılında sürülü olmadığı, taşınmazlarda tarımsal faaliyetin mevcut olmadığı, 1988 ve 2001 yıllarında ise sürülü olduğu, tarımsal faaliyetin mevcut olduğu, imar-ihyanın yapıldığının tespit edildiği ancak taşınmazların zilyetlikle iktisabı yönünden Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 2005 yılına kadar en az 20 yıl malik sıfatı ile zilyetliğin bulunması gerekli olup incelenen 1988 yılı hava fotoğraflarının bu sürenin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, imar-ihyanın tam olarak hangi tarihte tamamlandığının mevcut raporlardan anlaşılamadığı, zilyetlikle iktisap koşullarının somut olay yönünden oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme gerekçesinde dava konusu taşınmazların 1988 ve 2001 yıllarında imar-ihya edilmiş olduğunun belirtildiği, bu gerekçenin esasen davanın kabulüne karar verilmesini gerektirdiğini, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarının iddialarını desteklediğini, talep dilekçelerinin Mahkemece dikkate alınmadığını, 1980 ila 1988 tarihli hava fotoğraflarının açıkça Harita Genel Müdürlüğünden istenilmediğini, taraf teşkilinin de sağlanmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Müdahil davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme gerekçesinde dava konusu taşınmazların 1988 ve 2001 yıllarında imar-ihya edilmiş olduğunun belirtildiği, bu gerekçenin esasen davanın kabulüne karar verilmesini gerektirdiğini, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarının iddialarını desteklediğini ve 1980 ila 1988 tarihli hava fotoğraflarının açıkça Harita Genel Müdürlüğünden istenilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1972 yılında Van ili, Edremit ilçesi, Sarmansuyu köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 766 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü 1519 parsel numarasıyla ve 1.887.467,54 metrekare yüz ölçümüyle 21.10.2005 tarihinde idari yoldan ham toprak vasfında Hazine adına tescil edilmiş; taşınmaz 2011 yılında yapılan uygulama kadastrosu sonucunda 219 ada 11 parsel numarasıyla ve 1.849.591,96 metrekare yüz ölçümüyle tespit ve tescil edilmiş; yargılama sırasında yapılan imar uygulaması sonucunda taşınmazın ifrazıyla çeşitli parseller oluşmuştur.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili ile müdahil davacılar vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili ile müdahil davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55'er TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılar ile müdahil davacılardan ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.