Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5533 E. 2024/7037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın payının diğer mirasçılar tarafından haksız olarak üzerlerine tescil edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Yolsuz tescil iddiasının dosya kapsamına göre yerinde olmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, davacıların temyiz istemlerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2593 E., 2022/2157 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/65 E., 2021/228 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; kök mirasbırakanları...'ın ölümü ile kendi mirasbırakanları ... ve diğer mirasçılar ..., ... ve ...'nin kaldığını, mirasbırakan...'in Bakırköy 2. Noterliği'nin 01.10.1969 tarihli ve 13736 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile 65 parsel sayılı taşınmazdaki 4/6 payını ikinci eşi ...'a vasiyet ettiğini, ancak söz konusu vasiyetnamenin 10 yıl içerisinde tenfiz edilmediğinden hukuki niteliğini kaybettiğini, Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/325 Esas, 1982/413 Karar sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası açıldığını, anılan davada tarafların anlaşması nedeniyle dava açan diğer mirasçılar ... ve ... adına tapu iptali ve tescil kararı verildiğini, kendi mirasbırakanları ...'nın da mirasçı olarak bahsedilmesine rağmen kararda taşınmazın davacılar ..., ... ve davalı ... arasında pay edildiğini, kendi mirasbırakanları ...'nın payının verilmediğini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu, söz konusu işlemden 08.05.2015 tarihli ihtarname ile haberdar olduklarını, ..., ... ve ... adına yapılan yolsuz tescilin ardından ölümleri nedeniyle paylarının mirasçıları olan davalılara intikal ettiğini, bir kısım payların da diğer davalı ...'ne satış suretiyle devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline ve tazminata karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, davacıların mirasbırakanları olduklarını iddia ettikleri ...'nın mirasın açıldığı tarihte Bulgar tabiyetinde olduğunu, bu nedenle zaten o tarihte Türkiye'de mirasçı olmasının söz konusu olmadığını, tescil işleminin yasal mirasçılar arasında yapıldığını, herhangi bir yolsuz işlem bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vd; davacıların mirasın açıldığı anda yasal mirasçı olmamaları nedeniyle aktif husumetleri bulunmadığını, davacıların çok uzun bir süre herhangi bir işlem yapmadıktan sonra huzurdaki davayı açmalarının TMK'nın 2. maddeye aykırılık teşkil ettiğini, hak düşürücü sürenin ve zamanaşımının geçmiş olduğunu, dava konusu taşınmazın tapu kaydının tescilinin mahkeme kararına dayalı olması nedeniyle yolsuz tescil bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalılardan Hasan ve Fuat'ın ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.

3. Davalı ... vekili; davalı şirketin dava konusu taşınmazı tapu maliklerinden satın aldığını, iyiniyetli olduğunu, iptal davası için yasal 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiğini, tedbir talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, iddiaların yerinde olmadığı ve davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka, kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, vasiyetnamenin hukuki niteliğini kaybettiğini, 2014 yılında vasiyetnameye dayalı olarak işlem yapılmasının mümkün olmadığını, davalılar adına yapılan intikal ve devirlerle mirasbırakanları ...'nın payının ketmedildiğini, taleplerinin bir bütün olarak değerlendirilmediğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yolsuz tescilin söz konusu olmadığının dosya kapsamı ile anlaşıldığı, hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka, kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dava konusu vasiyetnamenin hak düşürücü süre olan öğrenme tarihinden itibaren 10 yıl içerisinde tenfiz olunmadığından 2014 yılında söz konusu vasiyetnameye dayalı yapılan tescil işleminin zamanaşımı nedeniyle hukuka aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705., 1022/1., 1023., 1024. ve 1025. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların kök muris... 'ın kızı olan ...'nın mirasçıları olduklarını ve murisleri ...'nın kök muris...'den intikal edecek paylarının verilmediğini ileri sürerek dava açtıkları, davalıların ise kök muris...'in kızları ... ve ... ile muris...'in eşi ...'nin mirasçıları oldukları, 65 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 4/6 payın muris... adına kayıtlı iken, mirasçıları ... ve ... tarafından mirasçı ... aleyhine açılan dava neticesinde tarafların anlaşmaları doğrultusunda verilen tapu iptali-tescil kararı ile 19.12.2014 tarihinde 2234/5361 payın mirasçı ..., 670/5361'er payların ise mirasçılar ... ve ... adlarına tescil edildiği, adı geçenlerin ölümleri ile paylarının mirasçıları olan davalılara intikal ettiği, bir kısım davalılarca dava konusu taşınmazdaki payların diğer davalı ...'ne devredildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.