Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5539 E. 2025/1045 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tapu kaydına hatalı tescil yapıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre ve zamanaşımı defilerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin aşıldığı ve bu sürenin geçişiyle taşınmazın aynına yönelik talep hakkının düştüğü, dolayısıyla bedel talebinde de bulunulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI: 2024/1137 E., 2024/1418 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Korgan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI: 2022/106 E., 2022/187 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Ordu ili, Korgan ilçesi, ... Mahallesinde adına kayıtlı 16 parsel sayılı taşınmaz ile davalı ... adına kayıtlı 17 parsel ve diğer davalı ... adına kayıtlı 18 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında sınırlarının hatalı tespit edildiğini, kendisine ait 16 parsel içerisinde yer alan bir kısım yerin davalılar adına kayıtlı 17 ve 18 parseller içerisine kaydedildiğini ileri sürerek davacıya ait olup 131 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde yer alan kısımların tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile, tapu iptali ve tescil isteği yönünden Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine, tazminat isteği yönünden ise zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra kadastro öncesi nedene dayanılarak tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davası açtığı, hak düşürücü sürenin dolduğu hallerde taşınmazın aynını talep etme olanağı kalmadığından artık bedel talep edilmesine de olanak bulunmadığı, Mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadastro çalışmalarına il dışında olması sebebiyle davacının katılamadığını, davacının oğlunun maliki oldukları 16 parsel sayılı taşınmaza ev yapmak istemesi üzerine maliki olduğu 16 parsel ile davalıların maliki oldukları 17 ve 18 parsellerin müşterek sınırlarının yanlış tespit edildiğini öğrendiklerini, davacı tarafından sınıra beton duvar yapılmış olup davalıların bir itirazlarının olmadığını, Mahkemece hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin Anayasa’da korunan mülkiyet hakkına aykırılık oluşturduğunu, sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat isteği yönünden de zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı sınır yanlışlığını fark eder etmez eldeki davayı açtığından tazminat isteği yönünden zamanaşımı süresinin geçmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

Ordu ili, Korgan ilçesi, ... Mahallesi 131 ada 17 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına, 131 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... adına olan kadastro tespitinin 29.01.2009 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, eldeki davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.05.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.