"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/656 E., 2023/798 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... Mahallesi mevkiinde ... ada 34 parsel sayısında kargir samanlık ve bahçe niteliğinde adına tespit ve tescil edilen taşınmazın doğuda 21 ve 33 parseller, güney ve batıda yola kadar uzanan yerler ile birlikte bir bütün halinde nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile miras bırakan ve miras bırakan evvellerinin tasarruf ve zilyetliğinde iken davalı Hazine adına tespit gören 35 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığını ileri sürerek Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazdan tefriki ile 103 ada 34 parsel sayısında kargir samanlık ve bahçe niteliğinde adına tespit gören taşınmaza ilave edilmek suretiyle tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2017/339 Esas, 2019/31 Karar sayılı kararı ile dava konusu Hazine adına tespit gören taşınmazın davacıların eskiden beri zilyetlik ve tasarrufunda olduğu, onlar tarafından harman yeri olarak kullanıldığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.10.2017 tarihli ve 2017/947 Esas, 2017/983 Karar sayılı sayılı kararıyla; komşu parsel tutanakları getirtilmeden, hava fotoğrafı uygulaması yapılmadan, zilyetlikle edinme koşulları tam olarak araştırılmadan ve taraf delilleri toplanmadan eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulmasının, hükmün esasını etkileyecek nitelikte bulunduğuna değinilerek davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararı kaldırılarak davalı Hazinenin savunması ve istinaf itirazlarında ileri sürdüğü eksikliklerin tamamlanabilmesi ve bu hususta yeniden yargılama yapılabilmesi için dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2017/339 Esas, 2019/31 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2021 tarihli ve 2019/492 Esas, 2021/524 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 15.05.2023 tarihli ve 2021/8020 Esas, 2023/2584 Karar sayılı kararıyla; dava konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın özellikle makinalı tarıma geçilmeden önce ki yıllarda yılın belli zamanlarında harman yeri olarak tasarruf edilmiş olmasının imar-ihya ve ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağı, zilyetlerince bu yerin ekonomik amaca yönelik kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın özellikle makinalı tarıma geçilmeden önceki yıllarda yılın belli zamanlarında harman yeri olarak tasarruf edilmiş olmasının imar-ihya ve ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağı, zilyetlerince bu yerin ekonomik amaca yönelik kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçıları vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava konusu yerin bir bütün halinde tescili talep hakkı doğurur sürenin çok ötesinde nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile miras bırakan ve miras bırakan evvellerinin tasarruf ve zilyetliğinde olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğunu, Mera Kanunu'nun geçici 3 ncü maddesi gereğince mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilmesi gereken taşınmazlar arasında harman yerlerinin yer almadığını, yerin harman yeri olduğu gerekçesi ile davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci maddesi,
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu; ... ada 35 parsel sayılı 10.768,17 metrekare yüzölçümünde ham toprak vasfındaki taşınmaz 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında senetsizden, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup tarım arazisine dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu açıklanarak 22.06.2009 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu ve özellikle taşınmazın yılın sadece belli bir mevsiminde harman yeri olarak kullanılmasının ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirilmeyeceği gözetildiğinde kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
...
-KARŞI OY-
Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır. İlk Derece Mahkemesince (İDM) davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 15.05.2023 tarihli E.2021/8020, K.2023/2584 sayılı kararıyla "Hal böyle olunca, kadastro çalışmaları sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup tarım arazisine dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın özellikle makinalı tarıma geçilmeden önce ki yıllarda yılın belli zamanlarında harman yeri olarak tasarruf edilmiş olması imar-ihya ve ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağından, zilyetlerince bu yerin ekonomik amaca yönelik kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır." denilmek suretiyle İDM kararı bozulmuştur. İDM'ce bozma kararına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sayın Çoğunlukça da karar onanmıştır. Aşağıda belirtilen nedenlerle anılan karara iştirak etmek mümkün olmamıştır.
Yargıtay'ın birçok kararında özel harman yeri olarak bir taşınmaza zilyet etmenin ekonomik amaca uygun zilyetlik olduğu kabul edilmiştir. Kanaatimizce de kişilerin bir taşınmazı ekip biçmeksizin ancak ekip biçtiği ürünlerinden yararlanmak amacıyla bir taşınmazın harman yeri olarak kullanılması ekonomik amaçlı zilyetlik olarak kabul edilmesi gerekir. Nitekim, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin birinci fıkrasında taşınmazın kazanım şartı olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurma bir koşul olarak öngörülmüş, bu zilyetlik sadece ekip biçmek biçiminde bir tarımsal faaliyete özgülenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İDM'ce özel harman yeri olarak kullanımın Kanun'un aradığı anlamda zilyetlik sayılmayacağı biçimindeki gerekçeye dayalı ret kararının bozulması gerekirken aksi düşünceyle kararın onanması yönündeki Sayın Çoğunluğun kararına iştirak edemiyorum.