Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5613 E. 2025/134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacıların murisine ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların zilyetliğinin mülkiyet sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı tarafın dayanağı olan tereke dosyasındaki taşınmazın dava konusu yer olduğunun tespit edilmesi, davalı zilyetliğinin tereke adına olması ve bu zilyetliğin mülkiyet hakkı sağlamaması, davalının davacıların murisinin vasisi olarak defter tutmak suretiyle mal varlığını idare etmesi ve davacıların iddialarını ispatlaması gözetilerek, davacılar lehine tapu iptali ve tesciline karar verilmesi doğru bulunarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1561 E., 2022/1096 K..

İLK DERECE MAHKEMESİ : İncesu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/60 E., 2017/369 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; İncesu ilçesi, 221 ada 17 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin murisi ... oğlu ...'e ait olmasına rağmen, 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına tescil edildiğini, evveliyatında müvekkillerin murisine ait olup 1968 yılında trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle küçük yaşta yetim kalan müvekkillere davalı ...'ün İncesu Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/6 Esas sayılı dosyası ile vasi atanmış olması nedeni ile kendisine defter tutmak şartı ile teslim edilen tarlası olduğunu, davalı ... vasi olarak atanmış olması nedeniyle yıllarca müvekkiller adına kendisine defter tutma şartı ile teslim edilen tüm taşınmazlar ile birlikte dava konusu tarlayı da ekip sürdüğünü ileri sürerek tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, evveliyatından beri müvekkilinin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, taşınmazda davacıların ya da murislerinin herhangi bir hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...'ün 11.04.2019 tarihinde vefatı ile birlikte mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.06.2017 tarihli ve 2015/60 Esas, 2017/369 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın uzun yıllardır davalı tarafından kullanıldığı, kadastro tespitinin davalı adına yapılarak kesinleştiği, söz konusu taşınmazın davacıların murisinden davacılara intikal etmediği, en başından beri davalıya ait olduğu, davacıların 1968/6 Esas sayılı dosya kapsamında bahsedilen taşınmazın dava konusu yer olmadığı, mevkilerinin farklılık arzettiği, Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen şartların davacı taraf lehine oluşmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.11.2018 tarihli ve 2018/1761 Esas, 2018/1484 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın uzun yıllardır davalı tarafından kullanıldığı, kadastro tespitinin davalı adına yapılarak kesinleştiği, taşınmazın davacıların murisinden davacılara intikal etmediği, davalıya ait yerlerden olduğu, davacıların 1968/6 Esas sayılı dosyada bahsettikleri taşınmazın dava konusu taşınmazın uzağında farklı bir mevkide bulunduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen şartların davacı taraf lehine oluşmadığı gibi davacıların kadastro tutanağının iktisap sütununda gösterilen açıklamaların aksini kanıtlayamadığı belirlenerek davacılar vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine; davalı vekilinin ise vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 25.11.2021 tarihli ve 2021/3489 Esas, 2021/7231 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece davacıların dayanağını oluşturan 1968/6 tereke sayılı dosyasında 7. sırada yer alan taşınmazın yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi aracılığı ile nereye ait olduğu saptanması ve tereke dosyasında belirtilen taşınmazların kim/kimler adına tespit gördüğünün belirlenmesi gerektiği, derdest olan 2015/87 Esas sayılı dosyanın incelenerek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği ve kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, davalının zilyetliğinin davacılar adına olup olmadığının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması gerektiği ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın dayanağı İncesu Sulh Hukuk Mahkemesinin 1968/6 tereke sayılı dosyasında 7. sırada yer alan taşınmazın dava konusu yer olduğunun tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile alınan teknik bilirkişi raporları doğrultusunda belirlendiği, dava konusu edilen taşınmazdaki davalı zilyetliğinin tereke adına olduğu, tereke adına sürdürülen zilyetliğin mülkiyet sağlayıcı mahiyette olmadığı, davalının davacıların murisinin vasisi olarak defter tutmak suretiyle mal varlığını idare ettiği, davacıların davasını kanıtladıkları ve davalı adına yapılan tespitin hatalı olduğu belirlenerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne, Kayseri ili, İncesu ilçesi, Kızılören/Aşağı Mahallesinde bulunan 221 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.03.2019 tarihli 2019/319 Esas, 2019/401 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye payların davalı üzerinde bırakılmasına ve davalı ... vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına yönelik yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurusunun reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dahili davalılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava konusu taşınmazın uzun yıllardır ... tarafından kullanıldığı, bu sebepten ötürü kadastro tespitinin ... adına yapılarak kesinleştiğini, tanık anlatımları ve dosyaya giren diğer delillerden de taşınmazın davacıların murisinden davacılara intikal etmediğinin kanıtlandığını, taşınmazın ...'e ait olduğunu, davacının dilekçelerinde delil olarak bildirmediği halde tahkikat aşamasından sonra delil olarak sunmayı vaadettiği ve getirtilmesini istediği 1968/6 sayılı dosyanın eksikliğine rağmen bu hususa dayanılarak karar verildiğini ve tereke dosyasında bahsedilen taşınmazın dava konusu taşınmazdan farklı bir mevkide bulunduğu açıkça ortada olduğu halde maddi hukuka ve usule aykırı olarak karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.Kadastro sonucu; Kayseri ili, İncesu ilçesi, Kızılören /Aşağı Mahallesi 221 ada 17 parsel sayılı 3.662,97 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın ceddinden intikalen ve taksimen zilyetliğinde olduğu açıklanarak ... adına tespit edilmiş, dava konusu taşınamaz ile ilgili olarak İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/156 Esas, 2005/51 Karar sayılı dosyasında Bekir ... tarafından Ahmet ... ve arkadaşları aleyhine açılan davada Mahkemece pasif husumet yokluğu nedeniyle 26.04.2005 tarihinde davanın reddine karar verilmiş ve karar 13.06.2005 tarihinde kesinleşerek ... adına hükmen tescil edilmiştir.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dahili davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 8.487,05 TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.