"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/955 E., 2024/1467 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/40 E., 2023/43 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; Balıkesir ili, Erdek ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 177 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dedesi ...'dan kaldığını ve taksimen babası ...'ya verildiğini, uzun süre babasının zilyetliğinde olan taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda Erdek Kadastro Mahkemesinin 04.03.2003 tarihli ve 2000/60 Esas, 2002/3 Karar sayılı kararıyla hükmen Hazine adına tescil edildiğini ancak yargılamanın usule aykırı yürütüldüğünü ve verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/5 miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, taşınmazın kadastro tespitinin 04.02.2003 tarihinde hükmen kesinleştiğini, taşınmaz değerinin keşfen belirlenmesi gerektiğini, davacı taraf lehine edinme koşullarının oluşmadığının Kadastro Mahkemesi kararıyla tespit edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 22.09.1999 tarihinde ... adına tespit edildiği, kadastro tespitine itiraz edilmesi üzerine Erdek Kadastro Mahkemesinin 2000/60 Esas, 2002/3 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın Hazine adına tesciline dair verilen kararın 04.02.2003 tarihinde kesinleştiği, davanın 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; dava dilekçesindeki hususları tekrarlamış, Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılamanın usule aykırı yürütüldüğünü, yargılama sırasında kendisinin Gönen ilçesinde ikamet ettiğini ve tarafına bu davayla ilgili herhangi bir tebligat ya da bildirim gelmediğini, yapılan yargılamadan ancak yargılama giderlerinin tahsili sırasında haberdar olduğunu, ödeme sırasında mahkeme hakimine durumu anlattığında itiraz süresinin geçtiğini öğrendiğini, daha sonra taşınmazı satın almak üzere Milli Emlak Müdürlüğüne başvurduğunu ancak fahiş fiyat nedeniyle satın alamadığını, kanunları bilmediğini, on yıllık sürenin kendisine bildirilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden; çekişmeli 177 ada 1 parsel sayılı 2.579,30 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 22.09.1999 tarihinde ... adına tespit edildiği, kadastro tespitine yapılan itiraz üzerinde Erdek Kadastro Mahkemesinin 04.03.2002 tarihli ve 2000/60 Esas, 2002/3 Karar sayılı kararıyla taşınmazın tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline dair verilen kararın temyiz edilmeksizin 04.02.2003 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 27.01.2022 tarihinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak açıldığı, tespitin kesinleşmesinden dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.