"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/475 E., 2024/1370 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Varto Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/61 E., 2018/201 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Muş ili, Varto ilçesi, ... (...) Mahallesi 209 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kök murisleri olan ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, davalıların ve kendisinin babası olan ...’in kök muris ...’in torunu olduğunu, babası tarafından .... Noterliğinin 12.08.1977 tarihli ve 21811 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Varto ilçesindeki tüm taşınmazlarını bedeli mukabilinde kendisine satıldığını, zilyetliğin de devredildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazda babaları ...’in payı nedeniyle davalılar adına kayıtlı payların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir
II. CEVAP
Davalı ..., ... ve ...; davacının dayandığı sözleşme üzerinden 40 yıl geçtiğini, zamanaşımının dolduğunu, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, aşamada davalı ...’in ölümü üzerine mirasçıları kendilerini vekille temsil ettirmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 12.08.1978 tarihli ve 21811 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile tarafların ortak murisi ... 'in Varto kazası içerisinde bulunan taşınmazlarını davacıya sattığı, davaya konu edilen taşınmazda ortak muris ... 'in hissesine düşen kısımların tespit edilerek hesaplamalarının yapıldığı, davacıya yapılan satış işlemi ile davacının taşınmazın zilyetliğini devraldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davalarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 hükmünde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 23.12.1985 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 14.03.2017 tarihinde açıldığı gerekçesiyle başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kabul kararının doğru olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin hatalı karar verdiğini, istinaf aşamasında davalı ...’in öldüğünü, taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriğinden; kadastro çalışmalarında 51 parsel sayılı taşınmazın 23.12.1985 tarihinde tapu kaydı nedeni ile beyanlar hanesine iş bu gayrimenkul üzerine ... oğlu ...’in kargir ev temeli ve ... oğlu ...’in ise kargir ev ve ahır yaptıkları belirtilerek kargir ev, ahır temeli ve bahçe vasfıyla ... oğlu ... adına tespit ve tescil edildiği, tespitin 23.12.1985 tarihinde kesinleştiği, sonrasında mahalle değişimi nedeni ile Muş ili, Varto ilçesi, ... köyü 209 ada 5 parsel numarasını aldığı görülmüştür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.