"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/148 E., 2023/68 K.
HÜKÜM : Usulden Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın aktif dava yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava konusu taşınmazların ... ada 49 parsel, 123 ada 5 parsel, 127 ada 3 parsel, 110 ada 39 parsel, 127 ada 5 parsel ile ... parsel sayılı taşınmazlar olduğunu, dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisi olan ...'dan kaldığını, taşınmazların ortak muristen kalmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında mirasçılardan sadece ... ile ... adına yazıldığını, tüm bu nedenlerle ... ada 49 parsel, 123 ada 5 parsel, 127 ada 3 parsel, 110 ada 39 parsel, 127 ada 5 parsel ve ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki hisseleri oranında müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, iştirak halindeki mülkiyete tabi iken satışı yapılan taşınmazların tapu kaydı iptal edilmediği takdirde ise taşınmazların keşifte belirlenecek değeri üzerinden müvekkilinin hisselerine isabet eden kısmının tazminat olarak davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi irdelendiğinde her bir davalı adına tescil edilen taşınmazların ayrı ayrı taşınmazlar olduğunun anlaşıldığı, müvekkiline ait diğer davalıların ve davacının herhangi bir akrabalığı veya dava konusu taşınmazlar yönünden mirasta paydaşlığı bulunmadığı bu nedenle müvekkili açısından müstakil olarak bir davanın ikamesi gerekirken aralarında hiçbir bağ olmadığı halde diğer davalılarla aynı davada dava açılmasının usule aykırı olduğu inancında olduklarını, bu nedenle müvekkili yönünden açılan davanın tefriki gerektiği, davacı ve kardeşleri murislerinden gelen yerleri yıllarca önce aralarında pay ettiklerini, davacının da murislerinden düşen hissesini aldığını ve sattığını, müvekkilinin de satın aldığı tarihte aldığı yerin müstakilen satıcıya ait olduğunu öğrenince satın aldığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.03.2016 tarihli ve 2013/148 Esas - 2016/158 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 112 ada 49,123 ada 5, 127 ada 3, 110 ada 39, 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile Abdullah Karava temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 2017/286 Esas-2020/4340 Karar sayılı kararıyla; "temyize konu 110 ada 39 parsel ile 127 ada 5 parsel yönünden TMK'nın 702 nci maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya, diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine de olanak yoktur. Hal böyle olunca; Mahkemece, belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılmak suretiyle esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz" olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aktif dava yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekil temyiz dilekçesinde özetle, kısa kararda davanın reddine karar verilmek suretiyle kesinleşen taşınmazların belirlenmediğini, terditli talepleri olan tazminat yönünden karar verilmediğini,davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu belirtip bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
Kadastro sonucu, ... köyü temyize konu 110 ada 39 parsel ve 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, mirastan gelen hakka dayanarak çekişmeli taşınmazların adlarına tescilini talep etmiş, 110 ada 39 parsel ile 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar dışındaki taşınmazlar temyiz edilmeden kesinleşmiş, temyize konu edilen 110 ada 39 parsel ile 127 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden aktif dava yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olup kararda parsel numaralarının belirtilmemesi isabetsiz ise de bozma konusu yapılmamıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna ve bozma kararının gereklerine uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...