"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/342 E., 2024/585 K.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 220 ada 1 ve 2, 221 ada 14, 216 ada 2, 3, 4, 162 ada 451 parsel sayılı taşınmazların maliki iken 2005 yılında düştüğü mali kriz nedeniyle davalılar ... ve ...'ten faizle para aldığını, borçlarını ödemesine rağmen davalıların borcunu bitirmediğini ve üzerinde kurdukları manevi baskı ve tehditler sonucunda dava konusu taşınmazların satışı ile ilgili olarak davalılardan ...'u İstanbul ....2. Noterliğinin 23.10.2007 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, davalı vekilin taşınmazların bir kısmını davalı kardeşi ...'e devrettiğini, sonrasında ise taşınmazlar üzerinde muvazaalı devirler yapıldığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmazsa taşınmazların piyasa rayiç bedelleri üzerinden tazminat bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada HMK’nın 125. maddesi uyarınca ... davaya dahil edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; dava konusu 220 ada 1 ve 2 sayılı parselleri 2007 yılında davacıdan satış bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, teminat olarak da 300.000,00 TL bedelli kambiyo senedi aldığını, davacının devirden imtina edip üçüncü kişilere taşınmazları devretmesi üzerine davacı aleyhine Midyat İcra Müdürlüğünde 2007/354 Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlattığını, bunun üzerine davacının, taşınmazları devrettiği davalı ... ...'ten aldığı vekaletle kendisine temlik ettiğini; davalı ... ... ve ..., davacının ve davalı ... ...'in emlak alım-satımı ile uğraştıklarını, davacının 2007 yılında ... ...'e bazı taşınmaz satışı yaptığını, ancak tapuda satış işlemi yapmadan İstanbul'a gittiğini, bilahare davacıya olan 40.000 Euro borcun ödenerek taşınmazların satışı konusunda davalı ... adına satış yetkisi içeren vekalet alındığını, aralarında faizli borç alışverişi olmadığını; davalı ... ve ..., davacıyı tanımadıklarını ve davacıyla taşınmaz alışverişleri olmadığını, Midyat'ta traktör bayisi olan davalı ... ...'ten taşınmaz satın aldıklarını; davalı ..., davacıdan değil dava dışı ...'dan taşınmaz satın aldığını, davacıyı tanımadığını; davalı ..., davacıyı tanımadığını, taşınmazları bedelini elden ve peşin ödeyerek satın aldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.03.2015 tarihli ve 2012/88 Esas, 2015/104 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 162 ada 451 parsel sayılı taşınmaz maliki Nedim'in dava tarihinden evvel öldüğü, 216 ada 4 sayılı parselin ise davacı ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle bu taşınmazlar bakımından davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, diğer parseller bakımından ise davacının inanç sözleşmesine dayalı iddiasını yazılı delil ya da yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; "...Davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Somut olaya gelince; hukuki ilişki inanç sözleşmesi olarak nitelendirilip yazılı delil olmadığından dava reddedilmiştir. Hal böyle olunca, iddia ve savunmanın yukarıdaki ilke uyarınca araştırılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, yerinde keşif yapılarak temlik tarihleri itibariyle taşınmazların gerçek değerlerinin saptanması, çekişme konusu taşınmazları temellük edenlerin vekile ne kadar ödeme yaptığının belirlenmesi, Midyat 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/326 Esas, 2019/168 Karar sayılı dosyası getirtilerek değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelemede hata yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemenin 04.02.2021 tarihli ve 2019/798 E., 2021/146 K. sayılı kararıyla;
-Çekişme konusu 162 ada 451 parsel sayılı taşınmaz yönünden; davalı vekili ...'ın 24.10.2007 tarihinde davalı ...'dan aldığı satış bedelini davacıya ödediğini ispat edemediği, taşınmazın daha sonra devredildiği kişilerin edinimlerinde kötüniyetli oldukları hususunun da davacı tarafça ispatlanamadığı, kamulaştırma işlemi sonucu ise taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü adına kayıtlı hale geldiğinin sabit olduğu gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terditli tazminat talebinin kabulü ile taşınmazın temlik tarihindeki değeri olan 65.842,50 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine,
-Çekişme konusu 220 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; davalı vekil ...'ın 25.10.2007 tarihinde davalı ...'dan tahsil edilen satış bedelinin tamamını davacıya ödediğini ispat edemediği, daha sonra taşınmazı edinen 3. kişilerin kötüniyetlerinin ise davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terditli tazminat talebinin kabulü ile 220 ada 1 parselin temlik tarihindeki değeri olan 150.040,31 TL ile 220 ada 2 parselin temlik tarihindeki değeri olan 146237,81 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine,
-Çekişme konusu 216 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler yönünden; davacının bozma sonrası bu taşınmazlara ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını belirtmesi nedeni ile bu bağımsız bölümler yönünden inceleme yapılmadığı,
-Çekişme konusu 216 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 nolu bağımsız bölümler yönünden; davalı vekil ...'ın 25.10.2007 tarihinde davalı ...'dan tahsil edilen satış bedelinin tamamını davacıya ödediğini ispat edemediği, daha sonra taşınmazı edinen 3. kişilerin kötüniyetlerinin ise davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terditli tazminat talebinin kabulü ile 3 nolu bağımsız bölümün temlik tarihindeki değeri olan 45.237,84 TL ile 4 nolu bağımsız bölümün temlik tarihindeki değeri olan 48.683,86 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine,
-Çekişme konusu 216 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden; davacının ... Noterliğinin 20.10.2008 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiği dava dışı ... eliyle 23.10.2008 tarihinde davalı ...'a devrettiği, ...'ın söz konusu taşınmazı 19.04.2010 tarihinde dava dışı ...'a, adı geçenin de 01.12.2010 tarihinde davalı ... Yürekçi'ye 16.000,00 TL'ye devrettiğinin görüldüğü, dava dilekçesinde ...'in vekalet görevini kötüye kullandığına dair bir iddianın bulunmadığı gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden davanın reddine,
-Çekişme konusu 221 ada 14 (yeni 220 ad 55) parsel sayılı taşınmaz yönünden; davacının .... Noterliğinin 20.10.2008 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiği dava dışı ... eliyle 23.10.2008 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle devrettiği, ...'ın 19.09.2010 tarihinde davalı ...'a, adı geçenin de 12.02.2012 tarihinde dava dışı ...'a 9.000,00 TL'ye devrettiği, dava dilekçesinde ...'in vekalet görevini kötüye kullandığına dair bir iddianın bulunmadığı gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 09.04.2021 tarihli ek kararı ile; HMK'nın 305/A maddesi gereğince Mahkeme kararının 17. maddesinden sonra gelmek üzere; "Davalı ... yönünden davanın esastan reddine, terditli tazminat talebinin reddine, davalı ... yönünden davanın esastan reddine, terditli tazminat talebinin reddine" hükümlerinin eklenmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı ve davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; "...Hemen belirtmek gerekir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmüne uyulan bozma kararında gösterilen şekilde işlem yapılmasına göre davacının dava dışı ...'e verdiği vekalet ile devredilen dava konusu 216 ada 2 ve 221 ada 14 (yeni 220 ada 55) parsel sayılı taşınmazlar yönünden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava konusu 220 ada 1 ve 2 ve 162 ada 451 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan değerlendirmede; bu taşınmazların davalı vekil ... eliyle davalı ... ...'e devrinden sonra ... ...'in vekili olarak davacı ... tarafından temliki işlemlere konu edildiği, böylece davacının kendisi vekil tayin edilerek taşınmazların devredilmiş olması nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanılmasından bahsedilemeyeceği gözetilerek çekişme konusu bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Yine dava konusu 216 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 nolu bağımsız bölümler yönünden yapılan değerlendirmede ise; bu taşınmazların davalı vekil ... eliyle davalı ... ...'e ondan da davalı ...'e temlik edildiği, adı geçen davalılar hakkında Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde tefecilik suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, öte yandan tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle adı geçen davalıların vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle davacıyı zararlandırdıkları, davalı ...'in çekişme konusu taşınmazları ediniminde iyiniyetli olmadığı iddiasının sübut bulduğu, bedelin ödendiği hususunun davalı tarafça ispat edilemediği gözetilerek çekişme konusu bu taşınmazlar için davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalılar ... ... ve ...'ın kendilerini vekille temsil ettirdikleri gözetildiğinde lehlerine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda dava konusu 220 ada 1 ve 2 ve 162 ada 451 parseller yönünden tapu iptal- tescil ve terditli tazminat talebinin reddine, dava konusu 216 ada 3 parseldeki 3 ve 4 nolu bağımsız bölümler yönünden tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne, dava konusu 216 ada 2 ve 221 ada 14 (yeni 220 ada 55) parseller hakkında verilen karar Yargıtay tarafından onandığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 216 ada 3 parseldeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler yönünden davacının talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden davanın esastan reddine, davalılar ... ve ... hakkında verilen karar Yargıtay tarafından onandığından bu davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma sonrası katılamadığı duruşmaya mazeret sunulduğu halde Mahkemece mazeret hususunda olumlu-olumsuz karar verilmediğini, Mahkemece her ne kadar davalı ... hakkında yapılan ceza yargılaması sonunda mahkumiyet kararı verilmesi karara gerekçe gösterilmişse de ceza davasının kapsamının ve delillerin karardan bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğini, salt mahkumiyet sonucuna bakılarak karar verilmesinin vicdani kanaate uygun olmadığını, ceza dosyasında bir çok eksiklikle karar verildiğini, bir an için mahkumiyet kararının hatalı verilmiş olabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, davalı ...'in iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davacının iddiasını ispatlayamadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 7.057,36 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'ten alınmasına,
Dosyanın Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.