Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5702 E. 2025/8 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin davacı adına tescilinin yapılıp yapılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun kararında ve karar gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/148 E., 2023/1 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalı ... vekili ile davalı ... Kişiliğini temsilen muhtar ... tarafından temyiz edilmekle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda 470 parsel sayılı taşınmaz 80,00 metrekare yüz ölçümüyle adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken tersimat hatası nedeniyle 63,00 metrekare yüz ölçümüyle tespit ve tescil edildiğini, 17,00 metrekarelik farkın adına tescili için Kadastro Müdürlüğüne başvurduğunu ancak bir sonuç alamadığını, dava dilekçesinin ekindeki tapu kaydı fotokopisinden de anlaşılacağı üzere taşınmazın gerçek yüz ölçümünün 80,00 metrekare olduğunu ileri sürerek taşınmazın 80,00 metrekare yüz ölçümüyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; eldeki davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, kaldı ki kadastro tespiti sırasında davacının dayandığı tapu kaydının da esas alındığını, yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Kişiliğini temsilen muhtar ... cevap dilekçesinde; davacının iddialarının açık olmadığını, davacının köy yolunu tapulamak istediğini, bunun iyi niyetli bir davranış olmadığını, dava konusu edilen yerde davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.07.2013 tarihli ve 2012/442 Esas, 2013/358 Karar sayılı kararıyla; davacı adına kayıtlı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 31.12.1981 tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.12.2013 tarihli ve 2013/11592 Esas, 2013/12326 Karar sayılı kararıyla araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İlk Karar

Mahkemenin 16.06.2015 tarihli ve 2014/252 Esas, 2015/274 Karar sayılı kararıyla; davacının dayandığı tapu kaydı ve tüm dosya kapsamına göre, nizalı taşınmaz bölümlerinin davacıya babasından kaldığı, taşınmazların nizasız ve fasılasız şekilde davacı tarafından zilyet edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 470 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, fen bilirkişi Aslan Köksal'ın 18.04.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 50,17 metrekarelik, (B) harfi ile gösterilen 15,25 metrekarelik ve (C) harfi ile gösterilen 6,20 metrekarelik bölümlerin toplam miktarı olan 71,62 metrekarelik bölümün ahşap samanlık ve arsası vasfıyla 470 nolu taşınmazın malikleri olan davacı ... ile ... adına tapudaki hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline kesin olarak karar verilmiş; davalı ... vekilinin temyiz talebi, Mahkemenin 18.08.2015 tarihli ek kararıyla, verilen kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Mahkemenin ek kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.10.2017 tarihli ve 2015/16677 Esas, 2017/5972 Karar sayılı kararıyla araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 26.06.2018 tarihli ve 2017/318 Esas, 2018/253 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yasal ilanların yapıldığı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarının uyumlu olduğu gözetildiğinde davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 470 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, fen bilirkişi Aslan Köksal'ın 18.04.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 50,17 metrekarelik, (B) harfi ile gösterilen 15,25 metrekarelik ve (C) harfi ile gösterilen 6,20 metrekarelik bölümlerin toplam miktarı olan 71,62 metrekarelik bölümün ahşap samanlık ve arsası vasfıyla 470 nolu taşınmazın malikleri olan davacı ... ile ... adına tapudaki hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

E. Son Bozma Kararı

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili ile davalı ... Kişiliğini temsilen muhtar Murat Çetin tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine hüküm, Dairemizin 14.09.2021 tarihli ve 2021/2644 Esas, 2021/3953 Karar sayılı kararıyla araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur.

F. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 05.01.2023 tarihli ve 2022/148 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarının uyumlu olduğu, yargılama sırasında dava dışı ...’ın 470 parsel sayılı taşınmazdaki payını davacıya kayden sattığı gözetildiğinde taraf teşkilinin de sağlandığı, tüm dosya kapsamına göre davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 470 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, fen bilirkişi Aslan Köksal'ın 18.04.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 50,17 metrekarelik, (B) harfi ile gösterilen 15,25 metrekarelik ve (C) harfi ile gösterilen 6,20 metrekarelik bölümlerin toplam miktarı olan 71,62 metrekarelik bölümün ahşap samanlık ve arsası vasfıyla 470 nolu taşınmazın maliki olan davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, nizalı taşınmaz bölümlerinin köy yolu olarak kullanıldığını, yolların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... Kişiliğini temsilen muhtar Murat Çetin temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eldeki davada görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğunu, Mahkemece dava dışı ... davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanmadığını, davacının dayandığı kayıtların yöntemince uygulanmadığını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. 1981 yılında Kastamonu ili, Daday ilçesi, Çayırlı köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, nizalı taşınmaz bölümleri tescil harici bırakılmıştır.

Aynı çalışma alanında bulunan 470 parsel sayılı 63,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davacı ... adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare taşınmaz satış suretiyle davacı ... ile dava dışı ... adına tescil edilmiş; yargılama sırasında ise taşınmazın tamamı satış suretiyle ... adına tescil edilmiştir.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekili ile davalı ... Kişiliğini temsilen muhtar Murat Çetin’in temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ile davalı ... Kişiliğini temsilen muhtar ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Kişiliğinden alınmasına,Dosyanın Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.