Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5711 E. 2025/126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, temlik işlemlerinin davacının iradesine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından verilen özel vekaletnameye dayanılarak yapılan temlik işlemlerinin davacının iradesine uygun olduğu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair iddiaların ispatlanamadığı, dosya kapsamı ve tanık beyanları ile uzun süre dava açılmamış olmasının vekaletnamenin iradeye uygun kullanıldığını gösterdiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1443 E., 2023/573 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/583 E., 2022/372 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali – tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan babası Enver Kaya’dan kalan taşınmazların intikal işlemlerinin yapılması için davalılardan ...’yı vekil tayin ettiğini, ancak vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu 18, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını diğer davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini, okuma yazması olmadığı için kandırıldığını, davalıların kötüniyetli olup el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında dava konusu 36 ve 37 parsel haricindeki taşınmazların kamulaştırılması üzerine 17.02.2016 tarihli dilekçesi ile 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil, diğer taşınmazlar yönünden ise kamulaştırma bedellerinden 3/28 payına karşılık gelen bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ...; kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kız kardeşlerin hisselerini diğer davalılara satmaya karar verdiğini, satış bedelleri ödendikten sonra da kendisinin vekil tayin edildiğini, davacının bilgi ve talimatı ile devir işlemlerinin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalılar Ömer, Ali ve Derviş; iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davacının talebi üzerine taşınmaz bedelleri ödenerek davacıdan vekaletname alındığını, aynı şekilde diğer kız kardeşlerin paylarının da satın alındığını, işlemin davacının bilgi ve rızası ile yapıldığını, bir kısım taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı tarafça kötüniyetli olarak eldeki davanın açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.01.2020 tarihli ve 2013/405 Esas, 2020/3 Karar sayılı kararı ile; 12.09.2019 tarihinde davacı vekiline eksik olan 23.656,40 TL harcın ikmali için tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verildiği, harç yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtar edildiği, verilen süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmediği, dosyanın 03.10.2019 tarihli duruşmada Harçlar Kanunu’nun 30. ve HMK’nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işlemden kaldırılma tarihten itibaren üç ay içinde eksik harcın yatırılarak dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK'nın 150/5 hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davadaki talebin 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali-tescil, diğer taşınmazlar yönünden ise davalılara ödenen kamulaştırma bedelinden davacıya ait iken davalılara temlik edilen ve eldeki davaya konu edilen paylara karşılık gelen değerden ibaret olacağı, talebin bu niteliğine göre kamulaştırma ile ödenen bedellerin belli ve belirlenebilir olduğu, bu yönler gözetilmeden taşınmazların tamamının değeri ve miras payı üzerinden, muristen intikal eden payın her taşınmazda farklı olduğu da gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde ara karar oluşturularak harcın yatırılmadığı gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve buna bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden görülmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemenin kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; temliklerin iradi olduğu, taşınmazların temlik edildiği tarihte değerlerinin düşük olduğu, daha sonraları inşaa edilen Ilısu Barajı nedeniyle yapılan kamulaştırma işlemleri nedeniyle taşınmazların değerlenmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davacı tarafça iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların hiçbir zaman değersiz olmadıklarını, her zaman ekilip biçildiklerini, diğer kız kardeşlerin de dava açmaya karar verdiklerini, ancak davalılar ile anlaştıklarını ve davalılarca diğer kız kardeşlerine ödeme yapıldığını, bu nedenle dava açmadıklarını, tanık ...’nın dinlenmediğini, vekil Alamettin tarafından davacıya hiçbir bedel ödenmediğini, vekil Alamettin’in bedel ödediğini ispatlaması gerektiğini, eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18.05.2023 tarihli ve 2022/1443 Esas, 2023/573 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından davalılardan ...'ya verilen ve çekişme konusu taşınmazların satışı yetkisini içerir özel vekaletnameye dayalı olarak dava konusu taşınmazlardaki davacı paylarının diğer davalılara temlik edildiği, aynı tarih ve yevmiye sayılı işlemle dava dışı Melike, Bedia ve Seyran'a ait payların da vekaleten davalı ... tarafından diğer davalılara temlik edildiği, aynı tarih ve yevmiye sayılı işlemle dava dışı ...'nın payının da bir kısım davalılara temlik edildiği, tüm dosya kapsamına ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazların temlikinin iradî olduğu, talimata aykırı hareket edildiği, hile ile alınan vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, hile ve iradenin fesada uğratıldığı iddialarının kanıtlanamadığı, davacı ve davalılar tarafından tanık listesinde ismi gösterilmeyen ...'nın tanık olarak dinlenilmesinin mümkün bulunmadığı, aynı resmi senetle payları devir edilen diğer kardeşlerin devir işlemine karşı itirazlarının bulunmaması, tanık olarak dinlenilen davacının eşi Hüseyin Elmas'ın beyanları ile yukarıda değinilen Yargıtay kararı gereği aradan uzun bir süre geçmesine rağmen dava açılmamış olmasının vekaletnamenin iradeye uygun olarak kullanıldığı yönünde delil olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali - tescil, yargılama sırasında kamulaştırılan taşınmazlar yönünden bedel isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1. ve 506. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. ve 3. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının Batman 2. Noterliğinin 08.08.1996 tarihli ve 10457 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı ...’yı intikal ve satış yetkilerini içerir şekilde vekil tayin ettiği, vekil tarafından dava konusu 18, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35,36, 37, 38, 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlardaki davacıya murisi ...’dan intikal eden payların 23.08.1996 tarihinde davalılara satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.