"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/245 E., 2019/136 K.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz bölümünün 40 yıldan fazla süredir malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine temsilcisi duruşmalardaki beyanlarında; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... Kişiliğini temsilen muhtar Muhiddin Akman 02.03.2010 tarihli duruşmadaki beyanında; nizalı taşınmazı davacının ekip biçtiğini ve davacıya ait olduğunu belirtmiştir.
3. Dahili davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. İdil Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.01.2012 tarihli ve 2009/313 Esas, 2012/8 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmaz bölümünün değerinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının üzerinde olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili İdil Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 25.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
2. İdil Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.01.2014 tarihli ve 2012/35 Esas, 2014/25 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre davacının hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerini dava konusu ettiği, (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin yolda kaldığı, diğer bölümlerde ise davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Abdulkerim Boboş ve Yasin Ateş tarafından düzenlenen 09.03.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.624,44 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 3.679,05 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 2.004,90 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.02.2018 tarihli ve 2015/14806 Esas, 2018/2679 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği belirtilerek Mahkemece 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre, infazda kuşku oluşturmayacak şekilde olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
İdil Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.03.2019 tarihli ve 2018/245 Esas, 2019/136 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre davacının hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerini dava konusu ettiği, (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin yolda kaldığı, o halde bu bölümlerin yol olarak belirtilmesi gerektiği, kalan bölümlerde ise davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Abdulkerim Boboş ve Yasin Ateş tarafından düzenlenen 09.03.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.624,44 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 3.679,05 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 2.004,90 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (D) harfi ile gösterilen 776,12 metrekare, (E) harfi ile gösterilen 943,45 metrekare ve (F) harfi ile gösterilen 1.170,55 metrekare olmak üzere toplam 2.890,12 metrekarelik bölümün 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B-son maddesi gereğince İdil-Midyat Karayolu olarak belirtilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; eldeki davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, nizalı taşınmaz bölümlerinin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmakla zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kaldı ki davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının da oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; nizalı taşınmaz bölümlerinin değerinin Mahkemece yanlış hesaplandığını, bu hususta alınan raporları kabul etmediklerini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
1. 1974 yılında Şırnak ili, İdil ilçesi, Tepeköy köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında nizalı taşınmaz bölümleri taşlık vasfında olmakla tescil harici bırakılmıştır.
2.Mahkemece işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dairemizin 23.11.2023 tarihli ve 2022/3247 Esas, 2023/6725 Karar sayılı geri çevirme kararı ile dosya arasına aldırılan belgelerden, dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesine dayalı olarak kadastro çalışması yapıldığı ve nizalı taşınmaz bölümleri hakkında 110 ada 4, 8 ve 111 ada 25 parsel numaralarıyla kadastro tespit tutanakları düzenlendiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyalarının kadastro mahkemesine re'sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında Mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın re'sen Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,Temyiz eden davalı Hazine ile dahili davalı ... harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Dosyanın İdil 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.