"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1434 E., 2024/1819 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ağrı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/395 E., 2023/452 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ve ... tereke temsilcisi vekili; dava konusu Ağrı ili, Merkez ... Mahallesi 4 ada 6 parsel sayılı taşınmazın Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/142 Esas, 1970/309 Karar sayılı kararı gereğince mirasbırakanları ... adına tescil edildiğini, ancak davalı ... Bakanlığının kötü niyetli olarak taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğundan bahisle dava açtığını ve Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/4 Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini ve anılan karar nedeniyle taşınmazın ... adına tescil edildiğini, ancak verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ...; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, dava konusu hakkında kesin hüküm bulunduğunu, dava konusu taşınmazın .... Mekanize Piyade Tabur Komutanlığına ait ... Kışlası içinde kaldığını, askeri yasak bölge kapsamında olduğunu, söz konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu 1.479.978,89 m2 yüz ölçümlü 4 ada 66 parsele gittiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ağrı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.2023 tarih 2022/395 Esas, 2023/452 Karar sayılı kararı ile; kadastro çalışmaları sırasında, 27.08.1974 tarihli komisyon kararı ile Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/142 Esas, 1970/309 Karar sayılı kararına istinaden dava konusu taşınmazın ... adına tescil edildiği, akabinde Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/4 Esas sayılı dosyası ile ... tarafından ... mirasçılarına karşı, ...'nun 1967 yılında açmış olduğu dava neticesinde mülkiyeti kazandığı, ancak Hazinenin taşınmazda tasarrufunun devam ettiği, taşınmazda 1956 yılından önce tesisler meydana getirilmiş olması nedeniyle 221 sayılı Kanun hükümleri uyarınca taşınmazın kamulaştırılmış sayılacağı ileri sürülerek tapu iptali ve tescil davası açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda taşınmazın 221 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca kamulaştırılmış sayılacağından bahisle davanın kabulüne karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 30.12.1988 tarihli 7297 Esas, 25065 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve taşınmazın ... adına tescil edildiği, 1977/4 Esas sayılı dosyada verilen kararın dayanağının 221 sayılı Kanun olduğu ve bu yargılamada 1967/142 Esas sayılı dosyasındaki hususların da irdelendiği, ortada birbirinden habersiz şekilde verilmiş iki karar bulunmadığı, taşınmazın tescil dayanağının Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/4 Esas, 1987/476 Karar sayılı kararı olduğu ve bu kararın eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar ... ve ... vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 01.11.2024 tarih 2024/1434 Esas, 2024/1819 Karar sayılı kararı ile; muris ... terekesine ...’ın tereke temsilcisi atandığı, tereke temsilcisinin atanmasıyla tereke ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkilerinin ortadan kalktığı, böylelikle mirasçıların istinaf yoluna başvuru hakkının da tereke temsilcisine geçtiği, davacı mirasçılar ... ve ...’in kararı istinaf yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle, davacı mirasçılar ... ve ... vekillerinin istinaf dilekçelerinin usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tereke temsilcisi Avukat ... tarafından davayı takip etmesi ve davada kendisini temsil etmesi için Av...., Av...., Av.... ve Av....’a birlikte vekaletname verildiğini, istinaf dilekçelerinde davacılardan ... ve ...’in adının yazılı olmasının hükmün sadece onlar adına istinaf edildiği anlamına gelmeyeceğini, bu davacıların avukatlarının, aynı zamanda tereke temsilcisinin de avukatı olduğunu, tüm istinaf dilekçelerinin tüm mirasçıların haklarını koruyacak özellikte olduğunu, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçelerinin usulden reddi kararının hatalı olduğunu, davanın esası yönünden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, dava konusu 4 ada 6 parsel sayılı taşınmazın muris ... adına kayıtlı olduğunu, Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/ 142 Esas, 1970/309 Karar sayılı kararı ile taşınmazın hükmen muris ... adına tesciline karar verildiğini, kadastro çalışmaları sonucu ise 25.11.1974 tarihinde taşınmazın muris ... adına tespit ve tescil edildiğini, 1975 yılında muris ...’ın ölümü üzerine taşınmazın mirasçılarına intikal ettiğini, daha sonra ... tarafından açılan Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/4 Esas sayılı dosyası ile taşınmazın fiilen Milli Savunma Bakanlığının kullanımında olduğu gerekçesiyle taşınmazın ... adına tesciline karar verildiğini, ancak zaten hükmen taşınmazın muris ... adına tesciline karar verildiğinden , taşınmazın ... adına tesciline karar verilen Ağrı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/4 Esas, 1987/476 Karar sayılı hükmünün hukuki geçerliliği bulunmadığını, bu nedenle davalı adına oluşan tescilin yolsuz nitelikte olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
1. Taraflar arasında tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın davacılardan ... ve ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, muris ... terekesine ...’ın tereke temsilcisi atandığı, tereke temsilcisinin atanmasıyla tereke ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkilerinin ortadan kalktığı, böylelikle mirasçıların istinaf yoluna başvuru hakkının da tereke temsilcisine geçtiği, davacı mirasçılar ... ve ...’in kararı istinaf yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davacı mirasçılar ... ve ... vekillerinin istinaf dilekçelerinin usulden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi Kararı tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nun 16.11.1975 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ,..., ..., ..., ..., ... , ... ve ... ile dava dışı mirasçı ... ’nin kaldığı, mirasbırakan ...’nun terekesine Ağrı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/460 Esas, 2017/173 Karar sayılı ilamı ile ...’ın temsilci tayin edildiği, kararın 02.01.2018 tarihinde kesinleştiği, .... Noterliğinin 07.09.2021 tarihli, 3421 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davacı mirasçılar ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tereke temsilcisi ... tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla Av...., Av...., Av.... ve Av....’ın vekil tayin edildikleri, anılan avukatlarca, anılan davacılar ve ... terekesi adına dava açılarak iptal-tescil talebinde bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, kararın mirasçı ... adına vekili Avukat ... ve mirasçı ... adına vekili Avukat ... tarafından istinaf edildiği, Avukatlar ... ve ...’ın aynı zamanda bir kısım mirasçılar ve tereke temsilcisi ...’ın da vekili olduğu gözetildiğinde, anılan avukatlar tarafından yapılan istinaf başvurularının aynı zamanda tereke temsilcisi adına da yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince tereke temsilcisinin istinaf itirazlarının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tereke temsilcisi vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.