Logo

1. Hukuk Dairesi2024/625 E. 2024/2207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine karşı açılması gereken tapu iptal ve tescil davasının, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, hak düşürücü sürenin dava şartı olduğu ve re'sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/570 E., 2023/1159 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/745 E., 2023/122 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; kök mirasbırakan babalarının ölümünden sonra kadastro tespitinden önce 5 kardeşiyle aralarında taksim yaptıklarını, ... Mevkiinde bulunan babaları...'e ait toplam 4.954 m2 yüz ölçümlü tapusuz taşınmazın 2007 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında 196 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar olarak bölündüğünü, 3 parsel sayılı taşınmazın iki katlı ev ve tarla vasfıyla ölmüş babaları adına 2.034,12 m2 yüz ölçümlü olarak tespit edildiğini, 4 parsel sayılı taşınmazın ise iki katlı ev ve tarla vasfıyla 2.920,94 m2 yüz ölçümüyle ağabeyi ve davalıların mirasbırakanı ... adına haksız şekilde tespit edildiğini, ağabeyi ...'in 2015 yılında öldüğünü, bu tespitten kendisinin ve diğer kardeşlerin haberinin olmadığını ileri sürerek davalıların mirasbırakanı ... adına kayıtlı 196 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.02.2023 tarihli ve 2022/745 Esas, 2023/122 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının 2007 yılında kesinleştiği, eldeki davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.11.2022 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2023 tarihli ve 2023/570 Esas, 2023/1159 Karar sayılı kararıyla; davacının adli yardım talebinin kabulü ile dosya arasındaki kesinleşme şerhli kadastro mahkemesi ilâmına ve tapu kaydına göre dava konusu 196 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespitinin 29.04.2009 tarihinde hükmen kesinleştiği, eldeki davanın ise on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.11.2022 tarihinde açıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava ve istinaf dilekçelerindeki gerekçelerini tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ... Mevkiinde kain 196 ada 4 parsel sayılı taşınmazın senetsizden 2.920,94 m2 yüz ölçümlü iki katlı ev ve tarla vasfıyla davalıların mirasbırakanı ... adına tespit edildiği, ... Köyü Tüzel Kişiliğinin tespite itirazının Bozkurt Kadastro Mahkemesinin 12.03.2009 tarihli ve 2008/19 Esas, 2009/12 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, ret kararının 09.04.2009 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmesiyle hükmen tescil işlemi yapıldığı anlaşılmakla, 09.04.2009 tarihi ile davanın açıldığı 04.11.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacının adli yardım talebi Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilmiş olup harç yatırmadığından, aşağıda yazılı 1.330,20 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...