"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/224 E., 2023/283 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili iken tapu iptali ve tescile dönüşen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Yenişehir İlçesi, ... mahallesinde bulunan sınırlarını belirttiği taşınmzın 60 yıldan fazla süredir davacının zilyetliğinde olduğunu belirterek çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında ... ve diğerleri davaya müdahil olmuştur.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; tescili istenen yerin taşlık yerlerden olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C bendi kapsamında kalan yerlerden bulunduğunu, aynı Kanun'un 17/2 inci maddesi gereğince gerekli araştırma ve incelemenin yapılması gerektiğini açıklayarak davacının davasının esastan reddine, dava konusu yerlerin TMK'nun 713/6 ncı maddesi gereğince Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini istmiştir.
Davalı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde, davanın haksız ve yersiz olarak açıldığını belirterek reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.06.2012 tarih ve 2010/858 Esas 2012/390 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.03.2013 tarih ve 2012/10129 Esas 2013/4256 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın 1971 yılında taşlık vasfıyla tescil harici bırakıldığının, 10.01.2011 tarihinde idari yoldan Hazine adına ham toprak vasfıyla 758 parsel numarası ile tescil edildiğinin ve böylece davanın tapu iptal tescil davasına dönüştüğünün belirlenmiş olması karşısında taraflara delillerini bildirmeleri için süre verilmesi, eklemeli zilyetliğe dayanan davacının mirasbırakanından intikal eden taşınmaza taksim yoluyla malik olup olmadığının araştırılması, aksi takdirde elbirliği halinde malik olan tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi, taşınmaz üzerinde malik olan tüm mirasçılar ve mirasbırakanları yönünden senetsizden kazanım araştırmasının yapılması, usulüne uygun keşif yapılmak suretiyle mahalli bilirkişilerin ayrı ayrı dinlenerek beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, taşınmazdan alınan toprak örnekleri incelenerek taşınmazın kültür arazisi olup olmadığının belirlenmesi, geriye doğru 20 yılı kapsayan hava fotoğrafları getirtilerek imar-ihyanın tamamlandığı tarihin bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmesi, komşu parsellerin tutanakları uygulanarak taşınmazın niteliğinin açıklığa kavuşturulması, taşınmazın imar planında bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
3.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemenin 31.10.2017 tarihli ve 2013/554 Esas, 2017/483 Karar sayılı kararıyla; tüm mirasçıların davaya katılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.10.2020 tarihli ve 2018/520 Esas, 2020/4288 Karar sayılı kararıyla; eşyanın terekeye döndürülmesi istemine ilişkin hallerde tüm mirasçıların birlikte hareket ederek dava açması ya bir veya birden fazla mirasçının açtığı davaya diğer mirasçıların yöntemince muvafakat etmeleri veyahut ya da mirasbırakanın terekesine temsilci atanması gerektiği, bir mirasçının eşyanın terekeye dahil olmadığı iddiasıyla açacağı davada birlikte hareket etmeyi gerektirir yasal bir zorunluluk bulunmadığı, somut olayda, davacının eklemeli zilyetliğe dayanarak davaya konu taşınmazların tereke adına değil kendi adına tescili isteminde bulunduğu ve davacı vekilinin dosyaya sunduğu 21.10.2013 hakim havale tarihli beyan dilekçesinde de, davacının, davaya konu taşınmazı 1985 tarihinde ortak mirasbırakandan satın aldığının ve taşınmaza dava tarihinden geriye 25 yıldır müstakilen zilyet olduğunun ileri sürüldüğü, dava, tereke adına açılmadığına ve miras payı da talep edilmediğine göre, Mahkemece mahallinde taraf tanıkları, yerel bilirkişiler ve fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın davacıya hangi suretle intikal ettiği, mirasbırakanın sağlığında çekişmeli taşınmazı davacıya satıp satmadığı yahut ölümünden sonra mirasbırakanın terekesinin yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği, davaya konu taşınmazın mirasbırakanın terekesine mi yoksa davacıya mı ait olduğu hususunda yerel bilirkişiler ve tanıklardan somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek önceki bozma ilamı da dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi geeğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 758 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 14.207,17 m2 yüz ölçümündeki kısmın , (B) harfi ile gösterilen 55.684,89 m2 yüz ölçümündeki kısmın,(C) harfi ile gösterilen 13.222,29 m2 yüz ölçümündeki kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına aynı ada son parsel numarası ile tesciline, (A) harfi ile gösterilen alan ile (B) harfi ile gösterilen alan arasında kalan kırmızı renk ile işaretlenmiş kısmın aynı ada parsel numarası ile davalı Hazine üzerinde bırakılmasına fen bilirkişisi raporuna ekli krokide mavi renk ile işaretlenmiş kısmın davalı Hazine adına aynı ada son parsel numaraları ile kayıt ve tesciline , asli müdahiller yönünden davanın HMK 150/5 imci maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporlarının yanlış olduğunu, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davanın reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın kazanıma elverişli olmadığını ve verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ihdasen oluşturulan parselde tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Davacı, Yenişehir ilçesi, ... Mahallesinde, tescil harici bırakılıp, idari yoldan 758 parsel numarası ile Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; dava konusu taşınmaz taşlık olarak tespit harici bırakıldığı halde taşınmaz üzerinde imar – ihya faaliyetlerinin ne zaman bitirildiği kesin olarak belirlenmemiş, hava fotoğraflarına ilişkin rapor içeriği ile hava fotoğrafarının kullanıma ilişkin görüntüsü çelişik olduğu halde bu husus üzerinde durulmamış, davacı ırsen intikale dayandığı halde kimin ne kadar süredir zilyet olduğu belirlenmemiş, usulünce senetsiz araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz araştırma ile hüküm verilemez.
3. O halde Mahkemece, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre imar planı içerisine alındığı 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli,
4. Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği,taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
5. Ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli;
8. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı; toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip,ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar Hazine ve Yenişehir Belediyesi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
2. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
3. İstek halinde temyiz peşin harcının temyiz edene Belediyeye iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.