"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/74 E., 2023/1846 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/204 E., 2022/280 K.
Taraflar arasındaki ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalı ...'nin kardeş olduğunu, mirasbırakanları ...'na ait 4 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3 payın vekil davalı ... tarafından mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olarak davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiğini, yapılan temlikin muvazaalı olduğunu, devir tarihinde mirasbırakanın hasta ve yaşlı olduğunu, davalı ...'ın iyi niyetli olmadığını ileri sürerek dava konusu 4 numaralı bağımsız bölümde mirasbırakan ...'e ait 1/3 payın tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payı oranında tescilini, bunun mümkün olmaması halinde davacıların miras payına isabet eden değerin davalılardan tapuda devir tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile tazminine ve tapuda devir tarihinden dava açılıncaya kadar işleyen ecrimisil bedelinin davalı ...'tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının terekeye üçüncü kişi konumunda olması nedeniyle ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı olarak miras payı oranında tapu iptali ve tescil davacı açılamayacağını, diğer yandan dava konusu 4 numaralı bağımsız bölümle birlikte aynı gün 1 numaralı bağımsız bölümde davacıların mirasbırakanı ...'in de payının bulunduğu 1/5 payın satın alındığını, davacıların bu satış işlemine dava açmadığı gibi davacıların mirasbırakanı ...'in ölümünden sonra davacılara da intikal eden 957 ada 5 parsel sayılı taşınmazın da davalı tarafından satın alındığını, tüm bu satış işlemlerinin nedeninin mirasbırakan ...'in dava dışı torunu ...'nun davalıya borçlarından kaynaklandığını, aynı borç için bir taşınmaz yönünden kendi miras paylarını davalıya devreden davacıların bir başka taşınmazdaki devirle ilgili dava açmasının hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini, davacılar ile mirasbırakan arasındaki ilişkinin davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın satın alınmasından sonra davalı tarafından taşınmazda kiracı olarak bulunan şirkete kira bedellerinin kendisine ödenmesinin ihtar edildiğini, davacılar tarafından ecrimisil talep edilmişse de taşınmazın tapuda resmi senetle davalıya devredildiğini, herhangi bir haksız işgalin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse bedel davasının mirasbırakanla bağlantılı olarak ve mirasbırakana teban açılan davalardan olduğu, bu nedenle davanın tüm mirasçılar adına tescil istemi ile diğer bir deyişle iştirakin sağlanmasıyla açılması mümkün olup, mirasçının tek başına ve kendi miras payı oranında dava açabilmesine yasal olanak bulunmadığı, somut davada ise mirasbırakan ... mirasçıları yönünden taşınmaz maliki davalı ...'ın 3. kişi konumunda olduğu, davanın miras payına hasren açıldığı, bu durumda mirasbırakan ... mirasçıları tarafından ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebeplerine dayalı olarak, üçüncü kişiye karşı pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ...'ın davacıların mirasbırakanı ...'in ehliyetsiz olduğunu bildiğini böylece davalının iyiniyetli üçüncü kişi olmaktan çıktığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakan ...'in ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olup davacılar ve davalı ... dışında başka mirasçısının da bulunduğu, davacılar tarafından ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı olarak mirasçı olmayan tapu maliki Burak'a karşı miras payları oranında açılan tescil istemli davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gibi öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye temsilci tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmediği, Mahkemece davanın usulden reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat ve ecrimisil istemine istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ve 30 uncu maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 111 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Dosyanın incelenmesinden, tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat ve ecrimisil istemine ilişkin davanın dava dilekçesinde gösterilen 1.000,00 TL değer üzerinden açıldığı, yargılama sırasında davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değerinin keşfen belirlenmediği anlaşılmıştır.
2. Hemen belirtilmelidir ki; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur. Anayasa Mahkemesinin 2018/36896 Başvuru nolu kararı da bu yöndedir.
3. Bunun yanında; Harçlar Kanunu’nun 30 uncu maddesi “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409 uncu maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklinde, 32 nci maddesi ise “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
4. Harçlar Kanunu'nun uygulanması ( kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle ) hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
5. Öte yandan, miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
6. Hal böyle olunca, eldeki davada temyiz sınırının ve kanun yolunun açık olup olmadığının denetlenmesi bakımından Mahkemece taşınmazın değerinin keşfen belirlenmesi, bundan sonra dava değerinin hesaplanması, bu değer üzerinden kanun yolu denetiminin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.