"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1705 E., 2023/2171 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/250 E., 2022/172 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ... ile davalılardan ...’ın kardeş olup, birlikte uzun süreler iş yaptıklarını, bu dönemde davacının işlerin yürütülmesi için abisi ... ve abisinin eşi olan davalı yengesi Mualla’yı vekil tayin ettiğini, ancak vekil Mualla’nın vekalet görevini kötüye kullanarak davacının maliki olduğu 724 parsel sayılı taşınmazı eşi olan davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, davacının mental kapasitesinin sınırda olup taşınmazının satışı için yengesi ve baldızı olan Mualla’ya vekalet verdiğini bilmediğini, davacıya herhangi bir satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın satış tarihi itibari ile belirlenecek rayiç bedeli ve davacının uğradığı zararlar için şimdilik 94.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının maliki olduğu 724 parsel sayılı taşınmazın satışı için davalı ...’yı vekil tayin ettiği, davacının fiil ehliyetine sahip olup vekaletnameyi iradi olarak verdiğini, davacının iradesinin hata veya hile nedeniyle fesada uğratılmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında davalılardan Mualla’nın ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konu taşınmazın vekil ... tarafından davalı ...'a devredildiği, Adli Tıp Kurumu raporu ile davacı ...’ın vekaletname tarihi 12.12.2005 ve temlik tarihi 28.05.2009 tarihlerinde fiil ehliyetini haiz olduğunun saptandığı, gerek vekil ... tarafından gerekse de Mualla’nın ölümü ile davaya dahil edilen mirasçıları tarafından resmi satış senedinde belirtilen bedelin vekil edene ödendiğine dair delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu bağlamda vekil eden tarafından hesap verme yükümlülüğünün yerine getirilmediği, resmi satış senedindeki devir bedeli ile taşınmazın satış tarihindeki rayiç değeri arasında da fahiş farkın bulunduğu, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı, davalı ...’ın vekil ...’nın eşi olup iyi niyetli sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ve dahili davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın vekaleten davalı ...'a devrinde vekil ... tarafından gerekse de ölümü ile davaya dahil edilen mirasçıları tarafından resmi satış senedinde belirtilen bedelin vekil eden davacıya ödendiğine dair delilin dosyaya sunulmadığı, bu haliyle vekil eden tarafından hesap verme yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, resmi satış senedindeki satış bedeli ile taşınmazın satış tarihindeki rayiç değeri arasında fahiş farkın bulunduğu, vekil olan muris ...'ın vekil edene karşı sadakat ve özen borcunu göz ardı ederek makul sayılacak ölçüler dışına çıktığı, davalı ...'ın vekil ...'nın eşi olup vekilin borçlarını ifa edip etmediğini bilmesi gereken kişilerden olduğu ve iyi niyetli sayılamayacağı, ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, bu haliyle davanın kabulüne dair Mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ve dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının fiil ehliyetini haiz olarak dava konusu taşınmazın davalı ...’a satışı için Mualla’yı vekil tayin ettiğini, davacının mental kapasite hastalığına ilişkin aldığı raporun tarihinin 15.07.2011 olduğunu, oysa vekaletnamenin 2005 yılında verildiğini, devrin ise 2009 yılında yapıldığını, işlemlerin yapıldığı tarihte davacının herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığını, kaldı ki Adli Tıp Kurumu raporu ile de vekaletname ve temlik tarihinde davacının fiil ehliyetini haiz olduğunun saptandığını, temlik işleminin davacının bilgisi ile yapıldığını, davacının 27.08.2009 tarihinde Tuzla Vergi Dairesine taşınmazını sattığını ve vergi mükellefliğinin kaldırılmasını talep ettiğini, davacının davalılardan aldığı parayı hesabına yatırdığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 7960 ada 15 parsel (eski 724 parsel) sayılı taşınmazın davacı ... adına kayıtlı iken, ...’ın Gebze 5. Noterliğinin 12.12.2005 tarih 15896 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği davalı ... tarafından 28.05.2009 tarihinde eşi olan diğer davalı ...’a satış suretiyle devredildiği, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 29.01.2021 tarihli raporu ile davacı ...’ın vekaletname ve akit tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun saptandığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ve dahili davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ve dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 28.177,87 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ve dahili davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.