Logo

1. Hukuk Dairesi2024/807 E. 2025/1103 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit ve tescil edilen taşınmaz üzerindeki zilyetlik ve tapu kaydı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uyularak verdiği kararda, davalıların zilyetliğindeki alan ile tapu kaydındaki hissesi arasındaki fark, davacıların ise iddialarını ispatlayamamaları ve hak düşürücü süre hususları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/74 E., 2021/737 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Gazipaşa ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 140 ada 2 parsel sayılı 8.310,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazın 12/24 payının davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, bu payın daha sonra oğlu ...’a bağışlandığını, ancak davalıların kullandıkları kısmın 1.600,00 m2 olduğunu, davacılar ... mirasçılarının ise tapuda 2/24 pay sahibi olduklarını, davacılar ... mirasçılarının ise zeminde 1.647.00 m2'lik yeri kullanmalarına rağmen tapuda hiç pay sahibi olmadıklarını, tescilin yolsuz olduğunu, davalının oğluna yaptığı bağışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalılar adına kayıtlı yarı hissenin karşılığı olarak 4.155,00 m2 den davalıların kullandıkları kısmın düşülerek fazla kayıt edilen 2.555.00 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile 908 m2'sinin davacılar ... mirasçıları ... ve ... adına eşit hisseli olarak, 1.647.00 m2'sinin ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tescilini istemiştir.

Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile; dava konusu 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına yolsuz ve fazla tescil edilen 2.596,00 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile bu yerin 949 m2'sinin davacı ... adına, 1.647,00 m2'sinin diğer davacılar ... mirasçıları adına tapuya tescilini istemiştir.

Müdahil davacı ... vekili ile müdahil davacı ... vekili ayrı ayrı sundukları davaya katılma dilekçesinde; davaya konu taşınmazda müdahil davacıların da hakkının olduğunu, müdahil davacıların muris ... mirasçısı olduğunu, taşınmazda 50 yıldır nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinin olduğunu beyan ederek çekişmeli 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına tescil edilen 1.647,00 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile muris ... mirasçısı olarak hisseleri oranında müdahil davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Müdahil davacı ... vekili katılma dilekçesinde; davaya konu taşınmazda müdahil davacının da hakkının olduğunu, müdahilin ... mirasçısı olduğunu, taşınmazda 50 yıldır nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinin olduğunu beyan ederek çekişmeli 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına tescil edilen 2.277,00 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile hissesi oranında müdahil davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; kadastro tespit tarihinde babasının taşınmaz içerisinde ektiği alan itibariyle hisselendirme yapıldığını, babası Mevlüt’ün bu taşınmazı kullanması için kendisine bağışladığını, bağış tarihinden itibaren söz konusu taşınmazı kendisinin fiilen zilyet ve tasarruf ettiğini, davaya konu taşınmazda muris ... mirasçıları olan davacıların hiç bir zaman malik sıfatıyla zilyet ve tasarruflarının bulunmadığını, muris ... mirasçıları olan davacıların da ekmiş bulundukları alan kadar adlarına tescil işleminin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.10.2007 tarih 2002/237 Esas ve 2007/680 Karar sayılı kararı ile; davacılar ve müdahil davacılardan ... ile ...'ın davalarının sübut bulmaması nedeniyle reddine; müdahil davacı ... 'ın davasının 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

Kararın davacılar ve müdahiller tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.04.2014 tarih 2014/3375 Esas ve 2014/4352 Karar sayılı kararı ile "müdahil davacı ... hakkında verilen kararın onanmasına, davacı ve müdahillerin taleplerinin zemine mi yoksa paya mı yönelik olduğunun dosya kapsamı ile anlaşılmadığından taraf teşkili yönünden denetim yapılamadığı, bu sebeple mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, taraflardan davanın açıklattırılmasının istenilmesi, davanın zemine mi paya mı yönelik olduğunun tereddütsüz olarak belirlenmesi, zemine yönelik olduğunun tespiti halinde tüm tapu kayıt maliklerinin davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılmasının gerektiğinin düşünülmesi, paya yönelik olduğunun tespiti halinde ise sadece pay sahibinin davada taraf olması ile yetinilmesi gerektiği belirtilerek” karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamı doğrultusunda davacılar ve müdahil davacılar vekilinin davadaki taleplerinin zemine yani zilyetliğe ilişkin olduğunu beyan ettiği, bu doğrultuda davaya konu taşınmazın tüm tapu kayıt maliklerinin davaya dahil edildiği, keşif esnasında dinlenilen mahalli bilirkişilerin ve taraf tanıklarının beyanları doğrultusunda hazırlanan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.370,64 m2'lik kısmın davalı ... tarafından kullanıldığının, (B) harfi ile gösterilen 2.892,38 m2'lik kısmın davacı ... tarafından kullanıldığı, davalının tapu kaydında görünen hissesinden daha fazla yeri zilyet ve tasarruf ettiği, davacı tarafın diğer davalılara ilişkin iddialarını ispatlayamadıkları, davalı ...'ın davaya konu taşınmazda hissedar olmadığı ve davada taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, müdahil davacı ...’ın davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davacılar ile müdahil davacılar ... ve ... terekesi yönünden açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yetersiz araştırma ve inceleme yapılarak karar verildiğini, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ve tanıkların dava konusu taşınmazın sadece davalı ... ile davacı ... tarafından en az 50 yıldır kullanıldığını, başka kullananın olmadığını beyan ettiklerini, güncel tapu kaydında davacılardan ... adına kayıtlı arazi miktarı 1.943,00 m2, davacının zilyet olduğu fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısım 2.892,00 m2 olup bu durumda davacının yaklaşık 949 m2'lik kısmının davalılar üzerinde bulunduğunu, davacı tarafın bu kısmı istediğini, mahkeme gerekçesinde davalı ...'ın kullandığı yerden daha az tapuda kayıtlı yer olduğunu, taleplerinin bu davalıya karşı doğru olduğu varsayılsa bile diğer tüm dahili davalılar açısından davanın kabulü gerektiğini, davalarını ispat ettiklerini, ayrıca ... mirasçıları açısından da mahkeme kararını temyiz ettiklerini belirterek ve re'sen görülecek nedenler ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Gazipaşa ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 140 ada 2 parsel sayılı 8.310 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 12/24 payı davalı ..., 3/24 payı ..., 3/24 payı ..., 2/24 payı ..., 2/24 payı ..., 2/24 payı ... adına tespit ve tescil edilmiş, ...’ın 12/24 payı 19.09.2002 tarihinde kayden oğlu davalı ...'a intikal ettirilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 534,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Gazipaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.