Logo

1. Hukuk Dairesi2024/843 E. 2024/2514 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptal ve tescil davasında, Yargıtay'ın kanun yararına bozma kararı sonrası davacıların miras paylarının belirtilmemesi nedeniyle hükmün tashihi talebinin reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın kanun yararına bozma kararının, HMK m.363/2 uyarınca kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmadığı ve kesinleşmiş bir kararın tashihinin mümkün olmadığı gözetilerek, mahkemenin davacıların miras paylarının belirtilmesi talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/88 E., 2012/322 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda Mahkemece; davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine; davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine; davalı ...'e yapılan temlik olmadığı gerekçesiyle anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; davalılardan ...'e temlik yapılmadığı belirlenmek suretiyle bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, iddianın ileri sürülüş ve içeriğinden davada vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayanıldığına değinilerek vekalet görevinin kötüye kullanılmasına yönelik iddianın araştırılması, taraf delillerinin toplanması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden tapu iptal-tescile, davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 05.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir.

Mahkeme kararına karşı, davacılar ... ve ... vekilinin kanun yararına temyiz talebi üzerine, Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz isteğinde bulunmuştur.

Dairenin 15.09.2022 tarihli ve 2022/5755 Esas, 2022/5832 Karar sayılı kararı ile; somut olayda, HMK′nın 297/2 nci maddesi hükmü gözetilmek suretiyle davacıların karar altına alınan miras paylarının, mirasbırakanlarının veraset ilamına atıf yapılarak ya da veraset ilamında gösterilen oranları açıkça belirtilerek hükmün infazında ortaya çıkabilecek tereddütün giderilmesi gerekirken, anılan hususun göz ardı edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere HMK′nın 363/2 nci maddesi uyarınca mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bir kısım davacılar vekilinin 09.12.2023 tarihli dilekçesi üzerine, Mahkemece 22.12.2023 tarihli ek kararla davacılar vekilinin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkemenin 22.12.2023 tarihli ek kararı bir kısım davacılar (..., ... ve ...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar (bir kısım) vekili 09.12.2023 tarihli dilekçesi ile; verilen kararda davacıların paylarının belirtilmeksizin hüküm kurulduğunu, kararın kesinleştiğini, ancak HMK′nın 297/2 nci maddesindeki düzenlemeye aykırı olduğunu, paylar gösterilmediğinden hükmün infazında tereddüt oluştuğunu, bu nedenle devrin yapılamadığını, kanun yararına temyiz isteğinde bulunduklarını, bozma kararı uyarınca davacıların miras payları gösterilmek suretiyle karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, talebe ilişkin cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.12.2023 tarihli ek kararıyla; bozma kararı ile 09.10.2012 tarihli kararın "hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere" kanun yararına bozulduğu, nitekim, HMK'nın 363/2 nci maddesinde açıkça kanun yararına bozmanın, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacağının düzenlendiği, bu nedenle davacının talebi gibi karar verilmesinin kanun gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin 09.12.2023 tarihli talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar (Rukiye, Selma ve Süreyya) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ek kararın HMK′nın 297/2 nci maddesine aykırı olduğu gibi, kanun yararına bozma yoluyla amaçlanan hukuki güven ve istikrar ilkesine de aykırı olduğunu bildirerek ve dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davacıların pay ve oranları açıkça belirtilmek suretiyle hüküm fıkrasının düzeltilerek onanmasını, aksi takdirde kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tashih/tavzih istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304 üncü ve 305 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen ek karar ve ek kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.