Logo

1. Hukuk Dairesi2024/911 E. 2025/1671 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında kadastro öncesi yapılan taksim iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraf tanıkları ve bilirkişi beyanları ile dosya kapsamına göre mirasbırakanın vefatı sonrası mirasçılar arasında dava konusu taşınmazlar yönünden taksim yapıldığının sabit olması gözetilerek, davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ve davalı adına tescilli bulunan taşınmazların aynen korunmasına karar verilmiş, bu karar da Yargıtay tarafından onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/36 E., 2023/76 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Bolu ili, Göynük ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 103 ada 20, 22, 24 parsel, 119 ada 21 parsel, 121 ada 3 parsel, 136 ada 12, 13 parsel, 138 ada 3 parsel, 146 ada 5 parsel, 159 ada 3 parsel, 234 ada 12, 4 parsel, 240 ada 3, 54 parsel, 241 ada 1, 26 parsel, 242 ada 1 parsel, 243 ada 37 parsel, 255 ada 37 parsel, 258 ada 23 parsel, 259 ada 4 parsel, 271 ada 8 parsel, 272 ada 9 parsel, 274 ada 17 parsel 282 ada 10, 17 parsel, 285 ada 5 parsel, 102 ada 18 parsel, 320 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tescil edildiğini ancak bu taşınmazların tarafların kök murisi ...'dan geldiğini ve terekesinin taksim edilmediğini, taşınmazların kök muristen davacıların babası ... ile davalı ...’a intikal ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacılar ile davalı adına miras hisseleri oranında tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında; dava konusu taşınmazların bir kısmının davalıya eşinden miras kaldığını, bir kısmının satın alındığını, kök muris Kamil'den gelen taşınmazların ise kadastro çalışmalarından önce davacıların murisi ... ile davalı arasında taksim edildiğini ve o günden sonra herkesin kendi yerini kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.07.2014 tarihli ve 2011/50 Esas, 2014/100 Karar sayılı kararı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.10.2015 tarihli ve 2014/21507 Esas, 2015/11197 Karar sayılı kararı ile; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleminin eksik olduğu, köy muhtarının beyanı ve dosya kapsamından tarafların kök murisi Kamil’den kalan taşınmazların taksim edildiğinin anlaşıldığı ancak davalı ...’ın dayandığı tutanakta yer alan taşınmazların davalıya isabet ettiği, davacıların murisi ...’e ise başka bir tutanakta yazılı taşınmazların isabet ettiği belirtildiği halde ...’e isabet eden taşınmazların ne şeklide tespit edildiği, taksimin 2006-2007 yıllarında yapıldığı belirtildiğine göre bu tarihten tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, taşınmazlardaki zilyetliğin ne sıfatla ve ne şekilde sürdürüldüğü, davalının dayandığı tutanakta belirtilen taşınmazların dava konusu taşınmazlardan hangisine karşılık geldiğinin belirlenmediği belirtilerek” karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; çekişmeli 241 ada 26, 285 ada 5, 255 ada 37 parsel sayılı taşınmazların taksime dahil edilmediği gerekçesiyle bu parseller hakkında açılan davanın kabulüne, 241 ada 1, 146 ada 5, 234 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların murisi ile davalıların murisinin kardeş oldukları, iki kardeşin babaları öldükten sonra kadastro tespitinden önce miras bırakandan kendilerine intikal eden taşınmazları kendi aralarında taksim ettikleri, taraflar arasında paylaşım yapılırken tutulan listeye göre kadastro tespitinin yapıldığı ve kadastro tespitinden sonra da buna uygun olarak kullanıldığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının yapılan bu anlaşmanın bozulduğuna ilişkin bilgi ve görgülerinin bulunmadığı, mahalli bilirkişi ile davacı tanıkları ve davalı tanıklarının beyanlarının birbiri ile örtüştüğü, daha önceki ifadeleri ile de çelişmediği, çekişmeli taşınmazlar yönünden taksim olgusunun ispatlandığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle geriye kalan dava konusu taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, Mahkemece taksim sözleşmesi olarak değerlendirilen ajanda sayfasına yazılı taşınmazlara uygun kadastro tespitinin yapılmadığını, Kamil mirasçısı iki kardeşin bir çok kez anlaştıklarını ve anlaşmanın tekrar bozulduğunu, tarafların taksim yapmadıklarını, taksim yapmış olsalar bile taksim sözleşmesinde yazılı olmayan davalıların murisi adına kayıtlı taşınmazlar hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek ve re'sen görülecek nedenler ile ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle,kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul kararı verilen 241 ada 26 parsel sayılı 100,36 m2 alana sahip taşınmaz karşılığı olarak davacıların murisine aynı mevkide 237 ada 10 parsel sayılı 386,08 m2 alana sahip taşınmaz verildiğini, 285 ada 5 parsel sayılı 2.000,68 m2 alana sahip taşınmaz karşılığı olarak davacıların murisine aynı mevkide 287 ada 1 ve 284 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar verildiğini, toplam alanlarının 2.058, 76 m2 olduğunu, yine davalıların murisine verilen 255 ada 37 parsel sayılı 1.324,38 m2 alanlı taşınmaza karşılık davacıların murisine aynı mevkide 240 ada 53 ve 54 parsel sayılı taşınmazların verildiğini ve bu taşınmazların toplam kapsadığı alanın 2.630,71 m2 olduğunu, açılan davada dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre iki kardeş arasında taksim yapıldığını, kadastro tespitinde iki kardeşin de hazır olduğunu ve taksime uygun tespit yapıldığını belirterek ve re'sen görülecek nedenler ile kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu; ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 18 parsel sayılı 6.373,29 m2, 103 ada 20 parsel sayılı 1.994,39 m2, 103 ada 22 parsel sayılı 1.922,58 m2, 103 ada 24 parsel sayılı 752,52 m2, 119 ada 21 parsel sayılı 5.081,25 m2, 121 ada 3 parsel sayılı 1.702,70 m2, 136 ada 12 parsel sayılı 277,43 m2, 136 ada 13 parsel sayılı 42,60 m2, 138 ada 3 parsel sayılı 819,08 m2, 159 ada 3 parsel sayılı 3.634,07 m2, 240 ada 3 parsel sayılı 212,32 m2, 240 ada 54 parsel sayılı 844,42 m2, 241 ada 1 parsel sayılı 632,56 m2, 241 ada 26 parsel sayılı 100,36 m2, 242 ada 1 parsel sayılı 1.599,40 m2, 234 ada 4 parsel sayılı 575,05 m2, 243 ada 37 parsel sayılı 1.293,04 m2, 255 ada 37 parsel sayılı 1.324,38 m2, 258 ada 23 parsel sayılı 1.741,18 m2, 259 ada 4 parsel sayılı 1.794,06 m2, 271 ada 8 parsel sayılı 4.811,74 m2, 272 ada 9 parsel sayılı 2.356,46 m2, 274 ada 17 parsel sayılı 1.065,88 m2, 282 ada 10 parsel sayılı 1.685,77 m2, 282 ada 17 parsel sayılı 3.158,60 m2, 285 ada 5 parsel sayılı 2.000,68 m2 ve 320 ada 5 parsel sayılı 29.261,16 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 187,80 TL bakiye onama harcının ise temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın Göynük Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.