Logo

1. Hukuk Dairesi2024/928 E. 2025/1636 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların hak kaybına yol açıp açmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının muvazaa iddiasını ispatlayamaması ve tanık delilinin de zorla getirme emrine rağmen dinlenememesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu onama kararının uygun bulunması nedeniyle temyiz talebinin reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2911 E., 2023/2327 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/689 E., 2023/584 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; muris ...'nun maliki bulunduğu 3118 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 numaralı bağımsız bölümü 03.09.1997 tarihinde davalıya devrettiğini, onun da dava dışı ...'ya temlik ettiğini, bilahare taşınmazın davalıya devredildiğini, 03.03.2020 tarihinde ise kat mülkiyetinin terkin edildiğini, tevhit işlemi ile arsaların birleştirildiğini, tapu kayıtlarında taşınmaz 588 ada 2 parsel olarak görünmekte olup taşınmaz üzerinde davalının 64721/381780 pay sahibi olduğunu, devrin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazı 03.09.1997 tarihinde 100.000,00 TL bedel ödeyerek babasından satın aldığını, 01.10.1992 tarihinden beri aktif olarak sigortalı çalıştığını, kendi emeği ve kazandığı parası ile taşınmazı satın aldığı gibi aile bütçesine de katkıda bulunduğunu, yazlık olarak kullanıldığından intifa hakkının babasında olduğunu, babasının vefatından sonra intifa kaydı terkin edilerek kullanılmaya başlandığını, 2018 yılında evin kentsel dönüşüm sebebiyle yıkıldığını, henüz bina yapılmadığını, murisin vasiyetname ile tüm malvarlığını son eşine bırakmış olması sebebiyle Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/132 Esas sayılı dava dosyası ile vasiyetnamenin iptali davası açıldığını, bu davada dava konusu taşınmazın hiçbir şekilde gündeme gelmediğini, davacının kötüniyetli olarak eldeki davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tanığının ihzar müzekkeresine rağmen hazır edilemediği, ispata yarar başkaca delil de sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ispat yükü kendisinde olan davacının tanık deliline dayandığı ancak tanığının da zorla getirme kararına rağmen dinlenemediği gözetilerek verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; muris tarafından taşınmazın önce davalıya, davalı tarafından da dava dışı ...'a, ... tarafından da tekrar davalıya devredilmesinin muvazaanın kanıtı olduğunu, davalı tarafından murise bir bedel ödenmediğini, davalının taşınmazı alacak maddi gücünün bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçeli

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden; muris 1950 doğumlu ...’nun 27.12.2004 tarihinde öldüğü, geride eşi ... ile çocukları davacı ve davalının mirasçı olarak kaldığı, murisin maliki olduğu 3118 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 nolu mesken nitelikli taşınmazı 03.08.1997 tarihinde davalı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiği, onun da 22.06.2007 tarihinde dava dışı ...’ya temlik ettiği, bilahare 23.05.2018 tarihinde ...’a devredildiği, taşınmazın kat mülkiyeti terkin edilerek 13.03.2020 tarihinde tevhit nedeniyle sayfasının kapandığı, oluşan 588 ada 2 parsel sayılı 4.400,14m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazda davalı adına 64721/3817800 payın tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.