"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1069 E., 2023/1721 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/423 E., 2023/123 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı ...'in eşinin 2019 yılında öldüğünü, 81 yaşında olan ...'in değişik kadınlarla karı-koca hayatı yaşadığını, davalının, iş kuracağından bahisle davacının aracını ve taşınmazlarını sattırdığını, davacıya üçüncü kişilerden borç aldırdığını, davacının, bedelsiz şekilde satış suretiyle dava konusu Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... Mahallesindeki 3218 ada 82 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini, davacı ...'in savurganlık sebebiyle fiil ehliyetinden yoksun şekilde tüm taşınmazlarını sattığını, savurganlık nedeniyle kısıtlanması için dava açıldığını, ehliyetsizlik, olmazsa muvazaa hukuki nedenine dayalı olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tescilini istemiş; Mahkemece dava sebebinin açıklatılmasının istenmesi üzerine davacı vekili beyan dilekçesinde davacının TMK 406. maddesi kapsamında ehliyetsiz olduğunu, davalının, çocukları olacağı hususunda aldattığı davacının taşınmazı bedelsiz devretmesini sağladığını ileri sürerek ehliyetsizlik, hile ve muvazaa hukuki sebeplerine dayalı olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
2.Davacı ..., hakkında kısıtlılık kararı verilmeden önce sunduğu 26.10.2021 tarihli beyan dilekçesinde; taşınmazı kendisine baktığı ve ihtiyaçlarını karşıladığı için birlikte yaşadığı davalıya rızasıyla devrettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
3.Davacı ...'in dava sırasında Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli ve 2021/1304 Esas, 2022/136 Karar sayılı kararıyla savurganlık sebebiyle TMK'nın 406. maddesi uyarınca kısıtlanmasına, vasi olarak oğlu Habib'in atanmasına karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin 26.04.2022 tarihinde kesinleşmiş, aynı Mahkemenin 17.05.2022 tarihli ek kararıyla eldeki tapu iptali ve tescil davasını takip etmek üzere vasi Habib'e izin verilmiş, kısıtlıya vesayeten Avukat ... vekil tayin edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl, cevap dilekçesi sunmamış olup ön inceleme duruşmasındaki beyanında; davacı ile 1 yıldır beraber olduklarını, evleneceklerini, davacının akıl sağlığının yerinde olduğunu, davacının dava konusu taşınmazı kendisine bakıp ihtiyaçlarını karşıladığı için bedelsiz olarak devrettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2022 tarihi kararı ile; dava konusu 29.01.2021 tarihli satış işleminin davacı ... hakkında TMK'nın 406. maddesi uyarınca kısıtlanmasına dair kararın kesinleşmesinden önce gerçekleşmesi sebebiyle geçerli olduğu, davacının TMK'nın 405. maddesi uyarınca da kısıtlanmadığı, öte yandan davacının eldeki dava tarihinden sonra Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1304 Esas, 2022/136 Karar sayılı kararıyla TMK'nın 406. maddesi uyarınca kısıtlanması nedeniyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. KALDIRMA KARARI VE SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Kaldırma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2022 tarihli kararıyla; davacının ehliyetsizlik, hile, muvazaa veya gabin nedenlerinden hangisine dayandığının açıklatılması gerektiği, keşif yapılarak dava değerinin belirlenmediği ve harcın ikmâl edilmediği, davanın usulden reddine karar verildiği hâlde esasa ilişkin değerlendirmede bulunulduğu, davacının kısıtlanarak vasisine husumete izin kararı verildiğinin gözden kaçırıldığı, dosyada davacıya vesayeten verilmiş vekâletname de bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrası Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava sırasında TMK 406. maddesi uyarınca kısıtlanan davacı ... vasisinin husumete izin aldığı, kısıtlı davacı ...'e vesayeten verilen vekâletnamenin dosyaya sunulduğu, keşfen belirlenen dava değeri üzerinden eksik harcın ikmâl edildiği, davacı vekilinin TMK'nın 406. maddesi uyarınca davacının ehliyetsiz olduğunu, hile ve muvazaa sebebine dayandığını bildirdiği, ehliyetsizlik iddiası yönünden; davacı vekilinin aşamalardaki beyan ve dilekçelerinde akıl hastalığı nedenine değil TMK 406. maddesindeki savurganlık nedenine dayandığını bildirdiği, savurganlığa dayalı TMK 406. maddesi uyarınca davacı hakkında verilen kısıtlama kararının kesinleşmesinden sonra sonuç doğuracağı, taşınmazın savurganlığa dayalı kısıtlılık kararından önce 29.01.2021 tarihinde devredildiği, kısıtlama kararının 18.01.2022 tarihinde verilip 26.04.2022 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle TMK'nın 406. maddesindeki savurganlık sebebine dayalı davanın reddi gerektiği, hile iddiası yönünden; davalının kısıtlı davacıya "Canım, cicim, hamileyim, çocuğumuz olacak, ona bir mal kalsın" diyerek aldatmak suretiyle devri sağladığına dair iddianın tanık beyanlarıyla ispatlanmadığı, muvazaa iddiası yönünden; davacı ...'in işlemin tarafı olması nedeniyle kendi muvazaasına dayanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinini yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin akıl hastalığı nedenine değil TMK 406. maddesindeki savurganlık nedenine dayandığı, savurganlığa dayalı TMK 406. maddesi uyarınca davacı hakkında verilen kısıtlama kararının kesinleşmesinden sonra sonuç doğuracağı, taşınmazın savurganlığa dayalı kısıtlılık kararından önce 29.01.2021 tarihinde devredildiği, kısıtlama kararının 18.01.2022 tarihinde verilip 26.04.2022 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle TMK'nın 406. maddesindeki savurganlık sebebine dayalı davanın reddi gerektiği, hile iddiası yönünden; davacı asilin 26.10.2021 tarihli dilekçesinde taşınmazı kendisine baktığı ve tüm ihtiyaçlarını karşıladığı için davalıya devrettiğini, davalının art niyeti olmadığını bildirdiği, 19.01.2022 tarihli celsedeki beyanında 7 çocuğuna da birer daire verdiğini, aklı başında değilse çocuklarının da aldıklarını geri vermesi gerektiğini beyan ettiği, hile iddiasının tanık beyanlarıyla ispatlanmadığı, muvazaa iddiası yönünden; davacı ...'in işlemin tarafı olması nedeniyle kendi muvazaasına dayanamayacağı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacı ...'in eşi 2019 yılında öldükten sonra değişik kadınlarla karı-koca hayatı yaşadığını, tüm taşınmazlarını savurganlıkla elden çıkardığını, son taşınmazını da davalıya devrettiğini ve dava sırasında davalıyla evlendiğini, sonrasında bu savurganlığı ve dava konusu taşınmazı da davalıya devretmesi sebebiyle TMK'nın 406. maddesi uyarınca savurganlık nedeniyle kısıtlandığını, davalının yaşlı, ilgiye muhtaç ve yalnız olan davacıdan faydalandığını, davacının duyguları istismar edilerek kandırıldığını, davalı asılın celsedeki beyanında taşınmazı bedelsiz aldığını kabul ettiğini, kısıtlılık kararının karar tarihinden önceki işlemler için de geçerli olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
B. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik, hile ve genel muvazaa hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Somut olayda; davacı ...'in Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, ... Mahallesinde kain eski 3218 ada 82 parsel sayılı taşınmazını 29.01.2021 tarihinde birlikte yaşadığı davalıya 120.000,00 TL bedelle sattığı, imar uygulaması sonucu dava konusu taşınmazın 5201 ada 6 parsel sayısını aldığı, davalının davacıdan satın aldığı payın da 10801/37175 pay olarak tescil edildiği, davacı ve davalının dava sırasında 07.12.2021 tarihinde evlendikleri, dava sırasında davacının Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.04.2022 tarihinde kesinleşen 18.01.2022 tarihli ve 2021/1304 Esas, 2022/136 Karar sayılı kararıyla savurganlığı nedeniyle TMK'nın 406. maddesi uyarınca kısıtlandığı, haricen UYAP ortamından alınan nüfus kayıtları ve yapılan araştırmada, eldeki davanın hüküm tarihi olan 03.04.2023 tarihinden sonra, Kayseri 9. Aile Mahkemesinin 24.05.2023 tarihli ve 2022/414 Esas, 2023/495 Karar sayılı kararı ile davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının derecattan geçerek 11.09.2024 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarını reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL temyiz giderinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.