Logo

1. Hukuk Dairesi2024/957 E. 2024/1744 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmazın tapusunun iptali ve dere yatağı olarak terkinine ilişkin açılan davada, taşınmazın değerinin tespit edilmeden karar verilmesi nedeniyle harç eksikliği bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Gayrimenkulün aynına ilişkin davalarda dava değerinin taşınmazın dava tarihindeki gerçek değeri üzerinden belirlenmesi ve harcın bu değere göre ödenmesi gerektiği, bu hususun kamu düzenini ilgilendirdiği ve hakim tarafından re'sen gözetilmesi gerektiği gözetilerek, taşınmazın değeri keşfen tespit edilmeden verilen yerel mahkeme ve istinaf kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1040 E., 2023/925 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/244 E., 2020/119 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi’nin 06.11.2023 tarihli ek kararıyla davacılar vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiş, verilen ek karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar vekili; ... ada 1 parselde (eski 1666 parsel) Kızılırmak Nehri üzerinde "..." yapımı ve işletilmesi konusunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından ... Elektrik Üretim ve Paz. A.Ş.'ye üretim lisansı verildiğini, taşınmazın bir bölümünün sular altında kaldığını, Kamulaştırma Kanunu gereğince ilgili parselin su üstünde kalan kısmı için Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/123 Esasına kayıtlı ve halen derdest olan kamulaştırma davası açıldığını, taşınmazın belli kısımının su üstünde ve nehrin ortasında kaldığını ileri sürerek dere yatağına dönüşen taşınmazın tapusunun iptali ile dere yatağı olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesinde taşınmazdan kaynaklanan tazminat ve gelir kaybı sebebiyle dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, HES projesi nedeniyle suyun önünü kapatılması sonucu taşınmazın kademeli olarak su altında kaldığını, taşınmazın değeri ödenmeden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Maliye Hazinesi tarafından dava açılması gerekirken davacılar EPDK'nın ve ... Kalecik Elektrik Üretim ve Pazarlama A.Ş.'nin dava açma yetkileri bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif taraf sıfatı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili; dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu, aksi halde dahi taraf değişikliği yapılarak Hazine'nin davacı olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 275 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında 31.03.1942 tarih, 16 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle ... ve müşterekleri adına tespit edildiği, tutanağın 17.06.1965 tarihinde kesinleştiği, akabinde 3402 Sayılı Yasa'nın 22/A maddesi hükmü uyarınca yenileme çalışmalarıyla tapuda önceki satış ve devirler gözetilerek taşınmazı paylı olarak davalıların edindiği, HES Projesi kapsamında taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin devam ettiği, bu nitelikteki taşınmazlar yönünden tapu kaydının iptaline yönelik talebin ancak Hazine tarafından ileri sürülebileceği, davacı Kurumların özel kanunlara tabi ve mali bütçeye sahip tüzel kişilikler olduğu, HMK'nın 124 üncü maddesi hükmü uyarınca temsilde hata olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteğinin esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.11.2023 tarihli ek kararı ile; taşınmazın değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmediği, davacı vekili tarafından dava açılırken bildirilen değerin kabul edilerek kararın kesin olarak verildiği, kesin olduğu anlaşılan karara karşı davacı vekili tarafından başvurulan temyiz isteğinin reddedilmesi gerektiği belirtilerek davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararda hukuki isabet bulunmadığını, dava açılırken bildirilen miktarın kesin ve bilinen bir miktar olmadığını, kararın adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu, nihai karar ile ek kararda açıklanan gerekçenin birbirine zıt olduğunu, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, taşınmazın tapusunun iptali ile dere yatağı olarak terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16, 30 ve 32 nci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 150 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 10.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı ve yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın değeri keşfen saptanmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.

Aynı Kanun'un 30 uncu maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklinde; 32 nci maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Harçlar Kanunu'nun uygulaması kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.

Hal böyle olunca, taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin asıl kararı ve 06.11.2023 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine,

04.03.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.