"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/205 E., 2024/1754 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/360 E., 2022/292 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... (Sarıkaya), Kumluca Kadastro Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Elmalı ilçesi, ... Mahallesi eski 309 parsel (yeni 104 ada 3 parsel) sayılı taşınmazı kapsayacak biçimde Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi kapsamında yenileme kadastrosu çalışması yapıldığını, çalışma sonucunda tutanakların 27.10.2020 tarihinde askı ile ilan edildiğini, yasal süresi içinde askı ilan tutanaklarına yaptığı itirazın reddedildiğini, eski 309 parsele yönelik itirazının mülkiyet iddiasına ilişkin olduğunu, bu parselin 1971 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında Hazine adına tespit gördüğünü, tesis kadastrosu yapıldığı sırada bu parselin maliki olan davacı murisi Hasan oğlu Mehmet Sarıkaya'nın hayatta olduğunu, tesis kadastrosu yapıldığından haberlerinin olmadığını ve bu nedenle tespite itiraz edemediklerini, itiraza konu taşınmazın 1/4 hissesinin muris Mehmet Sarıkaya tarafından Elmalı Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 1956/26 Esas sayılı dosyası üzerinden satın alındığını, 1971 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında satışın dikkate alınmadığını, Mehmet Sarıkaya'nın mirasçılarının 18.10.1966 tarihinde miras taksim sözleşmesi ve 04.04.1967 tarihinde ek rızai miras taksim sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmelere göre dava konusu taşınmazın kendisine bırakıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmaza yönelik yapılan tespitin iptali ile tamamının kendisi adına tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; öncesinde tapuya kayıtlı olan bir taşınmaz hakkında oluşan ölçüm ve hesaplama hataları dışında talepler için uygulama kadastrosuna karşı dava açılamayacağını, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelerin bu davanın konusu olamayacağını, şartlar oluşuyorsa genel mahkemede mülkiyet talepli olarak dava açılabileceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davanın açıldığı Kumluca Kadastro Mahkemesinin 11.06.2021 tarihli 2021/271 Esas, 2021/221 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin görevsizliğine hükmedilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine dava dosyası Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilerek yukarıda yazılı esasa kaydedilmiş, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; davacının iddiasının mülkiyete ilişkin olduğu oysa güncelleme tutanağında tapu kütüğündeki eski maliklere atıf yapıldığı ve mülkiyetin belirlenmesi yoluna gidilmediği, zaten taşınmaz hakkında yapılan güncelleme çalışmalarının da teknik olarak hatalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinde açıkça iddianın mülkiyete yönelik olduğunun belirtildiği ve tesis kadastrosuna itiraz edildiği, bu nedenle davanın 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu; çekişmeli 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan eski 309 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 06.05.1975 tarihinde kesinleştiği eldeki davanın ise bu tarihten başlayan 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekirken bu süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ziraat mühendisi bilirkişi raporunda taşınmazın güncel değerinin hesaplandığı, oysa çekişmeli taşınmazın davacı murisi tarafından Elmalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 1956/26 Esas sayılı dosyası üzerinden satın alındığını, bu nedenle taşınmazın değerinin satış tarihine göre hesaplanması gerektiğini, öte yandan raporda taşınmazın imar ve ihya ile kazanılamayacağı hususunda kanaat belirtilmiş ise de bu taşınmazın el atılmadan önce ekilip biçilen yerlerden olduğu hususunun raporda değerlendirilmediği, fen ve harita mühendisi bilirkişilerin raporu tanzim ederken dosya içinde bilgi, belge ve satış dosyasındaki işlemleri dikkate almadığını, raporun bu yönüyle eksik olup bilimsel ve denetime elverişli olmadığını, çekişmeli taşınmaza ait tapulama komisyonu kararının değerlendirilmediğini, tesis kadastrosu ve 22/a maddesi gereğince yapılan güncelleme kadastrosu işlemlerinin haritalarının incelenmesi suretiyle karşılaştırılmadığını, mahalli bilirkişilerin uyuşmazlık hakkında bilgi ve görgü sahibi olmadıklarını, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dava konusu Antalya ili, Elmalı ilçesi, Göltarla Mahallesi 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan eski 309 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu çalışmaları sonucunda senetsizden 53.625,00 metrekare yüz ölçümüyle ve su tünel sahası ve ham toprak niteliğiyle Maliye Hazinesi adına tespit edildiği ve askı ilanı süresi içerisinde itiraz edilmediğinden tespitin 06.05.1975 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 27.01.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.