Logo

1. Hukuk Dairesi2025/131 E. 2025/1146 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıya ait olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescili isteyen davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ret kararı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesinde verilen esastan ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1523 E., 2024/2219 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/133 E., 2024/71 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Afyonkarahisar ili Bayat ilçesi ... köyünde 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 164 ada 1 parsel sayılı taşınmazın eşi ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazı 24.07.2012 tarihinde eşinden satın aldığını, dava tarihinden bir süre önce söz konusu taşınmazın bir bölümünün Hazine adına tespit ve tescil edilen 164 ada 90 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını öğrendiklerini, taşınmazın tamamının eski maliki ve ondan önceki zilyedi tarafından uzun bir süredir kullanılmakta olduğunu bu kapsamda Hazine adına yapılan tespit ve tescilin gerçek durumu yansıtmadığını ileri sürerek 164 ada 90 parsel sayılı taşınmazın kullanımında olan bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen 164 ada 90 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 27.03.2006 tarihinde kesinleştiğini belirterek davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 164 ada 90 parsel sayılı taşınmazın İscehisar Kadastro Mahkemesinin 2006/9 Esas 2008/4 Karar sayılı kararının kesinleşmesi sonucunda 15.05.2009 tarihinde hükmen tescil edildiği, eldeki davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 22.04.2009 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 27.06.2019 tarihinde açıldığı belirtilerek davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının maliki olduğu taşınmazın sınırlarının ve miktarının kadastro tespiti sırasında hatalı belirlendiğini, ne davacı ne de önceki malik hakkında Hazine arazisine tecavüz ettiği iddiasıyla bir şikayetin bulunmadığını, kadastro tespitinde hazır bulunan mahalli bilirkişiler ile eski malik olan davacının kocası arasında husumet bulunduğunu, davanın kadastro tespitine itiraz niteliğinde olmadığını, bu kapsamda hak düşürücü sürenin uygulanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Afyonkarahisar ili Bayat ilçesi ... köyünde 2005 yılında yapılan kadastro çalışmalarında; 164 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4047,47 m2 yüz ölçümü ve tarla vasfıyla senetsizden ... adına tespit edildiği, itiraz görmeyen tutanağın 28.03.2006 tarihinde kesinleştiği, ...'nin 164 ada 1 parsel sayılı taşınmazı davacı ...'ye 24.07.2012 tarih ve 385 yevmiye numaralı işlemle satış suretiyle temlik ettiği; 164 ada 90 parsel sayılı taşınmazın ise 25.11.2005 tarihinde 1.845.725,81 m2 yüz ölçümü ve hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, kadastro tespitine dava dışı ... ve ... tarafından itiraz edilmesi üzerine İscehisar Kadastro Mahkemesinin 01.02.2008 tarih ve 2006/9 Esas 2008/4 Karar sayılı kararıyla davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar verildiği, kararın adı geçen dosyanın davacıları tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 20.01.2009 tarih ve 2008/3291 Esas 2009/68 Karar sayılı kararıyla mahkeme kararının onanmasına karar verildiği ve hükmün onama kararı sonucunda 22.04.2009 tarihinde kesinleşerek aynı tarihte tapu kütüğüne tescil edildiği, bilahare İl Mera Komisyonu'nun 24.11.2017 tarihli kararıyla dava konusu 164 ada 90 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verildiği, anılan karar kapsamında 27.09.2019 tarih ve 1135 yevmiye numaralı işlemle mera özel siciline kaydedildiği, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 27.06.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.