Logo

1. Hukuk Dairesi2025/287 E. 2025/1051 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile terditli tenkis talebiyle açılan davada, hak düşürücü süre şartının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve davanın bu süre aşımından sonra açıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1333 E., 2024/1622 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/355 E., 2024/248 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; Samsun ili, Terme ilçesi, ... Mahallesi dava konusu 106 ada 53, 54, 55 ve 56 sayılı parsel sayılı taşınmazların muris babaları Dursun Yaman'a ait olduğu halde, kardeşleri olan davalıların taşınmazları kendi adlarına tespit ve tescil ettirdiğini, taşınmazların murislerinden kaldığını, muris ya da tüm mirasçılar adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tesis kadastrosu neticesinde davalılar adlarına ayrı ayrı kaydedildikleri, kadastro tutanağında söz konusu taşınmazların ayrı ayrı davalılar tarafından çok uzun süredir aralıksız kullanıldığının belirtildiği, 10 yıllık

hak düşürücü sürenin dava tarihi 18.12.2023 itibariyle dolduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, tenkis talebine ilişkin olarak taşınmazların muris tarafından bırakılan miras malı niteliğinde olduğuna yönelik kadastro kayıtlarında da bir ibare bulunmadığı gerekçeleriyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazlar belgesizden tespit gördüğünden muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açıldığı, muris Dursun Yaman'ın 30.08.2010 tarihinde öldüğü nazara alındığında tenkis davasının dahi hak düşürücü sürede açılmadığı, sonuç olarak tapu iptali ve tescil ile terditli tenkis talebiyle açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını, tapu iptal şartları oluşmadığı düşünülüyor ise yargılamaya tenkis yönünden devam edilmesi gerektiğini, davalıların dava konusu taşınmazların muristen kalma yerler olduğunu cevap dilekçelerinde ikrar ettiklerini, tenkis yönünden inceleme yapılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro sonucu Samsun ili, Terme ilçesi, Meşeyazı Mahallesinde bulunan dava konusu 106 ada 53, 54, 55 ve 56 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tespit edildiği, kadastro tespit tutanaklarının dava açılmadığından 16.07.2013 tarihinde kesinleştiği, tarafların murisi Dursun Yaman'ın 30.08.2010 tarihinde öldüğü, eldeki davanın ise 18.12.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.