"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2062 E., 2023/1209 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/254 E., 2021/322 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dönem dönem davalıdan borç aldığını, bir kısmını ödeyip bir kısmını ödeyemeyince borcun giderek arttığını, borcunu ödeyebilmek için 7 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümünün kredi kullanmak suretiyle davalıya satış gösterilerek devredildiğini, bankadan alınan kredinin davalıya verildiğini ve borcun bu şekilde kapandığını, kredi borcunu ise kendisinin ödeyeceğini, kredi bittiğinde davalının taşınmazı tekrar devredeceğini taahhüt ettiğini, kredi borcunu ödediğini ancak taşınmazın devri talebinin sonuçsuz kaldığını, davalıya ihtarname gönderdiğini, davalının taşınmazı iade etmeye yanaşmadığını, dava konusu taşınmazda oturan annesi aleyhine dava açtığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile her türlü sınırlamadan arındırılarak adına tesciline, olmadığı takdirde faizi ile birlikte bedelin, bu istek de kabul edilmediği takdirde bankaya yapılan kredi ödemelerinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının iddialarının asılsız olduğunu, taşınmazın devrinin ve kredi tarihlerinin aynı olmadığını, çekilen kredinin taşınmaz devri ile ilgisi bulunmadığını, davacının borçlarından dolayı taşınmazın kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından 224.000,00 TL'lik konut kredisi kullanıldığı, bu kredinin davalı hesabından kullanıldığının ve kredi borçlusunun davalı olduğunun açık olduğu, dava konusu taşınmazın ise 24.06.2008 tarihinde davacı tarafından davalıya 224.000,00 TL bedelle temlik edildiği ve aynı gün taşınmaz kaydına banka lehine ipotek konulduğu, kredi ödemelerinin tamamının davacı tarafından yapıldığına dair taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, çekilen bu kredinin geri ödemesinin davacı tarafından yapılmasına rağmen davalı tarafından dava konusu taşınmazın davacıya iade edilmediği, davacının iddiasını delil başlangıcı, tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle TMK'nın 6. ve HMK'nın 190. maddeleri hükmü uyarınca ispat ettiği gözetilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında ve hükmün kuruluş biçiminde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekilen kredinin banka tarafından satıcı olan davacıya verildiğini, bu kredi bedelinin davalıya verilip verilmediğinin araştırılmadığını, gerekçeli kararda bu bedelin davalıya verildiğine dair hiçbir ibare bulunmadığını, bu husustaki ispat yükümlülüğünün dikkate alınmadığını, davalının tüm yargılama sırasında banka kredisinin davacının uhdesinde kaldığını beyan ettiğini, davacının durumunun kötü olduğunu bildiğinden ona yardım için banka kredisi ile evi devraldığını ve banka kredisini de davacıdan almadığını, taşınmazın devrinden önce davacının davalıya borcu olduğunu, inanç sözleşmesi de bulunmadığını, krediyi alıp kullananın davacı olduğunu, kredi bedelinin davalıya verilmediği hususunun gözden kaçırıldığını, kredi bedelinin davalıya verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı tarafından çekişme konusu 8 numaralı bağımsız bölümünün 24.06.2008 tarihinde satış suretiyle davalıya devredildiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 14.345,10 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.