Logo

1. Hukuk Dairesi2025/397 E. 2025/479 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile devredilen taşınmazların tapu iptali ve tescili davasında, ikinci el konumundaki davalıların iyi niyetli olup olmadığı ve kazanılmış haklarının korunup korunmayacağı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, ilk devrin sahte vekaletname ile yapıldığının tespit edilmiş olmasına rağmen, ikinci el alıcının iyi niyetli olduğunun kabulü ve taşınmazı tapuda malik olarak gözüken kişiden aldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/63 E., 2022/562 K.

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN DAVALARDA

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN 2009/82, 2004/325 E. SAYILI DAVALARDA

BİRLEŞTİRİLEN 2005/27, 2004/325 E. SAYILI DAVALARDA

DAVACI - BİRLEŞTİRİLEN 2011/17, 2004/285 E. SAYILI DAVALARDA

BİRLEŞTİRİLEN 2011/17, 2004/285 E. SAYILI DAVALARDA

BİRLEŞTİRİLEN 2009/83 E. SAYILI DAVADA

BİRLEŞTİRİLEN 2009/88, 2005/27 E. SAYILI DAVALARDA

BİRLEŞTİRİLEN 2009/89 E. SAYILI DAVADA

BİRLETŞİRİLEN 2005/27 E. SAYILI DAVADA

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, asıl ve birleştirilen Ankara Batı (Sincan) 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/82 Esas (yeni Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/63 Esas) sayılı davasında davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl ve bir kısım birleştirilen davada davacı Kooperatif vekili; kooperatifin maliki olduğu 46224 ada 1 parsel sayılı taşınmaza inşaat yapılması amacıyla dava dışı ... Şirketi ile 15.09.2000 tarihinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, dava dışı Şirketin yetkililerinden ... ...'nin oğlu davalı ...’in, imzaları Kooperatif yetkililerine ait olmayan sahte vekâletname ile dava konusu 6, 9, 16, 17, 19, 21, 22, 23, 29 ve 34 nolu bağımsız bölümleri davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini, davalı ...’ın da 29 nolu bağımsız bölümü davalı ..., 19 nolu bağımsız bölümü davalı Üzümiye, 34 nolu bağımsız bölümü davalı ... ve 9 nolu bağımsız bölümü davalı Alptekin'e temlik ettiğini ileri sürerek dava konusu 10 adet bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile Kooperatif adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/325 ve 2005/27 Esas sayılı dosyalarında asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı ...; çekişme konusu 29 ve 34 nolu bağımsız bölümlerin sahte işlemlerle davalılar ... ve ... adına tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı ...; sahte vekaletnamenin söz konusu olmadığını, şayet bir sahtecilik varsa fiile iştirak etmediğini, iyi niyetli olduğunu, davacının bir kısım bağımsız bölümleri 15.09.2000 tarihli kat karşılığı inşaat ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile yüklenici Şirketin göstereceği üçüncü kişilere satmayı vaad ettiğini, dava konusu taşınmazların sözleşmeye göre davacıya değil yüklenici firmaya ait olduğunu; birleştirilen davanın davalıları ise yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bağımsız bölümler ile ilgili olarak dava açıldığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini ve taşınmazları iyi niyetli olarak satın aldıklarını belirterek asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuşlar; davalılar ... ve ... davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.

2. Birleştirilen Ankara Batı (Sincan) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/82 Esas sayılı davasında davalı ...; iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.2014 tarihli, 2011/17 Esas, 2014/260 Karar sayılı kararıyla; davalı ... ve birleştirilen Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/82 Esas sayılı davada davalı ... adına yapılan tescillerin yolsuz olduğu ve birleştirilen diğer davanın davalılarının da iyi niyetli olmadıkları gerekçesi ile asıl ve birleştirilen bir kısım davanın kabulüne, asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı ... tarafından açılan davaların ise davacının dava konusu taşınmazlarda hukuken geçerli mülkiyet hakkı bulunmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 14.10.2014 tarih ve 2011/17 Esas, 2014/260 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde birleştirilen davalarda davalılar vekilleri ile asıl davada davalı- birleştirilen Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/27 Esas ve 2004/325 Esas sayılı davalarında davacı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 01.03.2018 tarih ve 2015/6749 Esas, 2018/1299 Karar sayılı kararıyla; “ Asıl davanın davalısı birleştirilen davanın davacısı ...’ın temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, birleştirilen davada davalıların temyiz itirazlarına gelince; somut olayda, ilk el konumunda olan davalı ...’a ve ... tarafından davalı ...’a yapılan temliklerin 04.10.2013 tarihli raporda belirtildiği üzere vekâletname ve akit tablosundaki imzaların sahteliği nedeniyle geçersiz olduğu kuşkusuzdur. Ancak birleştirilen bir kısım davadaki davalıların (Alptekin, Üzümiye ve ...) ikinci el konumunda oldukları, TMK'nın 2. maddesi anlamında iyi niyetli olduklarının anlaşılması halinde TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacakları, edinimlerinin korunacağı açıktır. Ne var ki; Mahkemece ikinci el konumundaki bir kısım davalıların (Alptekin, Üzümiye ve ...) edinimlerinde iyi niyetli olup olmadıkları hususunun hükme elverişli şekilde araştırılıp incelendiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Öte yandan, 29 nolu bağımsız bölümün davalı ...’e devrine ilişkin akit tablosunun aslı temin edilemediğinden fotokopisi üzerinden yapılan inceleme neticesinde buradaki imzanın da ...’a ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, adı geçen ikinci el konumundaki davalıların iyi niyetli olup olmadıklarının, bir başka ifadeyle TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yaralanıp yararlanamayacaklarının yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırılarak değerlendirilmesi, davacı kooperatife göre ikinci el konumunda olan birleştirilen davanın davalısı ...’e yapılan devre esas akit tablosunun aslının titizlikle araştırılması, aslı bulunup akit tablosundaki imzanın davalı ...’a ait olduğu saptanırsa ... yönünden de iyi niyet araştırmasının yapılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/17 Esas sayılı dosyası ile Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/82 Esas sayılı dosyaları tefrik edilerek, Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/82 Esas sayılı dosyası Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/63 Esasına kaydedilerek yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir.

Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli, 2021/63 Esas, 2022/562 Karar sayılı kararıyla; ...’a yapılan devrin sahte vekaletname ile yapıldığı ve ... adına oluşan tescilin yolsuz olduğu, ...’tan davalı ...’e yapılan temlike ilişkin akit tablosunun aslına ulaşılamadığı, bu nedenle bu akitteki imzanın ...’a ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yapılamadığı, davalı ...’in taşınmazı tapu sicilinde malik olarak gözüken kişiden iyi niyetli olarak edindiği ve bu nedenle kazanımının korunması gerektiği, Mahkemenin 2011/17 Esas sayılı dosyası ile görülen dava ve bu dosya ile birleştirilen Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/82 Esas sayılı davasının konusunun aynı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen Ankara Batı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/82 Esas ( yeni Ankara Batı 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/63 Esas) sayılı davasında davacı Kooperatif vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Davacı Kooperatif vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı adına kayıtlı bulunan 46224 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 29 nolu bağımsız bölümün 17.03.2003 tarihinde ... adına devredildiğini, bu devirde kullanılan Ankara 11. Noterliğinin 17.06.2003 tarih ve 9261 yevmiye nolu vekaletnamenin sahte olduğu ve bu vekaletnamedeki imzaların Kooperatif yetkililerine ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildiğini, taşınmazın ... tarafından 12.09.2003 tarih ve 6990 yevmiye nolu işlemle davalı ...’na devredildiğini, bu satışta da resmi akitteki imzanın ...’in eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 09.07.2014 tarihli raporu ile tespit edildiğini, taşınmazın ...’tan davalıya devrine ilişkin 12.09.2003 tarih ve 6990 yevmiye nolu resmi senedin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiğini, ancak bu belgenin aslı bulunamadığı için evrakın fotokopisi üzerinde Adli Tıp Kurumunca inceleme yapıldığını ve davalıya yapılan satışın sahte olduğunun tespit edildiğini, bu durumun davalıya yapılan satışın usulsüz ve hukuka aykırı olduğuna karine teşkil edeceğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl ve birleştirilen dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; o dönemki davacı .... ... Konut Yapı Kooperatifi temsilcilerinin 17.06.2003 tarihinde dava konusu 46224 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 6, 9, 16, 17, 19, 21, 22, 23, 29 ve 34 nolu bağımsız bölümlerin satışı için davalı ... ile dava dışı ... ...’yı münferiden vekil tayin ettiği, davalı vekil ...’in 17.06.2003 tarihinde adı geçen 10 adet bağımsız bölümü davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, davalı ...’ın dava konusu 29 nolu bağımsız bölümü 12.09.2003 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle devrettiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 04.10.2013 tarihli raporunda 17.06.2003 tarihli davalı ...’a yapılan satış işlemine esas Ankara 11. Noterliğinin 09261 yevmiye sayılı vekâletnamesindeki imzaların davacı kooperatif yetkililerine ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Ancak; asıl davada davalılar ... ve ...’nin karar başlığında gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş, anılan hususa işaret edilmekle yetinilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına,

Dosyanın Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440/III-1. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.