"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/2697 E., 2024/2565 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/172 E., 2024/204 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Belediyenin mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca devretmekle yükümlü olduğu dava konusu 9514 ada 3, 9515 ada 6, 9518 ada 1 ve 9518 ada 14 parsel sayılı taşınmazları devretmediğini, anılan taşınmazların ilçe belediyelerinin kurulduğu 1984 yılı öncesinden bu yana belediye hizmetlerinde kullanılmakta olup belediyelerinin sorumluluk alanında kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olmadığını, 3030 sayılı Kanun'un 2004 yılında yürürlükten kaldırıldığını, mülga Kanun'a dayalı olarak hak iddia edilemeyeceğini, Kanun'da öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazların devrinde yetkinin İl İdare Kuruluna ait bulunduğunu ve 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesinde belirtilen devri mümkün olmayan taşınmazlardan olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; her ne kadar 3030 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ise de her hukuki durum ve olayın meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olacağı; dava konusu taşınmazların ... köyü adına kayıtlı iken 1981 yılında davalı Belediyeye devredildiği, söz konusu devrin yolsuz işlem olup davacı ... İlçe Belediyesi Tüzel Kişiliğinin ... Köy Tüzel Kişiliğinin külli halefi ve dava konusu taşınmazların gerçek maliki olduğu, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazların 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesinde belirtilen taşınmazlardan olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının taşınmazlarla hukuki bir bağlantısının bulunmadığı için dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davalı Belediyenin taşınmazları davacı İlçe Belediyesine devir yükümlülüğü taşımadığını, taşınmazların gecekondu bölgesinde olup 775 sayılı Gecekondu Kanunu ve ilgili mevzuata tabi olan taşınmazlarda yetki ve görevin büyükşehir belediyelerine ait olduğunu, Kanun'un geçmişe etkili olacak şekilde yürütülmesinin mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağını, Kanun'da öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazların fiili durumu ile ilgili gerekli incelemelerin yapılmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, Merkez Mahallesi 9514 ada 3, 9515 ada 6, 9518 ada 1 ve 9518 ada 14 parsel sayılı taşınmazların ... Belediyesi adına kayıtlı iken 03.06.1981 tarihinde tashih işlemi ile ... Belediyesi adına tescil edildiği, "arsa" niteliğindeki taşınmazların üzerinde dava dışı şahıslara ait binalar bulunduğu anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.006.474,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.