Logo

1. Hukuk Dairesi2025/449 E. 2025/858 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: FETÖ/PDY ile ilişkisi nedeniyle kapatılan bir şirketten devralınan taşınmazın devrinin muvazaalı olup olmadığı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasındaki açık fark, devrin yapıldığı tarihte şirketin FETÖ/PDY ile iltisakının kamuoyunda bilinir olması ve davalının bu durumu bildiği veya bilebilecek durumda olması gibi hususlar değerlendirilerek davalının iyi niyetli olmadığı ve devrin muvazaalı olduğu sonucuna varılarak, yerel mahkemenin tapu iptali ve Hazine adına tescil kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2228 E., 2024/2882 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/319 E., 2020/320 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, davalı vekili dosya temyiz incelemesi için Dairemizde iken 05.02.2025 tarihli dilekçesi ile temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını talep etmiş ise de süresinden sonra yapıldığı anlaşılan duruşma isteği reddedilip, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; FETÖ/PDY ile iltisakı ve irtibatı belirlenen dava dışı ... Özel Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Ticaret ve San. A.Ş'nin maliki olduğu 2430 ada 4 parseldeki 23/24 payını 11.12.2015 tarihinde davalı ...'e muvazaalı olarak devrettiğini, söz konusu Şirketin dava konusu taşınmazın devredildiği dönemde birden çok taşınmazını 3. kişilere devrettiğini, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile 667 sayılı KHK uyarınca tüm takyidatlardan ari şekilde Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının taşınmazdaki dava konusu payı aldıktan sonra 1/24 pay için ortaklığın giderilmesi davası açtığını ve bu kısmı da ihale ile satın aldığını, taşınmazın tapu senedindeki bedelinin taşınmazın gerçek değeri olduğunu, muvazaalı bir temlik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.09.2020 tarihli ve 2017/319 Esas, 2020/320 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tespit edilen gerçek değeri ile resmi akitte yazan değeri arasında açık nispetsizlik olduğu, dava dışı kapatılan Şirketin devir tarihine yakın tarihlerde başka devirler de yaptığı, devir tarihi dikkate alındığında o tarihte dava dışı Şirketin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakının kamuoyunda bilinir hale geldiği, dava dışı kapatılan Şirketin mallarını tasfiye gayretine girdiği ve davalının da bu amaçla taşınmazı devraldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2021 tarihli ve 2021/394 Esas, 2021/702 Karar sayılı kararıyla; davalının dava konusu taşınmazda, dava dışı Şirket olan ... Özel Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Tic. ve San. A.Ş. adına kayıtlı 23/24 hisseyi 11.12.2015 tarihinde 200.000,00 TL bedelle satın aldığı, bedellerin banka kayıtlarına göre alım tarihinde İstanbul ilinden iki ayrı kişinin hesabından gönderildiği, dava dışı Şirketin 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 667 sayılı KHK ile kapatıldığı, Şirket yetkilileri hakkında Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/22 Esas sayılı dosyasında FETÖ/PDY suçlamasından yargılama yapıldığı, davalı hakkında Edirne Cumhuriyet Savcılığının 2016/13621 Soruşturma ve 2020/617 Karar sayılı dosyasında aynı suçlamadan takipsizlik kararı verildiği, dava dışı Şirketin devrettiği taşınmazlarla ilgili Hazinenin birden çok tapu iptali ve tescil davası açtığı, 29.10.2016 tarihli ve 29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı KHK'nın 12. maddesi uyarınca da 01.01.2014 tarihi ile kapatılma tarihleri arasında 3. kişilere yapılan devirlerin muvazaalı olarak kabul edileceği, davalıya yapılan devrin bu kapsamda kaldığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak harç ve vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; “...03.10.2016 tarihli ve 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 12/2. maddesi uyarınca araştırma yapılması, davalının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne iltisakları nedeni ile kapatılan Şirketten dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak satın aldığı iddiası yönünden davalıya 11.12.2015 tarihinde toplam 200.000,00 TL gönderen dava dışı ... ... ve ... ...’in araştırılması, anılan kişilerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakları olup olmadığına dair ayrıca bir soruşturma yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, davalının ekonomik ve sosyal durum araştırmasının ayrıntılı olarak yapılması, tespit edilen malvarlığının kazanım sebeplerinin belirlenmesi, davalının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne iltisakı veya irtibatı olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli ve 2022/2564 Esas, 2023/675 Karar sayılı kararıyla; 03.10.2016 tarihli ve 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 12/2. maddesi uyarınca davalının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne iltisakları nedeni ile kapatılan Şirketten dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak satın aldığı iddiası yönünden davalıya temlik tarihi olan 11.12.2015 tarihinde toplam 200.000,00 TL gönderen dava dışı ... ... ve ... ... hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile ilgili soruşturma bulunmadığı, davalının ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapıldığı, davalının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne iltisakı veya irtibatı olduğuna ilişkin duraksamaya yer vermeyecek şekilde bir delil elde edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; “...Somut olayda; davalı, dava konusu arsa vasıflı taşınmazı üzerine bina inşaa edip satmak amacıyla, 200.000,00 TL ödeyerek gerçek değerinde satın aldığını, temlik tarihinde serbest mimarlık yaptığını, başka bir arsa üzerine de bina yapıp birçok bağımsız bölümü özellikle Yunanistan'da yaşayan Türk vatandaşlarına sattığını, dava konusu taşınmazı alma amacının da aynı şekilde bağımsız bölümler yapıp satmak olduğunu, kapatılan kurumun FETÖ ile bağlantısını bilmediğini savunmuş ise de temlik tarihinde serbest mimarlık faaliyeti sürdüren ve inşaat yapıp satarak gelir elde eden davalının, yargılamada alınan bilirkişi raporuna göre temlik tarihinde 306.666,00 TL, dava tarihinde 622.916,00 TL olduğu anlaşılan taşınmazın tespit edilen gerçek değeri ile satış değeri arasındaki açık nispetsizliği bildiği ya da kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda olduğu, öte yandan dava dışı ... Özel Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı KHK'nın 2 sayılı listesinde yer alan kapatılmasına karar verilen bir Şirket olduğu, Şirketin devir tarihine yakın tarihlerde başkaca devirler de yaptığı, bir kısmıyla ilgili açılan davaların kabulüne karar verildiği, dava dışı kurumun taşınmazları üçüncü kişilere devir suretiyle Şirketin içinin boşaltılması yönündeki iradesini ortaya koyduğu, davalı ile dava dışı Şirket arasındaki devir tarihi dikkate alındığında o tarihte dava dışı Şirketin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakının kamuoyunda bilinir halde olduğu, davalının da durumu bildiği ya da kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda olduğu, davalının iyi niyetli sayılamayacağı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı 200.000,00 TL bedelle satın aldığını, bilirkişi raporunda devir tarihi itibarıyla tespit edilen 200.000,00 TL ile 306.000,00 TL arasında açık nispetsizlik bulunmadığını, 200.000,00 TL satış bedelini banka kanalıyla gönderdiğini, hesap dökümleri geldiğinden gönderilen paranın satıcı Şirketin hesabından çıkmadığının görüleceğini, dava dışı ... Özel Eğitim Şirketi ile kendisi arasında muvazaalı bir işlemin söz konusu olmadığını, başka mahkemelerde dava dışı kişiler aleyhine açılan davaların da kabulle sonuçlandığını ancak anılan dosyalarda davalıların FETÖ/PDY üyesi olmaktan ceza alan kişiler olduğunu, davalının ise herhangi bir ceza almadığını, ayrıca dosyaya sunulan hukuki görüşün de dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, 675 sayılı KHK'nın 12. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava dışı ... Özel Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Tic. ve San. A.Ş. adına kayıtlı 2430 ada 4 parseldeki 23/24 payın anılan Şirket adına dava dışı ... ... tarafından 11.12.2015 tarihinde 200.000,00 TL bedelle davalıya temlik edildiği, dava dışı ... ... ve ... ... tarafından 11.12.2015 tarihinde davalının Qnb Finansbanktaki hesabına toplam 200.000,00 TL gönderildiği, davalının da aynı tarihte 200.000,00 TL’yi dava dışı kapatılan Şirkete havale ettiği, dava dışı Şirketin 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 667 sayılı KHK ile kapatıldığı, Şirket yetkilileri hakkında Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/22 Esas sayılı dosyasında FETÖ/PDY suçlamasından yargılama yapıldığı, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/13621 Soruşturma ve 2020/617 Karar sayılı dosyasında dava dışı şüpheliler ... ..., ... ..., ... ... ve davalı ... hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, itiraz üzerine Edirne 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 12.03.2020 tarih ve 2020/1223 Değ. İş sayılı kararıyla itirazın reddedildiği, ret kararına karşı 28.08.2020 tarihinde kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2021/6481 Esas, 2021/9055 Karar sayılı kararı ile; şüpheli ... ...'un 20.03.2019 tarihli ifadesinde yer alan ve soruşturmaya konu taşınmazı kendisinden devraldığını beyan ettiği ve taşınmazı kapatılan eğitim kurumundan ilk elden satın aldığı iddia olunan ... ... ve vekili olduğu belirtilen ... ...'un ifadelerine başvurulması, şüphelilere ait banka hesap dökümlerine ilişkin bilirkişi raporu ile suça konu taşınmazlar hakkında Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülen dava dosyalarının getirtilip incelenmesi, şüpheli ... ...'un 23.05.2019 tarihli ifadesinde yer alan soruşturmaya konu taşınmazların bedelsiz olarak tapuda kendisine devredildiğine ilişkin beyanları da dikkate alınarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı, ancak kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı kararlarının kanun yararına bozma yoluna tabi olmaması (5271 sayılı CMK madde 309/1), anılan hukuki hataların 5271 sayılı Kanun'un 172 ve 173. maddeleri çerçevesinde safahatta olağan usul ve yöntemlerle telafisinin mümkün bulunması ve özellikle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kararına konu suçun nevi ve mahiyeti itibari ile doğrudan zarar görmeyen Hazine tarafından yapılan itirazın bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Kanun yararına bozma isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 31.913,54 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.