Logo

1. Hukuk Dairesi2025/499 E. 2025/2250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mahkeme kararının icrası sırasında davaya konu olmayan taşınmazlardaki payların da hatalı olarak devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda tescil işlemlerinde yolsuzluk tespit edilmesine rağmen, davacıların hatalı devredilen pay oranlarının ve yeni imar uygulamaları sonucu oluşan parsellerdeki haklarının net olarak belirlenmediği, imar uygulamalarının dayanaklarının ve dağıtım cetvellerinin dosyaya sunulmadığı, resmi senetteki pay oranı ile imar cetvelindeki pay oranı arasındaki farkın açıklanmadığı gerekçesiyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/319 E., 2023/162 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde; davalı ile kardeş olduklarını, annelerinin ölümü ile birçok taşınmazda birlikte paydaş olduklarını, dava konusu 5384 ada 1 (yeni 2 ve 3 parseller) parsel sayılı taşınmazdaki paylarının davalı kardeşlerine 17.12.2009 tarihli ve 19611 yevmiye numaralı işlem ile devredildiğini öğrendiklerini, taşınmazdaki paylarının devri için kimseyi vekil tayin etmedikleri gibi devirden de haberleri olmadığını, devre dayanak resmi senet ekinde yer alan Mahkeme kararının 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlar için olduğunu, kararda olmayan bir taşınmaz için pay iptali ve tescili yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile paylarının adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; Mahkeme kararı dışında bir taşınmazın devrinin mümkün olmadığını, olsa bile bunun kendisinin sorumluluğunda bulunmadığını, Mahkemenin görevli olmadığını, Mahkeme kararında yer alan taşınmazların ada ve parsel numaralarının değiştiğini belirterek davanın reddini savunmuş, aşamada 13.07.2017 tarihinde ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.07.2016 tarihli ve 2014/1617 Esas, 2016/1150 Karar sayılı kararı ile; dava konusu edilen 5384 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlarında 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlardan gelen davacı ... ve Sevim'e ait pay bulunmadığı, davacının iddiasının gelen kayıtlar ile doğrulanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 15.07.2016 tarihli kararının taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairenin 04.06.2020 tarihli ve 2016/18169 Esas, 2020/2184 Karar sayılı kararı ile; raporlardaki çelişkinin giderilmesi ile taşınmazın değerinin tespiti ve harcın ikmalinin yapılması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen karar ile; 15.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazların ilk imar uygulamasının tescilinin yapıldığı 12.03.2009 tarihinden sonra kesinleşen Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.12.2008 tarihli ve 2006/371 Esas, 2008/549 Karar sayılı kararına istinaden yapılan cebri tescillerin bir kısmının yolsuz yapıldığı ancak sonrasında iptal edilen imar uygulamasının 2015 yılında tekrar yapılan imar uygulaması ile hatanın giderildiği ve parsellerin şuan ki durumlarında herhangi bir hak kaybı olmadığı yönünde tespitte bulundukları, dava konusu edilen hatanın davanın açıldığı tarihten sonraki tarih olan 2015 yılındaki imar uygulaması ile giderilmiş olduğu gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazların bilirkişiler tarafından yok sayıldığını, müvekkillerinin imar uygulamalarıyla yeni bir hak kazanamayacaklarını, başka bir değişiklikle hak kaybının giderilmediği, yolsuz tescil edilen payların davalıda kaldığını, bu konuda inceleme yapılması taleplerinin incelenmeden rapor tanzim edildiğini, hak kaybının ortadan kalkmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların paylarının hiçbir zaman müvekkilleri lehine tescil edilmediğini, Mahkemenin davanın açıldığı tarihteki imar durumunu ve imar planına bağlı imar uygulaması olup olmadığını araştırmadan karar verdiğini, yanlış bir imar planı varsa bunun araştırılması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkillerinin olaya dahli olmadığını, müvekkillerinin Belediyenin yaptığı imar uygulamalarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bu husus dikkate alınmadan müvekkilleri aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden;

1) Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/371 Esas sayılı davasında davacının ..., davalıların ... (...), ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ve ... olduğu, 22.12.2008 tarihli karar ile 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar adına (muris ... ...'dan intikal eden) olan hisselerin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 15 parsel sayılı taşınmaz satılmış olmakla satış dosyasında davalılar hissesine düşen bedellerin davacı yana ödenmesine karar verildiği, Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 11.05.2009 tarihli ve 2009/4766 Esas, 2009/5848 Karar sayılı kararı ile 106 ada 15 parsel sayılı taşınmaz yönünden Mahkeme kararının bozulduğu, davanın 2009/301 Esasını aldığı, bozma kararı sonrasında 08.10.2009 tarihli karar ile 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Mahkeme hükmü kesinleşmiş bulunduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 106 ada 15 parsel sayılı taşınmaz yönünden de satış bedelinin davacıya ödenmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 05.01.2010 tarihinde kesinleştiği,

2) 258 ada 75 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacıların ve davalı ...’in aralarında bulunduğu altı kişi adına elbirliği mülkiyeti ile kayıtlı olduğu, 258 ada 77 parsel sayılı taşınmazda davacıların 4/48 er payları olduğu, 258 ada 79 parsel sayılı taşınmazda da davacıların 7846480/99532800'er payları olduğu,

3) 2009 yılında tapuya tescil edilen imar uygulamasının dosya arasında yer alan imar cetveline göre 258 ada 75 parsel sayılı taşınmazdaki elbirliği mülkiyetin 5384 ada 1 parsel (4926/5693092 pay olarak) ve 5409 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara, 258 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 5384 ada 1 parsel ve 5409 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara, 258 ada 79 parsel sayılı taşınmazın 5384 ada 1 parsel ve 5409 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara gittiği,

4) İlk imar uygulaması sonucunda oluşan 5843 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davacıların paydaşı oldukları 258 ada 43, 80, 81, 120 parsel, 261 ada 10 parsel, 3817 ada 3, 4, 5 ve 6 parsel, 3819 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların da gittiği,

5) Davacıların, 258 ada 43 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5400 ada 1 parsel, 5409 ada 1, 2 ve 3 parsel, 5410 ada 2 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara; 258 ada 80 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5410 ada 6 parsel ve 5411 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara; 258 ada 81 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5406 ada 2 parsel sayılı taşınmaza; 261 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5400 ada 1 parsel ve 5413 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara; 3817/3 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5400 ada 1 parsel sayılı taşınmaza, 3817 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5400 ada 1 parsel sayılı taşınmaza, 3817 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5400 ada 1 parsel sayılı taşınmaza; 3817 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5399 ada 5 parsel sayılı taşınmaza, 3819 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5395 ada 1 parsel sayılı taşınmaza; 3819 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında 5395 ada 1 parsel sayılı taşınmaza gittiği, 258 ada 120 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışında hangi parsel ya da parsellere gittiğinin tespit edilemediği,

6) Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/301 Esas sayılı kararın infazının yapıldığı 16.12.2009 tarihli ve 19611 yevmiye numaralı resmi senet ile davacıların 5409 ada 1, 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazdaki payları ile 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının (elbirliği mülkiyet ile kayıtlı olan 2463/5693092 paydaki hakları ile Hatice’nin müstakilen maliki olduğu 26109/5693092 pay ve Sevim’in müstakilen maliki olduğu 26117/5693092 pay) davalı ...’e temlik edildiği,

7) İlk imar uygulamasının imar cetveline göre davacı ...’nin ve Sevim’in 75 parsel sayılı taşınmazdaki elbirliği mülkiyetlerinin aynı şekilde elbirliği mülkiyet ile 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yansıdığı, bunun haricinde 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlarda paylarının 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yansımasının 1525/569309 ar pay şeklinde olduğu, anılan 1 parseldeki payların davacıların paydaşı oldukları diğer parsellerden de geldiği görülmüştür.

Somut olayda; davacıların, 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/371 Esas sayılı hükmü tapuda infaz edilirken davaya konu olmayan taşınmazlardaki paylarının da iptali ile davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtıkları, gerçekten de yukarıda detaylı olarak değinildiği üzere ilk imar uygulaması sonucu oluşan 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davacıların Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/371 Esas sayılı hükmüne konu olan 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlardaki payları dışındaki taşınmazlardan da paylarının geldiği, 2006/371 Esas sayılı Mahkeme hükmünün infazının yapıldığı 16.12.2009 tarihli ve 19611 yevmiye numaralı resmi senet ile davacıların ilk imar uygulaması sonucu oluşan 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki tüm paylarının davalı ...’e devrinin yapıldığı, dava konusu olmayan parsellerden gelen payların ayrık tutulmadığı, dosya kapsamından nedeni anlaşılmamakla birlikte ilk imar uygulamasından sonra iki ayrı imar uygulamasının daha yapıldığı görülmüştür.

Eldeki davada, bilirkişi raporunda 258 ada 75, 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazların ilk yapılan imar uygulamasının tescilinin yapıldığı 12.03.2009 tarihinden sonra kesinleşen Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/371 Esas sayılı kararına istinaden yapılan tescillerinin bir kısmının yolsuz yapıldığı ancak sonrasında iptal edilen imar uygulamasının 2015 yılında tekrar yapılan son uygulama ile hatanın giderildiği ve parsellerin şu anki durumlarında herhangi bir hak kaybı olmadığı belirlenmiş ve anılan bu rapor hükme esas alınarak yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

Şöyle ki, anılan bilirkişi raporunda tescillerin bir kısmının yolsuz yapıldığının belirtilmesine rağmen davacılara ait fazladan iptal edilen payların oranlarının net olarak tespit edilmediği gibi bu payların hangi parsellerden hangi oranlarda ilk imar uygulaması sonucu oluşan 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaza geldiklerinin tek tek belirtilmediği, sonrasında yapılan imar uygulamalarının neden yapıldığı açıklanmayıp ve dayanak belgelerinin dosya arasına alınmadığı, davacıların hatalı olarak iptal edilen paylarının yeni imar uygulamaları sonucu oluşan hangi parsellere hangi oranlarda gittiğinin denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporunda gösterilmediği, 258 ada 75 parsel sayılı taşınmazın tamamı davacıların da aralarında olduğu kişiler adına elbirliği mülkiyeti ile kayıtlı iken ilk imar uygulamasının imar cetvelinde bu payın 5384 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 4926/5693092 pay oranında gittiğinin belirtilmesine rağmen 16.12.2009 tarihli ve 19611 yevmiye numaralı senette bu elbirliği payın 2463/5693092 pay olarak gösterildiği ve anılan uyumsuzluğun neden kaynaklandığının belirtilmediği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca, öncelikle her bir imar uygulamasının dayanaklarının, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/371 Esas sayılı kararı infaz edilirken dava konusu olmayan ancak hatalı olarak iptal edilip davalı ... adına tescil edilen parsellerin her bir imar uygulamasına ilişkin dağıtım cetvellerinin ve dayanaklarının tamamının merciinden temini ile dosya arasına alınması, üç kişilik şehir plancısı ve bir harita mühendisinden oluşturulacak yeni bir heyetten davacıların hatalı olarak iptal edilen paylarının tek tek ve tam olarak tespiti ile sonrasına bu hatalı olarak iptal edilen payların her bir uygulama sonucunda gittiği parsellerin ve kayıt maliklerinin tek tek tespitinin yaptırılması, 258 ada 75 parsel sayılı taşınmazın imar cetvelindeki pay oranı ile resmi senetteki pay oranı arasındaki farkın kaynağının tespit ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine,

Dosyanın Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

28.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.