"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/897 E., 2024/1023 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Oltu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/204 E., 2024/14 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacıların babası ...'un zilyetliğinde bulunan kerpiç ev, ahır, samanlık ve bahçe nitelikli taşınmazın kadastro çalışmalarında dava dışı 109 ada 1 parsel olarak kaydedildiğini zannettiklerini ve tapusunun teslim edildiğini, bu nedenle kullanmaya devam ettiklerini, kadastro tespiti üzerinden 10 yıl geçtikten sonra davalının davaya konu taşınmazın 1/2'sinin kendisine ait olduğunu söylediğini, kendilerine verilen tapunun ise babasına ait olmayan ve üzerinde bir şey bulunmayan köyün dışında bir taşınmaz olduğunu, haksız yere başkasına ait bir yerin tapusunun müvekkillerinin babasının adına oluşturulduğundan yapılan tescilin düzeltilmesi gerektiğini, yine 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da murise ait olduğunu ileri sürerek 108 ada 133 parsel ve 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiş, 22.01.2024 havale tarihli ıslah dilekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)124. maddesi gereğince 108 ada 133 parselin 1/2 payının davalı adına değil babası ... adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığını, tüm mirasçıların davalı olarak gösterilmemesinin kabul edilebilir bir maddi hata olduğunu, davalının “babam tüm tapuları bana devretti” demesi ve Tapu Müdürlüğünün bilgi vermemesi üzerine taraf gösterilemediğini belirterek diğer mirasçıların davaya dahil edilmesini istemiş, Mahkemece, talep 24.01.2024 tarihli duruşmada reddedilmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceğini ve dava açılamayacağını, davacı tarafın kadastro tespitlerinden yaklaşık 17 yıl geçtikten sonra zilyetliğe dayanarak açmış olduğu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 108 ada 133 parsel sayılı taşınmaz yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine, 110 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, dava konusu 110 ada 1 parsel yönünden 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, 108 ada 133 parsel yönünden ise davalı ...’ın kayıt maliki ...’in mirasçısı olduğu, pasif husumet bulunduğu ancak bu taşınmaz yönünden de 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/(1).b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; tescilin yolsuz olduğunu, 50 yıldan fazla süredir zilyet olduklarını, Hazineye ait herhangi bir yerin murise verildiğini, üzerinde hiçbir şey bulunmadığını, keşif yapılıp yolsuzluğun tespiti gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesince usul hükümlerine aykırı olarak ...’in diğer mirasçılarının dosyada taraf olmadığı halde mirasçılardan biri aleyhine açılan davayı yeterli gördüğünü belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; Erzurum ili, Oltu ilçesi, ... Mahallesi 108 ada 133 parsel sayılı 525,53 m2 miktarlı kerpiç ev ve arsa nitelikli taşınmazın kadastro çalışmalarında senetsizden, irsen intikal ve taksimen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinden davacıların murisi ... ve davalının babası ... adına eşit payla, 110 ada 1 parsel sayılı 408,54 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın da aynı şekilde tam payla ... adına tespit edildiği, tespitlerin, askı ilan süresinde itiraz edilmediğinden 31.01.2006 tarihinde kesinleştiği, 110 ada 1 parselin ... tarafından 20.07.2016 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devredildiği, davanın ise 20.07.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.