"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/2089 E., 2024/2470 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yunak Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/2 E., 2024/222 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava konusu 113 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 1.000 m² kısmını davalıların murisi ...’ten satın aldığını, üzerinde yapı bulunmadığını, aldıktan sonra yapılar yapıldığını, devrin davalılardan talep edilmesine rağmen sürekli ertelediklerini ileri sürerek devir alınan kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa ödenen 500,00 TL ve taşınmazda yapılan inşaatların kıymeti şimdilik 1.500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ..., ... ve ...; muris tarafından 1.000 m² yerin davacıya satıldığını ancak davacının satın aldığı kısmı da aşarak kendilerine ait kısımdan da kullanmaya başladığını belirtmişler, diğer davalılar cevap vermemiş, beyan sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2022 tarihli 2019/299 Esas, 2022/38 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, raporda (A) harfi ile gösterilen 1.000 m² kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; davalılar ... ve ... vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince eksik araştırma ve kararın infazı yönünden hüküm kaldırılarak Mahkemesine gönderilmiş; İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 113 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 01.04.2024 tarihli fen bilirkişi raporu eki krokisinde (A) harfi ile taralı olarak gösterilen 1.080,98 m²'lik bölümünün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, davanın açıldığı 08.11.2019 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği 01.02.1994 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü geçtiğinden davanın asıl ve terditli talep yönünden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın kadastrodan kaynaklı bir dava olmadığını, tapu devrinin mümkün olmaması nedeniyle hisse devrinden kaynaklandığını, davalıların da satışın yapıldığını ancak tapu devrinin yapılamadığını belirttiğini, hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını, taşınmazı uzun yıllardır kullandığını, davalıların kötüniyetli olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçeli
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; dava konusu Konya ili, Çeltik ilçesi, ... Mahallesi 113 ada 9 parsel sayılı 5.523,83 m² miktarlı tek katlı kargir ev ve arsası nitelikli taşınmazın kadastro çalışmalarında 21.09.1970 tarih 227 sıra nolu tapu ile Toprak Komisyonunca ...’e verilmiş olduğu, tutanağa ekli bila tarihli adi satış senedi ile bir kısmını ...’ye satıldığı, onun da 1984 yılında ev inşa ettiği, ancak taşınmaz 25 yıllık takyitli olduğundan devrin geçersiz olduğu, evin davacıya ait olduğu beyanlar hanesinde belirtilmekle, tapu malikinin 1986 yılında ölümü ile verasette iştirak ile mirasçıları eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına tespit edildiği, tespitin askı ilan süresinde itiraz edilmediğinden 01.02.1994 tarihinde kesinleştiği, mirasçı ...’nin payını kardeşi ...’a 25.01.2011 tarihinde temlik ettiği, halen davalıların elbirliği halinde malik oldukları anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.