Logo

1. Hukuk Dairesi2025/933 E. 2025/1336 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar murisi adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1962 E., 2024/1904 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/282 E., 2024/181 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Ağrı ili, Taşlıçay ilçesi, ... köyünde kain 113 ada 27 (eski 377) parsel sayılı taşınmazın davacının murisi adına tapu kaydı olduğu ve uzun yıllar muris tarafından kullanıldığı hâlde kadastro çalışmaları sırasında usulsüz şekilde davalılar murisi adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazı hâlen davacının kullandığını ileri sürerek davalılar adına tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini, olmazsa şimdilik 500,00 TL bedelin tahsilini talep etmiş; davacı asıl ön inceleme duruşmasındaki beyanında dava konusu taşınmazı dedesi ...'in, köylüleri ...'den satın aldığını, ...'den mirasçılarına intikâl eden taşınmazları mirasçılarından satın aldığını, ...'in, taşınmazlarını mahkeme kararıyla adına tescil ettirip davacıya sattığını, taşınmazı bu şekilde edindiklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü sürenin geçtiğini, Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/152 Esas, 2023/250 Karar sayılı kararıyla taraflar arasında aynı konuda kesin hüküm bulunduğunu, davacı aleyhine 2021/164 Esasına kayden müdahalenin men'i davası açıldığından nizasız zilyetlik de olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında aynı konuda 2023/152 Esas sayılı davanın usulden reddine dair kararın maddi anlamda kesin hüküm oluşturmadığı, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 18.10.1970 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 08.10.2023 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu eski 377 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle ... adına 23.08.1970 tarihinde tespit ve 18.10.1970 tarihinde tescil edildikten sonra satış nedeni ile davalılar adına tescil edildiği, 3402 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma sonucunda 113 ada 27 parsel sayısını aldığı, dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın davacının murisi adına kayıtlı olup uzun yıllar muris tarafından kullanıldığını, dava tarihine kadar da davacı tarafından kullanıldığını, kadastro sırasında usulsüz şekilde davalılar murisi adına tespit edildiğini, tapulu olan taşınmazın ikinci defa kadastrosunun yapılamayacağını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi taksim ve haricen satın alım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu Ağrı ili, Taşlıçay ilçesi, ... köyünde kain eski 377 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda cedden intikâlen ve kazandırıcı zamananaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar murisi ... adına tespit edildiği, tespitin 18.10.1970 tarihinde kesinleşmesi üzerine ... adına tescil edildiği, 3402 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma çalışmaları sonucunda 113 ada 27 parsel sayısını aldığı, ... mirasçılarına intikâl ve sonrasındaki satış işlemleriyle değişen paylarda davalılar ... ve ... adına tescil edildiği, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 18.10.1970 tarihi ile davanın açıldığı 08.10.2023 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.