Logo

1. Hukuk Dairesi2025/945 E. 2025/1332 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kadastro çalışmaları sonucu komşu parseller içine dahil edilen veya yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin kendi mülkiyetlerindeki taşınmazlara dahil olduğunu ileri sürerek tapu kaydının düzeltilmesi istemiyle açılan davada, davanın kapsamının belirlenmesi ve iktisap koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar dava dilekçelerinde belirli taşınmazlara sınır olan ve yol olarak tescil harici bırakılan bölümleri dava konusu etmişken, sonradan komşu parseller içine dahil edilen bölümler yönünden de hüküm kurulmasının usule aykırı olması ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değerinin kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, davacıların temyiz itirazlarının reddine ve Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin değerden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/195 E., 2023/901 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Oltu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/668 E., 2020/108 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar dava dilekçesinde; Erzurum ili, Olur ilçesi, ... köyünde bulunan 109 ada 35 parsel ve 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazların maliki olduklarını, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 130 ada 1 parsel ile komşu 130 ada 6 parsel arasında yol olarak tescil harici bırakılan kısmın maliki oldukları 130 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte kullanıldığını; yine 109 ada 35 parsel sayılı taşınmazın sınırının bir tarafındaki komşu su kanalına kadar uzandığı halde bu yönde bir bölüm taşınmazın yol olarak tescil harici bırakıldığını, diğer yönde de 109 ada 35 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu halde yol olarak tescil harici bırakılan bir kısım taşınmaz bölümünün bulunduğunu belirterek Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle tapuda yapılan yanlışlığın düzeltilmesini talep etmiştir

2.Davacılar, İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli ara kararı doğrultusunda, 22.03.2018 tarihli dilekçeleriyle; Hazine, ... ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesini talep etmiştir.

3.Davacılar, İlk Derece Mahkemesinin 14.11.2018 tarihli ara kararı doğrultusunda, 12.02.2019 tarihli dilekçeleriyle 109 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmaz malikleri ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın davaya dahil edilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

1.Davalı Hazine, ... ve Erzurum Büyükşehir Başkanlığı vekilleri davaya cevap vermemiş, aşamalarda iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... ve ... ile davalı ... vekili, davanın haklı bir nedene dayanmadığını, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacıların bir hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar tarafından Tapu Sicil Müdürlüğünün taraf olarak gösterilmesi hususundaki hatanın 6100 sayılı Kanun'un 124/3. maddesi anlamında maddi hata niteliğinde olduğu ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediği, bu kapsamda davalı ... maliklerinin ve yasal hasımların davaya dahil edilmek suretiyle yargılamaya devam edildiği, dava konusu edilen taşınmaz bölümlerinin dosya kapsamında mevcut 23.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterildiği, bunlardan (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerin kadastro çalışmalarında yol olarak tescil harici bırakıldığı, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerin ise sırasıyla 109 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kaldığı, bu kapsamda (A) ve (D) harfleri ile gösterilen tescil harici bölümler yönünden davacılar lehine iktisap koşullarının oluştuğu belirtilerek bu bölümlerin davacılar adına tesciline, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin ise uzun yıllardır davacıların kullanımında olduğu ve davacıların maliki olduğu komşu taşınmazlar ile bütünlük arzettiği gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan davanın ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili tarafından 23.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (D) harfleriyle gösterilen tescil harici bölümler, davalı ... vekili ile davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından ise aynı raporda (B) ve (C) harfleriyle gösterilen bölümler yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; (A) ve (D) harfleriyle gösterilen bölümler yönünden davacılar lehine iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; (B) ve (C) harfleriyle gösterilen bölümler yönünden ise davacılar dava dilekçesinde yalnızca adlarına kayıtlı 109 ada 35 ve 130 ada 1 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara sınır bulunan ve yol olarak tescil harici bırakılan bölümleri dava ettiği halde, dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen 109 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kalıp fen bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümler bakımından da hüküm kurulduğu, bu kapsamda dava konusu edilmeyen bir şeyin davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığının gözardı edilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına; dosya kapsamında mevcut 23.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (D) harfleriyle gösterilen tescil harici taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile bu bölümlerin davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümler açısından usulünce açılmış bir dava bulunmadığı için karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... aleyhine açılan davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı ... ve davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davacı ... temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince 109 ada 28 ve 29 parseller içerisinde kalıp 23.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda B ve C harfleri ile gösterilen bölümler açısından usulüne uygun bir dava olmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, anılan bölümler açısından da davanın kabulünün gerektiğini ileri sürmüştür.

3.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; 23.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ve (D) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığını, kararın eksik incelemeye dayandığını ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacı ...'ın temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; dosya kapsamı ve toplanan delillerden Erzurum ili, Olur ilçesi, ... köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda; 130 ada 1 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar ile 109 ada 35 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına; aynı yer 109 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına; 109 ada 29 parsel sayılı taşınmazın ise eşit paylarla davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına tespit edildiği; 23.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.657,06 m² yüz ölçümündeki taşınmaz ile (D) harfiyle gösterilen 144,10 m² yüz ölçümündeki taşınmazın yol olarak tespit harici bırakıldığı; ... köyü çalışma alanında yapılan kadastro tespitlerinin 17.08.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ...'ın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Somut olayda; dava konusu olup hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (D) harfleri ile gösterilen tescil harici taşınmaz bölümlerinin dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan değerlerinin sırasıyla 5.733,43 TL ve 1.441,10 TL olduğu, nizalı taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak kadastro tutanağı düzenlenmediği nazara alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin somut olayda uygulama olanağının da bulunmadığı, dava konusu taşınmaz bölümlerinin keşfen belirlenen değerlerinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ...'ın temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı ...'dan alınmasına,

Davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.