Logo

1. Hukuk Dairesi2025/979 E. 2025/1325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin davada, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/899 E., 2024/1714 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şabanözü Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/127 E., 2024/25 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; Çankırı ili ... ilçesinde bulunan ve maliki olduğu 121 ada 56 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün 25.505,99 m2 olduğunu ancak 13.718,99 m2 yüz ölçümü ile tapuya kaydedildiğini, eksik kalan 11.787,00 m2 yüz ölçümlü taşınmaz bölümünün aynı mevkide 121 ada 57 parsel sayılı taşınmazda Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek 120 ada 57 parsel sayılı taşınmazda belirtilen taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

2.Davacı, 05.09.2022 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu ettiği taşınmazın Hazine adına kayıtlı 121 ada 98 parsel olduğunu beyan etmiştir.

II.CEVAP

Davalı Hazine vekili; usulüne uygun tebligata karşın davaya cevap dilekçesi sunmamış, aşamalarda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 121 ada 98 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 15.01.1998 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı belirtilerek kayıt maliki Hazine yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davalı ... Müdürlüğü açısından ise davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 15.01.1998 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.07.2022 tarihinde açıldığı belirtilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davacı temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Osmanlı tapularına dayanarak yıllardır davacı ve ataları tarafından kullanıldığını, buna karşılık kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 2018 yılında kesinleştiğini, taşınmazın davacı tarafından nizasız bir şekilde kullanıldığını, zilyetlik iddiasının yeterince incelenmediğini, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi sonucunda mülkiyet hakkının ve mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro çalışmaları sonucunda, Çankırı ili ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan 121 ada 98 parsel sayılı ve 265.812,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 15.01.1998 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.07.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.