Logo

1. Hukuk Dairesi2025/98 E. 2025/1540 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu kök muris adına tescil edilen taşınmazlar için mirasçılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1715 E., 2024/1758 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/482 E., 2018/546 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların muris babaları ...'ın, dedeleri kök muris ... adına kayıtlı Bursa ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesinde kain 296, 379, 427, 520, 694, 713 ve 1123 parsel sayılı taşınmazların bir kısmını satışla, bir kısmını ise trampa yoluyla diğer mirasçılardan temlik aldığını, taşınmazların uzun yıllardır davacılar murisi ...'ın kullanımında olduğunu ileri sürerek kök muris ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davanın kötüniyetle açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... ön inceleme duruşmasındaki beyanlarıyla, davalılar ... ve ... da önceki temyiz aşamasındaki dilekçeleriyle davayı kabul etmişlerdir.

3. Diğer davalılar savunma getirmemişler, yargılama sırasında davalılar ... ve ...'nın ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. KALDIRMA KARARI VE HÜKÜM

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli kararıyla; davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'ın ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmeleri nedeniyle bu davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis etmek suretiyle davalılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden kabul beyanları nedeniyle davanın kabulüne, taşınmazların kadastro tespitlerinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği 13.03.1978 tarihi ile davanın açıldığı 11.10.2017 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA KARARI VE SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 15.02.2024 tarihli ve 2024/589 Esas, 2024/1262 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 1123 parselin 1/2 payının, diğer taşınmazların tamamının senetsizden tarafların kök murisi ... adına tespitine dair kadastro tutanaklarının itiraz edilmeksizin 13.03.1978 tarihinde kesinleştiği, taşınmazların kök muris adına tescil edildiği, kök murisin terekesi üzerinde tüm mirasçılar elbirliği hâlinde malik olduklarından bir kısım mirasçıların davayı kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararındaki gerekçelerle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davacılar murisi ...'ın aynı gerekçe ile başka bir taşınmaz hakkında açtığı davanın Tapulama Mahkemesinde kabul edildiğini, taşınmazların mirasçılar arası taksim ile davacılar murisine düştüğünü, muris ...'ın taşınmazları kardeşleri Salim ve ...'den adi yazılı köy senetleriyle satın aldığını, bu senetlerin mirasçılar arasında usulüne uygun miras payının devri hükmünde olduğunu, mirasçılar arasında hak düşürücü süre ve zamanaşımının işlemeyeceğini, kök muris mirasçılarının çoğunun davayı kabul ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi haricen satın alım, trampa ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Bursa ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesinde kain 296, 379, 427, 520, 694, 713 parsel sayılı taşınmazların tamamının, 1123 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının, kadastro çalışmaları sonucunda cedden intikâlen ve taksimen, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tarafların kök murisi ... oğlu ... (isim tashihi öncesi ... oğlu ... ) adına tespit edildiği, kadastro tutanaklarının 13.03.1978 tarihinde kesinleşmesi üzerine kök muris adına tescil edildiği, hâlen kök muris adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla, kadastro tutanağının kesinleştiği 13.03.1978 tarihi ile davanın açıldığı 11.10.2017 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozma ilâmına uygun şekilde karar verilmesine, usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.